Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Bu hafta ne yapsak?

        HT CUMARTESİ / Heja BOZYEL

        Balthazar nasıl bir araya geldi?

        Sokakta müzik yapan rakiplerdik, öyle tanıştık. Sonra arkadaş olduk, birlikte büyüdük.

        Grubun adı nereden geliyor?

        Flemenkçe’de “barış” demek.

        Birlikte büyümüş olmak, birlikte çalışmayı kolaylaştırıyor mu?

        8 yıl boyunca müzik yapıp turnelere çıkınca birbirini iyi tanıyorsun. Ötekinin tepkilerini tahmin edebiliyor ve saygı duymayı öğreniyorsun. Bu tabii ki bir avantaj ama aramızdaki şeytani arkadaşlar bunu kötüye de kullanabiliyorlar.

        Grubun tamamı söz yazma sürecine katılıyor mu?

        Hayır, sözler Maarten ve Jinte’nin çocukları.

        Konserlerinizdeki kalabalık, hipsterlar, kız hayranlar gibi bir karışım. Tek tip dinleyiciniz yok. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

        Karışımları seviyoruz. Biz Belçikalıyız biliyorsun. Ama izleyicilerimiz arasında olan astronotları, ev hanımlarını, öksüzleri saymayı unuttun!

        Sahnedeyken şarkıları albümde olduğu gibi çalmaya mı çalışıyorsunuz?

        Hayır. Rock grubu mantığıyla çalıyoruz. Ne kadar gürültü yaparsan o kadar az hata göze batar! Erotizmden daha çok porno oluyor sahne performanslarımızda!

        Sahnede canlı müzik yapmanın en güzel yanı ne?

        Karşında çok fazla insan görüyorsun ve bu sana kendini olduğundan daha değerli hissettiriyor.

        Neredeyse 10 senedir birlikte müzik yapıyorsunuz. Müzik yapma motivasyonunuz değişti mi bu süreçte?

        Başlangıçta kendimizi ifade edebilmek için müzik yapıyorduk, artık sadece para için çalıyoruz. (Tabii ki şaka!)

        Yeni albüm ne zaman gelecek?

        Yaz aylarında çıkaracağız.

        ŞEHİRDEN FISILTILAR

        Müzik festivallerinin tarihleri ve anatçıları belli olmaya başladıkça tomurcuklanan ağaçlar gibi oluyoruz.

        Tabii ki festivallerin en güzel yanlarından biri yeni müzik gruplarını, şarkıcıları tanımamıza fırsat vermesi. Biz araştıracağımıza birileri bunu bizim için yapıyor.

        İşte bu noktada festival düzenleyenlere daha çok iş düşüyor. En “alternatif”, kendini en “cool” gören festival yöneticileri dahi bazen “yabancı olan iyidir” hatasına düşüyor...

        Yırtık dondan çıkar gibi her yerden patlayan DJ’ler Türk müzisyenlerin işlerini dinletmiyor. Ya da sadece popüler olduğu için bir, iki ismi çalıyor. Psychedelic Türkçe modası var diye mesela, canımın içi Selda Bağcan’ın suyunu çıkartıyorlar.

        Sırf ünlü müzik platformlarında listeye giriyor diye yerli müzisyenlerden daha iyisini yapmayan isimler bu DJ’lerin ya da müzik festivallerinin baştacı oluyor.

        Karşıyım arkadaşım! Müzik festivali de sanırım yaşlılıktan Parkinson olduğum zaman dahi zevk alacağım festivallerden ama ben bu festivallerde bizden iyi işler yapan adamları daha çok görmek istiyorum. Yalnız olmadığıma da eminim.

        Kimler mi mesela? Bubituzak, Fakepakt (Yiğit Gürcihan), Dinar Bandosu, Emir Yargın, Ramadan Çaysever, Sapan, Rain Leechers, Halimden Konan Anlar, 110, Neslihan Engin, Hediye Güven, Kıvılcım Ural ilk aklıma gelen isimler.

        Peki önümüzde hangi festivaller var da gaza geldim, diye sorarsanız; aslında çok güzel festivaller var, emin olun!

        14-15 Haziran’da Parkorman’da gerçekleşecek 13. One Love Festival, “Birlikte Hayata” demeyi en sevdiğimiz. Synth pop severleri delirten Mo, sesine de görüntüsüne de tarzınana doyamadığımız rüya kadın Oh Land, Suriyeli techno müzik yapan ve tarzıyla dikkat çeken Omar Souleyman ve elektronik müzikseverlerin iyi bildiği Bonobo, festivalin ilk açıklanan isimleri. Ben en çok Oh Land ve Mo için heyecanlıyım şimdilik.

        Her sene daha kalabalıklaşan, “chillout” ve alternatif festival olmaktan ana akıma kaymaya başlayan Chill – Out Festival 25 Mayıs’ta gerçekleşecek. Çok sevdiğimiz Lounge FM 96’nın “İyi ki var” dediğimiz festivali yine Belgrad Ormanları’nın temiz havasına nazır bir pazar günü geçirtecek bize. Festivalin –yine bence- yıldızları Goldfrapp ve Kadebostan.

        Gözbebeğimiz, Soundgarden! En biz bize, en kendi halinde festival ödülü alabilecek naiflikteki festivalimiz “yaklaştığının” sinyallerini vermeye başladı, Facebook sayfası hareketlendi. Ama henüz açıklanan isim yok, merakla beklemekteyiz.

        ALIŞVERİŞ

        1- Camper’ın ikonik Twins modellerine yenileri geldi ve bu kez canlı renkleri tam güneşli havalara göre!

        2- Fuga’nın Freud modeli köşe koltuğu şu aralar evimde en çok görmek istediğim şeylerden!

        3- Tinker Hatfield’ın ilk kez 26 Mart 1987’de tasarladığı “Air Max” ayakkabıların 27. yılı için özel üretilen “Air Max 1” modeli raflarda yerini aldı. Galata’daki 290 Squaremeters’da yapılan lansman partisinde Nike Air Max’lar su-ekmek gibi gitti. Bir anda o kalabalığın içinde herkesin Nike giydiğini görünce, her popüler şeye karşı olan soğuma dalgası içimi kapladı ama 13 yaşındayken giydiğim ilk

        Nike Air geldi aklıma da...

        O zamandan beri “Just do it” diyerek yapılamayacak hiçbir şey yokmuş gibi geliyor bazen. İnsana hem sporu sevdiren hem de yaşı kaç olursa olsun çocuk kadar umutlu hissettiren markalar, gerçek başarı hikâyelerini yazıyorlar. Neyse ki çoğu popülerlik geçici oluyor da sonra her güzel şey gerçek sevenlerine kalıyor!

        SPOR

        Minicik kot şort modası şahane, ama bacaklardaki selülitler giymenize engel olabilir. En iyi çözümü söylüyorum: Suda bisiklet sürmek! Spor salonunda beyhude çevrilen pedalları unutun. Etiler’deki Upaqua’da saunanın içinde bisiklet çeviriyorsunuz. Karşınızdaki ekranda sizi yönlendiren direktifler var. 30-45 dakikalık seanslarda sadece bacaklarınız değil tüm vücudunuz çalışıyor. Aynı zamanda suyun değişen baskısı ve ışıkları terapi gibi geliyor.

        29.03.2014

        22.00 KadıköySahne’de Luxus var.

        22.00 Bronx Pi’de uzun aradan sonra Hücum Kedi sahnede.

        22.00 Alman basçı ve flütçü Jens Pollheide, Ferhat Öz ile birlikte Taksim’deki Elite World İstanbul Hotel’deki Jazz Company’de.

        22.30 Salon İKSV’de Amerikalı folk-rock ikilisi Wye Oak var.

        23.00 garajistanbul’da, doğum gününde Yalın sahnede.

        ANKARA

        20.00 Resim Heykel Müzesi’nde Bach yorumlarıyla Hille Perl var.

        22.00 Jolly Joker’de Yeni Türkü var.

        02.04.2014

        21.30 Babylon’da Dinar Bandosu albüm lansmanı için sahnede.

        21.30 Bronx’ta çok sevgili Metehan Mert Çakır gitarla, duyguyla sahnede.

        BURSA

        21.00 Hayal Kahvesi’nde Azam Ali & Niyaz sahnede.

        EDİRNE

        21.30 Margi Hotel’de Duman var.

        03.04.2014

        21.30 Amerikalı ambient müzisyeni ve besteci Julianna Barwick sahnede.

        22.00 Bronx’ta Sapan sahnede.

        ANKARA

        22.00 Hayal Kahvesi’nde Azam Ali & Niyaz var.

        04.04.2014

        22.00 The Mekan Teras’ta Sabahat Akkiraz, Mustafa Özarslan ve Tayyar Erdem sahnede.

        22.00 Bronx’ta Can Bonomo var.

        22.00’de Disco’nun B Yüzü sunar:

        Azelia Banks’in Fierce şarkısıyla adını duyuran Drums of Death, Babylon Lounge’ta.

        22.00 Shaft Club’ta Kurtalan Ekspres sahnede.

        22.30 Hayal Kahvesi’nde Suzan Kardeş var. Ardından Koray Candemir sahnede.

        BURSA

        21.30 Kat 3’te Cem Adrian var.

        ESKİŞEHİR

        22.00 Dedepark Hotel’de Gripin var.

        İZMİR

        23.00 Romen dans ve house müzik yıldızı Inna sahnede.

        SEÇİM ÖNCESİ YOGASI

        “Bu da mı varmış” demeyin. Varmış. Seçimini doğadan, huzurdan, sağlıktan yana yapanlar bugün (cumartesi) oylarını kullanmadan hemen önce, saat 14.00’te, Kızıltoprak Hariom Yoga Merkezi’nde buluşacak.

        HAFTANIN KONSERİ

        “Arızalı erkekler”in en büyüklerinden, sahne ve podyumların en ünlü isimlerinin eski sevgilisi, aynı zamanda çok sevdiğimiz bir müzisyen. Pete Doherty, 22.00’de garajistanbul’da. 22.30 KadıköySahne’de Ceylan Ertem var.

        SERGİ

        Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde açılan Alte Liebe sergisinde Hasan Deniz farklı kentlere ait görüntüleri, kendi kişisel geçmişiyle kurduğu ilişki üzerinden tanımlarken, mekânların hafızasını insandan olabildiğince soyutlanmış, yalın halleriyle yorumluyor. Sergi ismini Almanca’da “eski aşk” anlamına gelen, edebiyattan resime ve sinemaya kadar birçok sanat disiplininde de kullanılmış bir imge olan “Alte Liebe”den almış. Bu sergideki fotoğraflar baktıkça yazı yazılası, beste yapılası cinsten.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa