Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam "Bugün birisini öldürebilirim belki"

        Polis, 1.5 yıl Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gören katil zanlısı Akyol’un hastalığıyla ilgili hastaneden bilgi istedi.

        Vatan'ın haberine göre Alman iş adamı Gregor Kerkeling’i göğsünden ve karın boşluğundan iki bıçak darbesiyle öldüren cinayet zanlısı İbrahim Akyol’un “bıçakla adam yaralama” suçundan sabıkası olduğu ortaya çıktı. İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde sorgulanan zanlının, polisin “Neden bıçak taşıyorsun?” sorusuna verdiği cevap ise sabıkalı Akyol’un her an suç işlemeye hazır sokaklarda dolaştığını gözler önüne serdi. Suç aleti bıçağı “Bugün birisini öldürebilirim belki” diyerek yanına aldığını söyleyen Akyol’un ifadesinde “Daha sonra İstiklal Caddesi’ne gittim. Büfeden dondurma almaya çalışan kişinin yanına yaklaşıp para istedim. Fakat anlamadığım dilden konuşup el kol hareketi yapınca ben de ’Bana el kol hareketi yapıp tepki gösteriyor’düşüncesiyle üzerimdeki bıçağı çekip salladım. Sonrasını hatırlamıyorum” dediği öğrenildi.

        Savcılıktan ek süre alındı

        Yüzlerce kişinin önünde Alman iş adamını öldüren cinayet zanlısı İbrahim Akyol’un akıl sağlığının yerinde olmadığı ve 4 ay önce de hastaneden taburcu edildiği ortaya çıktı. 1.5 yıl boyunca Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gören Akyol’un geçtiğimiz mart ayında taburcu edildiği belirtildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri devam eden şüpheli İbrahim Akyol için polisin talebi üzerine savcılık tarafından ek gözaltı süresi verildi. Akyol’un bugün (çarşamba) adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Göğsünden ve karın boşluğundan aldığı iki bıçak darbesiyle yaşamını yitiren ve cesedi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılan Gregor Kerkeling’in cesedi ise henüz alınmadı.

        Kiralık katil şüphesi

        Edinilen bilgilere göre polis Akyol’un kiralık katil olma ihtimalini de araştırıyor. Bu şüpheyi yaratan ise cinayet görüntülerinde Akyol’un bıçağı saplama şekli oldu. Görüntülerde Akyol’un Kerkeling’le yürürken çok rahat bir şekilde konuştuğu bu da daha önceden tanıştıkları izlenimini verdi. Akyol’un bıçağı hıncını çıkartırcasına saplaması üzerinde yoğunlaşan ekipler iki kişi arasında yaşanan bir husumet olup olmadığını araştırıyor. Ayrıca polis ekipleri Alman işadamının İstanbul’a iş için geldiğini tespit etti.

        ’Hemen tinerciler suçlanıyor’

        Olayın hemen ardından katil zanlısının tinerci olduğu yönünde çıkan haberlere Umut Çocukları Derneği Başkanı Yusuf Kulca tepki gösterdi: “Maalesef bir olay sokakta olunca, hatta İstiklal Caddesi’nde olunca hemen tinerci çocuklar suçlanıyor. O saatte zaten çocuklar uyuyor. Bizim çocuklardan 1 lira için öldürme olayı hiç yaşanmadı. Yine onlar linç edilecek diye bir endişemiz var. Avukatlarımız bu yönde haber yapanlara uyarıda bulunacak. Bizim tanıdığımız, kayıtlarımızda olan birisi değil, büyük ihtimalle madde bağımlısı ya da kapkaç işine karışmış birisi olabilir. Bu önümüzdeki günlerde ortaya çıkacaktır.”

        Kahreden telefon

        Öldürülen Gregor Kerkeling’in iş bağlantılarının olduğu öne sürülen Hatice Işık ise acı haberi polisten aldı. Olay yerinde Kerkeling’in cep telefonunu bulan polis, Alman iş adamının son görüştüğü kişinin Işık olduğunu belirleyince Asayiş Şubesi Müdürlüğü’ne davet etti. Emniyetten gelen telefonla neye uğradığını şaşıran Işık, kötü haberi polisten öğrendi. Kerkeling’le iş bağlantılarının olduğu öne sürülen Işık, daha sonra iş adamının cesedinin bulunduğu Taksim İlkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderek teşhis etti ardından da Beyoğlu Polis Merkezi’ne giderek ifade verdi. Merkezi İstanbul Kadıköy’de bulunan Ena Global Şirketi’nin sahibi Hatice Işık’ın polisteki ifadesinde cinayetle ilgili bilgisinin olmadığını söylediği öğrenildi.

        UZMAN GÖRÜŞÜ:

        Cinayeti planlı işlemiş, akıl hastası diye kurtulamaz

        Psikiyatrist ve Psikoterapist Doç. Dr. Armağan Samancı: “Şizofreni gibi klasik anlamda akıl hastalarının işlediği cinayetler genelde planlı değildir, daha saçma içeriklidir, çıkar amaçlı olmaz. Burada durum farklı. Para için yapılmış, bir anlık değil, ısrar edilmiş. Bir insanın Bakırköy’de yatması demek mutlaka ileri derecede akıl rahatsızlığı anlamına gelmez. Akıl hastalığı nedeniyle cezaevi yerine hastaneye gönderilenlerin durumuyla ilgili Türkiye’de büyük eksiklikler var. Türkiye’de bu tür rahatsızlığı olanlar cezadan men oluyor ve genelde 1 yıl sonra tedavilerini ayakta devam ettirmek koşuluyla serbest bırakılıyorlar. Burada eksik olan şu. Tehlikeliliği yüksek olanlar, tıbbi olarak tedavileri tamamlansa bile toplum için tehlikeli oldukları için daha uzun süre gerekirse ömür boyu tutulmaları gerekiyor.”

        TCK NE DİYOR?

        Ceza yok ama gözetim var

        TCK MADDE 32. - (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.

        MADDE 57. - (1) Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastaları, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar.

        ‘Taksim’de dikkatli ol’ diye uyarmıştım

        Taksim’i çok seviyordu. Ona ‘Taksim aslında çok da düzgün bir yer değil’ demiştim. Ama güpegündüz böyle bir şey olmasını aklım almıyor. O adam sadece onu öldürmedi, beni de öldürdü. Hayatımı bitirdi

        İSTİKLAL Caddesi’nde akli dengesi bozuk İbrahim Aksoy tarafından bıçaklanarak öldürülen Alman işadamı Gregor Kerkeling’in nişanlısı ve Türkiye’deki iş ortağı Hatice Işık iki gündür gözyaşı döküyor. Acılı genç kadın olay gününü şöyle anlattı:

        ÇOK DİNDARDI

        Olay günü birlikte çıktık otelden. Benim Kadıköy’de bir işim vardı. Daha sonra Mecidiyeköy’de bulaşacaktık. Kendisi dindar birydi. Hemen her gün Taksim’de San Antuan Kilisesi’ne gider dua ederdi. Beraber de giderdik. Mecidiyeköy’e geldiğimde aradım kilisede olduğunu söyledi. ’Sen gel’ dedim. Bana benim oraya gelmemi söyledi. Ben de Taksim’e gittim. Mesaj çektim ’Ben geldim’ diye. Beni aradı ’Geliyorum’ dedi. İki sokak ötede bir kafeye oturdum. O da kiliseden çıktı. Hızlı hızlı yürüyen tez canlı biriydi. Geç kalınca yeniden aradım. Ancak bir doktor çıktı telefona ve durumu bana anlattı. Onu son olarak hastanede cansız olarak gördüm. Çok üzgünüm.

        BENİ DE ÖLDÜRDÜ

        Taksim’i çok seviyordu. Onu daha önce de Taksim’de gezerken dikkatli olması konusunda uyarmıştım. ‘Taksim aslında çok da düzgün bir yer değil’ demiştim. Ama güpegündüz böyle bir şey olmasını aklım almıyor. O adam sadece onu öldürmedi. Beni de öldürdü. Hayatımı bitirdi.

        YAZA EVLENECEKTİK

        8 aydır nişanlıyız. Birbirimizi çok seviyorduk. Yaz sonuna evlenmeyi planlıyorduk. Onu öldüren adamı tanıyıp tanımadığını bilmiyorum. Suikast iddilarının doğru olduğunu zannetmiyorum. Bizim kurduğumuz firma profesyonel bir danışmanlık firması. Benim projelerim var. Son olarak bir santral işiyle uğraşıyordu. O Almanya’dan bu projelere gerek finans sağlama gerekse teknik olarak destek verecekti. Kiralık katil ihtamilinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bizim kontaklarımız normal, resmi kontaklardı.

        FİRAR ETTİ İDDİASI

        “Gregor, Almanya’da 2008 yılında Munster’de dolandırıcılık suçundan yattığı hapishaneden kaçtığı için aranıyor” iddiları ne denli doğru bilmiyorum. Almanya’da özellikle vergi borçları nedeniyle arandığını, sorunlar yaşadığını biliyordum. Ama onun Almanya’daki hayatıyla ilgili çok şey bilmiyorum.

        SHALKE OYUNCUSU

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa