Günlükteki ağlatan son not
"Artık ölsem de gam yemem, babam beni çok sevdiğini gösterdi"
Giresun'da götürüldüğü hastanede "psikolojik sorunu var" denilip iğne
yapılarak evine gönderildikten iki hafta sonra kaldırıldığı hastanede beyin
tümörü nedeniyle ölen ve organlarıyla 3 kişiye can veren Bahar'ın ailesi,
kızlarının ihmal kurbanı olduğunu söyledi. Dün kızını toprağa veren acılı
baba, "Benden bilgisayar istiyordu. Son maaşımla aldım. Günlüğündeki son
notlara baktık, 'Artık ölsem de gam yemem, babam beni çok sevdiğini
gösterdi' yazmış" diyerek gözyaşı döktü. "Hastanede tomografi bile
çekmediler" diyen acılı baba, "Biz yandık, başkaları yanmasın. Hastane
hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağız" dedi.
Durmuş ve Duray Alibaş, Keşap Atatürk Çok Programlı Lisesi öğrencisi 16
yaşındaki kızları Bahar Alibaş'ı, 15 gün önce baş ağrısı ve mide bulantısı
şikayetiyle Giresun Devlet Hastanesi'ne götürdü. Ancak iddiaya göre doktor
'psikolojik sorunu var' diyerek Bahar'a ağrı kesici iğne vurup evine
gönderdi. Gün geçtikçe durumu kötüleşen Bahar, geçtiğimiz salı günü yeniden
aynı hastanenin acil servisine götürüldü. Ancak burada kalp ve solunum
durması sonucu elektro şokla yeniden hayata döndürüldü. Bahar, solunum
cihazı olan Ordu Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Yapılan tetkikler sonucu
Bahar'a, beyin tümörüne bağlı ödem tanısı konuldu. Genç kızın çarşamba
gecesi beyin ölümü gerçekleşti. Bunun üzerine ailesi, kızlarının
televizyonlarda organ bağışıyla ilgili programları izlerken, "Ben de
organlarımı hiç düşünmem veririm" sözlerini vasiyet kabul ederek Bahar'ın
böbrekleri ve karaciğerini bağışladı. Bağışlanan organlar Erzurum ve
Samsun'da 3 hastaya hayat verirken; Bahar, dün ailesi, okul arkadaşları,
öğretmenlerinin de katıldığı bir törenle Giresun'un Keşap ilçesine bağlı
Güney köyünde toprağa verildi.
Cenaze töreninde gözyaşı döken baba Durmuş Alibaş, kızına tomografi
çekilmediği ve doğru teşhis konulamadığı gerekçesiyle Giresun Devlet
Hastanesi'nden şikayetçi olacağını söyledi. "Benim kızımı ihmal öldürdü"
diyen acılı baba, "Giresun Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde görevli
doktorlar eğer bir tomografi çekselerdi kızım yaşayacaktı. Davacı olup hesap
soracağım" dedi. 4 kez aynı hastaneye gittiklerini belirten Durmuş Alibaş,
"Son olarak 15 gün önce başağrsı ve mide bulantısı şikayetleri vardı. Yürüme
ve konuşma güçlüğü çekiyordu. O zaman götürdüğümüzde, acildeki doktor
'psikoljik sorunu var, geçer' dedi. İğne, ağrı kesici hap verip gönderdi.
Hiçbir tahlil yapmadı, tomografi çektirmedi. 'Psikoloğa gösterin' dedi. Son
gidişimizde bize 8 gün sonraya tomografi için gün verdi. Yalvararak 3 gün
sonraya aldırdık. Kızım da o gün öldü. Tomografi çekilemedi. Tüm bunların
belgeleri mevcut. Sağlık karnemizde hangi işlemler yaptıkları yazılı. Teşhis
ve tedavi uygulamayan doktorlara nasıl hasta teslim edilir? Benim kızım
öldü. Başkalarının canı yanmasın. Giresun Valiliği'ne ve savcılığa dilekçe
yazacağım. Konuyu Sağlık Bakanı'na, Başbakan'a kadar götüreceğim" diye
konuştu.
GÜNLÜKTEKİ AĞLATAN NOT
En büyük dileğinin kızının organlarının nakledildiği kişilerle tanışmak
olduğunu söyleyen bir inşaat şirketinde çalışan 3 çocuk babası Durmuş
Alibaş, "Kızım çok başarılıydı. Hep takdir belgesi alırdı. Benden sürekli
bilgisayar isterdi. Son maaşımla aldım, çok sevindi. Günlüğüne baktık. Geçen
gün; 'Artık ölsem de gam yemem. Bir bilgisayarım oldu. Babam beni çok
sevdiğini gösterdi' diye yazmış" diye gözyaşı döktü. Güçlükle ayakta duran
anne Duray Alibaş ise "Kızım melek kadar saf ve temizdi. Çok başarılı
olacaktı. Onu elimizden aldılar" diye ağıt yakarak ağladı.
