Ege’de bir ralli
Bu yılın başından beri 5 kıtada pek çok yelken yarışında bulundum. Artık şuna eminim: Hiçbir deniz Ege gibi değil. Bu yüzden hiçbir yelken yarışı da Ege'deki kadar tat vermiyor
Levent ÖZÇELİK / HT CUMARTESİ
Biz dört erkek Alaçatı, Patmos, Karaada, Samos falan dolaşırken Ege’nin büyülü denizi, kıyıları ve adalarında mücadele eden 22 tekne, 15 yıldan beri yapılan Setur Ege Yat Rallisi için mücadele ediyordu. Bu yıl pek çok yelken yarışına tanık oldum. İspanya Alicante, Brezilya ve İsveç’te Volvo Ocean Race, İtalya’da Panerai Klasik yelkenli yarışı gibi dünyanın çeşitli coğrafyalarında bir sürü takım ve yelkenci ile tanıştım. Ama Ege başka. Yunan mitolojisinin fısıltıları gezinir bu denizde. Deniz tanrısı Poseidon’un, deniz tanrıçası Thetis’in, rüzgâr tanrısı Boreas’ın, rüzgârların bekçisi Eolo’nun efsaneleri dillenir yüzyıllardır. Bunun içindir ki benim için dünyanın en güzel yat rallisi kuşkusuz Ege’de olandır. Her şeyin en güzeli Ege’dedir çünkü. Hem karşı kıyısında hem ülkemiz kıyılarında... Ege kadar güzel deniz de dünyanın başka bir yerinde yoktur.
Son birkaç haftadır Ege’deyim. Hiç bitmeyen Ege aşkım yine kabardı anlayacağınız. Ben de bir süredir Ege’de teknede olduğumdan 15 gün süren Setur Yat rallisinin bir bölümüne denk gelebildim. Tabii orada 22 tekne mücadele ederken bizim yaptığımıza ancak tatlı su yelkenciliği denir. İki ülkenin politikacıları hep “Ege bizimdir” der ama işin aslı Ege, Türk ve Yunan halklarınındır. Birlikte yer, birlikte içer, birlikte eğleniriz. Bu anlamda 31 Temmuz-15 Ağustos tarihleri arasında organize edilen “Setur 50. Yıl Ege Yat Rallisi” de bu birlikteliğin göstergesi.
AYVALIK’TAN KUŞADASI’NA
31 Temmuz’da Ayvalık’tan start alan ralli; sırasıyla Midilli, Limnos, Carras, Skopelos, Skyros, Chios rotasını takip ederek 15 Ağustos’ta Kuşadası Marina’da tamamlandı. 78 saatlik seyir ile yaklaşık 467 deniz milinin kat edildiği ralli, Türk toplumunun deniz sporlarını tanımasını sağlayan bir açık deniz seyri olmasının yanı sıra Türk-Yunan dostluğunun pekiştirilmesi açısından oldukça önem taşıyor. 31 Temmuz sabah 09.00’da yelken açan 22 yat, Midilli’ye ulaşarak ilk etabı tamamladı. Hava koşullarının olumsuz seyretmesi dolayısıyla rallinin Molivos etabı ertelenerek, 4 Ağustos’ta Limni’ye seyir gerçekleştirildi ve 5 Ağustos sabahında ise katılımcılar Porto Carras Marina’ya doğru yol aldı.
Ertesi gün Porto Carras’ta otobüslerle düzenlenen Selanik gezisinde, Atatürk’ün evini ziyaret eden ralli katılımcıları, dördüncü günde Halkidiki bölgesinde bulunan ve Ortodokslar tarafından kutsal kabul edilen Athos Dağı’na düzenlenen geziye katıldı. Buradaki deniz seyri, bölgenin güney kıyısında, karadan ulaşımın olmadığı birbirinden ihtişamlı manastırlar sayesinde daha da güzelleşiyor.
9 Ağustos’ta Porto Carras’tan ayrılan yatlar, eşsiz koylara sahip ve aynı zamanda “Mamma Mia!” filmine de fon oluşturan Skopelos limanına bağlandı. 12 Ağustos’ta adadan ayrılıp Skyros’a demirlediler ve bir gün konaklamanın ardından Yunanistan’daki son liman olan Volisos’a doğru yol aldılar. Son gün 15 Ağustos’ta ise iki yıl sonra düzenlenecek rallide tekrar buluşmak üzere yatların üçü Yunanistan seyrine devam etme kararı alırken, yedisi Ayvalık, dördü Foça, altısı Kuşadası ve ikisi Çeşme olmak üzere seyirlerine devam etti.
