Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Yabancı ekonomistler TCMB'nin faiz kararını değerlendirdi - İş-Yaşam Haberleri

        Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 16,50'den yüzde 17,75'e yükseltilmesine karar verdi.

        TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, PPK'nın, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya başkanlığında toplandığı bildirildi.

        Duyuruda, son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyette dengelenme eğilimine işaret ederek, "Dış talep gücünü korurken iç talep daha ılımlı seyretmektedir. Enflasyondaki yükselişte temelde maliyet yönlü gelişmeler etkili olmaktadır. Bununla birlikte, fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik gösterdiği dikkati çekmektedir." ifadelerine yer verildi.

        REKLAM

        Konuya ilişkin olarak soruları yanıtlayan Rabobank Gelişen Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini 125 baz puan artırarak yüzde 17,75'e çıkarmasının TL'ye daha sağlam destek sağlayacak güçlü şahin bir sinyal olduğunu belirtti.

        Matys, bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinin 125 baz puan artırılmasının beklentilerinin üzerinde olduğunu ifade etti.

        "24 Haziran seçimlerinden sonra yüksek enflasyon ve cari açığa değinmenin Türkiye için hayati derecede önem taşıyor"

        Bugünkü toplantının Merkez Bankasının değer kaybeden TL'den kaynaklanan enflasyon baskılarını önlemeye sağlam bir bağlılık göstererek kredibilitesini geri kazanma konusunda önemli bir fırsat olduğunu savunduklarını aktaran Matys, 24 Haziran seçimlerinden sonra yüksek enflasyon ve cari açığa değinmenin Türkiye için hayati derecede önem taşıdığını dile getirdi.

        Berenberg Ekonomisti Wolf-Fabian Hungerland da TCMB'nin faiz artışına gitmesinin iyi bir haber olduğunu belirtti. Hungerland, kararın etkileri için beklenmesi gerektiğinin altını çizdi.

        REKLAM

        EKONOMİSTLER, FAİZ KARARINI DEĞERLENDİRDİ

        Ekonomistler, faiz kararının TL varlıklara pozitif yansıyacağını, hisse senedi piyasası ve uzun vadeli tahvil faizleri üzerinde oldukça olumlu etkide bulunacağını belirtti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, beklentilerden daha güçlü bir parasal sıkılaşmaya giderek politika faizinde 125 baz puanlık artışa gitti.

        Böylece, ana politika faizi haline gelen bir haftalık repo ihale faiz oranı yüzde 16,50'den yüzde 17,75'e, faiz koridoru da yüzde 16,25-19,25 bandına çekildi. Olağan durumların dışında nadiren başvurulabilecek politika aracı durumuna geri getirilen Geç Likidite Penceresi (GLP) faiz oranı da yüzde 20,75'e yükseldi.

        Değerlendirmelerde bulunan ekonomistler, Merkez Bankası'nın piyasa beklentilerinin çok ötesinde güçlü bir parasal sıkılaştırma yaptığını, bu kararın TL varlıklara pozitif yansıyacağını belirtti.

        REKLAM

        "Faiz kararı, TL varlıklara pozitif yansır"

        İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin, Merkez Bankası'nın ara toplantıda alınan 300 baz puanlık artırımı, sonrasındaki sadeleşme adımı ve bugünkü piyasa beklentisinin üzerindeki sıkılaşmasının; kredibilite kazancı konusundaki kararlılığını ve tutarlılığını gösterdiğini söyledi.

        Metine ilave sıkılaşma yapılabileceği yönündeki ifadenin de eklendiğini belirten Sezgin, "Yani bu son artırım olmayabilir ihtiyaca göre... Oldukça güçlü bir adım... Merkez Bankası, son dönemde Türkiye'deki ekonomi politikalarına ilişkin kafa karışıklığının giderilmesi anlamında üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Bunun TL varlıklarla ilgili pozitif yansıması olur." ifadelerini kullandı.

        Sezgin, mevduat faizlerinin de ayak uydurmasıyla TL taşımamanın maliyetinin de artacağına dikkati çekti.

        Son dönemde yabancı yatırımcıda TL'ye yönelik bir miktar olumluya dönüş olduğunu ve bu eğilimin güçlenerek devam edeceğini belirten Sezgin, "Ancak, yurt içi yerleşikler açısından dövize bir süre daha talep devam edebilir. TL varlıkların mayıstan bu yana gösterdiği zayıflıkta mali ve makroihtiyati gevşemenin enflasyon ve cari açık üzerinde yarattığı risklerin de etkisi olmuştu. Seçime yaklaşılırken belirsizlikler de var. Merkez Bankası kararının bu alanlardaki soru işaretlerini çözmesi beklenmese de, seçim sonrasına kadar risk primi anlamında önemli bir kazanım sağlayabilir." şeklinde konuştu.

        REKLAM

        "Beklentilerden güçlü sıkılaşma yapıldı"

        Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı da Merkez Bankası'nın beklentilerden daha güçlü bir parasal sıkılaşmaya giderek politika faiz göstergelerinde 125 baz puanlık artışa gittiğini söyledi.

        TCMB'nin parasal sıkılaştırmayı güçlendirmesinde ana unsur olarak, enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler ve bunun fiyatlama davranışında yarattığı risklerin ön plana çıktığını ifade eden Tokalı, şöyle devam etti:

        "Her ne kadar kur ve petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak enflasyondaki yükselişte maliyet unsurları öne çıkıyor olsa da, fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir eğilim göstermesinin enflasyon görünümü açısından bankayı daha temkinli bir duruşa ittiği açıkça görülmektedir. Üstelik, iç talep koşullarının daha ılımlı bir görünüme işaret ettiğine dikkati çekmesine karşın enflasyon riskleri konusunda endişeli bir tutumun hakim olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar da para politikasında sıkı duruş korunacak, risklerin artması durumunda ise ek sıkılaştırma gündeme gelebilecek."

        REKLAM

        Tokalı, nisan ayından itibaren gerçekleşen ve mayıs ayıyla birlikte belirginleşen sıkı duruş kararlarının gelecek dönemde hem kur istikrarının tekrar sağlanması hem de iç talep koşullarında yavaşlama yönünde etkilerinin görülebileceğini kaydetti.

        "TCMB, piyasaya şok verme amacı güttü"

        QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise çok uzun süredir TCMB'den, enflasyon görünümündeki bozulmayı durdurmak maksadıyla bu kadar kararlı bir hamle gelmediğini söyledi.

        TCMB'nin, 300 baz puanlık faiz artırımının üzerinden henüz 2 hafta geçmeden, piyasa beklentisi ve aslında piyasayı tatmin edecek artış miktarı çok daha sınırlı iken, bu derece sert bir sıkılaşmaya giderek aslında piyasaya bir şok verme amacı güttüğünü ifade eden Kanlı, "Zira uzun soluklu trendleri kırmak için kurulu dengeyi bozup yeni bir denge kurmak gerekebilir. Bundan sonraki süreçte TCMB'nin faiz artırımına gitmekten imtina ettiği görüşü raflara kaldırılacaktır." dedi.

        Kanlı, bu artışın, TL, hisse senedi piyasası ve uzun vadeli tahvil faizleri üzerinde oldukça olumlu etkide bulunacağını ve gelecek dönemde TL'de, diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine kıyasla daha olumlu bir performans görülebileceğini söyledi.

        REKLAM

        "TCMB'nin oldukça güçlü gelen adımı TL'de en azından volatiliteyi sınırlayacak"

        Turkey Macro View Consulting Yönetici Direktörü İnanç Sözer de mayıs başında TL'deki değer kaybına karşı yaklaşık 3 hafta boyunca bir önlem almayan TCMB'nin, 375 baz puanlık faiz artırımına ve sadeleşme adımına rağmen TL'nin zayıf kalmaya devam etmesi ve bunun enflasyon beklentilerinde kayda değer bir kötüleşmeye yol açması nedeniyle beklentilerin oldukça ötesinde 125 baz puanlık faiz artırımına gittiğini kaydetti.

        Böylece TCMB'nin, yıllar sonra verim eğrisinin önüne geçerek ve aynı zamanda artık tek politika faizi kullandığını vurgulayarak yatırımcılar açısından bir kredibilite kazanacağını ifade eden Sözer, "Ancak hem küresel çapta dolardaki değerlenme hem jeopolitik gelişmeler nedeniyle mevcut konjonktürde TL'deki değerlenme sınırlı kalabilir." dedi.

        Sözer, TCMB'nin oldukça gecikmeli ancak güçlü gelen adımının TL'de en azından volatiliteyi sınırlayacağını belirtti.

        Büyümede gözlenecek belirgin momentum kaybına karşı ise yakın zamanda faiz dışı araçlarda (zorunlu karşılıkların düşürülmesi, BDDK'nin kredi koşullarını gevşetmesi gibi) genişleme adımları görüleceği tahmininde bulunan Sözer, "Buna rağmen TCMB'nin bugünkü faiz artırımı ile 2018'de yıl sonunda enflasyonun yüzde 11,7, büyümenin ise yüzde 2,7 olarak gerçekleşeceğini öngörüyoruz." dedi.

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa