Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Son dakika... Türkiye'nin ABD'ye yaptırım yanıtını uzmanlar yorumladı

        Türkiye'nin dış politikadaki yetkin isimleri, ABD'nin iki Türk bakanın mal varlığına el koymaya yönelik yaptırım kararının ardından Türkiye'nin mütekabiliyet kapsamında verdiği yanıtı şöyle değerlendirdi.

        "ABD YÖNETİMİNDE BÖLÜNMÜŞLÜK VAR"

        Bahçeşehir Üniversitesi Kıbrıs Dekanı Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu şu açıklamada bulundu: "ABD'de şu an Trump yönetimi bundan önceki yönetimlerden çok farklı. Sadece Türkiye ile olan ikili ilişkilerde değil, tüm dünyaya karşı hegomonyasını güçlendirmek için saldırgan bir tutum sergiliyor ve yönetimde bir bölünmüşlük olduğunu söyleyebilirim. ABD, küresel anlamda yeni bir dünya düzeni kurmak için saldırgan politikasını sürdürüyor ve belirli ülkeleri de kendisine yönelik tehdit olarak görüyor. Örnek olarak Rusya'yı, Çin'i verebiliriz. Hatta eski müttefikliklerini bile sıkıştırıyor. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin yaptırım kararı için, 'Stratejik ortaklık ve müttefikliğe saygısızlıktır' diyor ki bu çok doğru ve ABD'de bir müttefiklik, ortaklık inancı kalmadı. Tamamen bu kavramların altını boşalttı.

        "TÜRKİYE'NİN POLİTİKASINI DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR"

        ABD'de farklı farklı lobiler var. Sadece Trump, Dışişleri, Pentagon ya da CIA değil. Kongrede de Türkiye'ye karşı farklı lobiler oluşmakta. Küresel anlamdaki rekabette ABD'nin önemli bölgelerde kendi politikalarını hakim kılmak ve diğer aktörleri de bu yönde şekillendirme düşüncesinden kaynaklı sorunlar ortaya çıkıyor. Çünkü Türkiye bu bölgede çok etkili. ABD, eski alışkanlığıyla Türkiye'yi, eski Türkiye'ye çevirmek, bağımsız ve çok yönlü politikasını değiştirmek ABD'nin her politikasına 'evet' diyecek bir ülke arıyor. Ancak bu bir rüya ve mümkün değil; çünkü dünya gerçekten çok değişti.

        "TÜRKİYE'NİN CEVABI MÜTEKABİLİYETTİR"

        Emekli Büyükelçi Uluç Özülker ise şunları söyledi: "Her iki tarafın yaptığı da sembolik değerdedir, bunun ötesine geçmez. Ancak uluslararası hukuk açısından ABD'nin tutumu kabullenilebilecek bir tutum değil. Trump'ın attığı adım Türkiye açısından bakıldığında, ki ben bunun ekonomik ciddi bir sonucu olacağını düşünmüyorum, ABD tarafından sembolik bir adım gibi ifade ediliyor. ABD, burada Türkiye'ye bir mesaj vermek istedi. Ancak bu egemenlik hususunda bir tecavüz teşkil eder. Ne müttefiklik ne de ortaklık olarak değerlendirilebilir. Türkiye'nin de aynı cevabı vermesi mütekabiliyettir. Ancak ABD'de ne adalet bakanlığı ne de federal yapıda içişleri bakanlığı yoktur. Bunların kim olacağını tayin etmek gerekir.

        REKLAM

        "TÜRKİYE İLE ABD İLİŞKİSİ HASTALIKLIDIR"

        Ben Brunson meselesinde her iki tarafın da hata yaptığını düşünüyorum. Bu kadar büyütülmeden çözülebilirdi diye düşünüyorum. Türkiye'de bir Alman basın mensubu serbest bırakıldı. ABD'de de bu olay FETÖ konusunda mütekabiliyet gibi algılandı. Türkiye ile ABD ilişkileri hastalıklıdır. ABD'nin menfaatlerine en ufak karşı çıkacak bir adım atıldığında ABD, müttefikini yok sayarak adım atıyor. Bu sefer Brunson gibi çok tali bir olay üzerinden ABD tarafından kriz çıkartıldı. Burada üç faktör vardır. Olay karşılıklı bir bilek güreşine dönüştü. Birincisi Brunson'un önümüzdeki duruşmada serbest kalma ihtimali varken ABD'nin bu adımı atması sıkıntı yarattı. Trump iç politikada çok sıkışmış durumda ve kamuoyunda gördüğü destek yüzde 32'ye indi. Kasım ayında ara seçimler yapılacak ve kamuyonu kazanmak için bir evanjelist olarak 60 milyon evanjelistin oylarına ihtiyacı var.

        "İLİŞKİLER DAHA DA GERİLEBİLİR"

        Yardımcısı Pence ise Brunson ile aynı kilisenin, cemaatin ayrılmaz parçası. İkincisi ABD tekdüze düşünmüyor. Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu ile mevkiidaşı Pompeo'nun yaptığı görüşmenin ardından ılımlı açıklamalar geldi. Böyle baktığımız zaman ikiye bölünmüş bir durum var ve Trump ile Pence'in kişisel tutumu gibi de geliyor. Üçüncü olarak benim en vahim olarak gördüğüm, bu Brunson meselesi tek başına bir olay değil. Bu daha da ağırlaşacak diye düşünüyorum. İran ve Rusya'ya ağustos ayından itibaren ağırlaştırılmış bir ambargo uygulanacak. ABD'li heyet bunun için Türkiye'ye geldi ve görüşmeler yapıldı. Türkiye bu ambargoya katılmayacak. Böyle baktığımız zaman önümüzdeki dönem Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin daha da gerileceğini görmek gerekiyor."

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa