Trump, Kaşıkçı'nın öldürülmesinde Prens Selman'ı sorguluyor

Prens Muhammed'le konuyu birkaç kez konuştuğunu ve ona Kaşıkçı olayını bilip bilmediğini sorduğunu söyleyen Trump, "Prens bana bilmediğini söyledi. Ben de 'Bu olay nerede başladı?' diye sordum. O da bana bunun alt kademelerde olduğunu söyledi." ifadelerini kullandı.

"ONLARA GERÇEKTEN İNANMAK İSTİYORUM"

Trump, Suudi Prens'in "bilmiyordum" açıklamasının doğru olmasını umduğunu dile getirerek, "Onlara inanmak istiyorum. Onlara gerçekten inanmak istiyorum." diye konuştu.

Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin "Asla düşünülmemesi gereken bir olay" nitelemesini yapan Trump, "Ancak bu olay olduğunda çok kötü bir şekilde oldu ve bana göre üstü çok kötü bir şekilde örtülmeye çalışıldı." değerlendirmesinde bulundu.

Trump, dünkü son açıklamasında, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülme sürecini Suudi Arabistan'ın ele alma biçimini "Bugüne kadarki en kötü 'bir olayın üzerini örtme girişimlerinden' biri" olarak nitelendirmişti.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da Kaşıkçı'nın ölümüyle bağlantılı bazı Suudi yetkililerin vizelerinin iptal edileceğini, bu kişilere vize yasağı ve diğer bazı yaptırımların uygulanacağını açıklamıştı.

ABD'Lİ SUUDİ ARABİSTAN UZMANINDAN MUHAMMED BİN SELMAN İDDİASI

Amerikalı araştırmacı yazar Karen Elliot House, Cemal Kaşıkçı cinayetinin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın geleceğini belirsizliğe düşürdüğünü iddia etti.

"Suudi Arabistan Üzerine: Halkı, Geçmişi, Dini, Fay Hatları ve Geleceği" kitabının yazarı da olan House, Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan makalesinde, Suudi Arabistan'dan önemli bir ismin Kaşıkçı cinayetine ilişkin Prens Muhammed'in akıl sağlığını sorguladığını ve sonunu Roma İmparatoru Caligula'ya benzettiğini yazdı.

House, Veliaht Prens'in de benzer bir şekilde genç yaşta iktidara gelen Caligula gibi "büyük projeler yapmayı, büyük eğlenceler tertip etmeyi ve en önemlisi etrafındakileri aşağılamayı sevdiğini" öne sürdü.

Prens'in, kraliyet ailesi mensuplarını tutuklatmasından Lübnan Başbakanı Saad Hariri'yi Riyad'da istifa ettirmesine ve Katar'a ambargo uygulanmasına kadar birçok tartışmalı kararı iktidarını pekiştirmek için verdiğini belirten yazar, şimdi de en yakınındaki isimlerin Kaşıkçı'yı öldürülmekle suçlandığını hatırlattı.

House, Kaşıkçı cinayetine karışan isimlerin cezalandırılmamasının özellikle ABD Kongresi ile Riyad yönetimi arasındaki ilişkileri bozacağı öngörüsünde bulundu.

Muhammed bin Selman'ın en yakınındaki isimlerin gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi soruşturmasında tasfiye edilmesinin ise yakın çevresini kısa sürede birbirine düşürebileceğini kaydeden yazar, bunun da Prens'in geleceğini tehdit edebileceğini belirtti.

"YA GÖREVDEN ALINACAK YA DA ŞİDDET YOLUYLA UZAKLAŞTIRILACAK"

House, Kaşıkçı olayından sonra Kral Selman bin Abdulaziz'in hem oğlu Muhammed bin Selman'a Veliaht Prens olarak sınırsız iktidar hakkı tanıyıp hem de Körfez'in güvenliği ve küresel petrol politikaları gibi konularda ABD ile ilişkilerini yoluna koyup koyamayacağının merak edilen bir soru olduğuna makalesinde yer verdi.

Makalede ünlü yazarın, "Krallığın, her şeyi kontrolü altına alma kararlığıyla tanınan bir Veliaht Prens'in (hayranlarına göre bile bir kontrol manyağı), etkili bir şekilde kendi geleceğini ve ABD-Suudi Arabistan ilişkilerini iki aleyhtarı Kongre ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kontrolüne vermiş olması küçük bir ironi değildir." ifadesi dikkati çekti.

House, Amerikan Kongresinin Türkiye'nin soruşturma sonuçlarını açıklaması ile Suudi Arabistan'a karşı adım atmasının büyük ihtimal olduğuna değindi. Yazar, Türkiye'nin Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin soruşturma sonuçlarını dünya ile paylaşmasının Suud ailesinde de Veliaht Prens'e karşı bir blok oluşmasına yol açabileceğini öne sürdü.

Karen Elliot House yazısında, "Kral Selman, Kaşıkçı'nın ölümü sonrasında Suudi istihbaratını yeniden yapılandırma görevini oğluna vererek arkasında durdu ancak genç prensin Suudi Arabistan hükümdarlığının uzun sürmeyeceğini hayal etmek mümkün hale gelmiştir." yorumunu yaptı.

Prens Muhammed'in ya babası tarafından görevden alınacağını veya suikast gibi şiddet yoluyla uzaklaştırılacağını tahmin eden House, ilk senaryonun Kral Selman'a daha fazla seçenek sağladığını ancak Veliaht Prens'in zorla ayrılması durumunda bunun Riyad'da büyük bir karmaşaya yol açabileceği iddiasında da bulundu.