Tolstoy okumanın manasızlığı üzerine
Habertürk yazarı Serdar Turgut, "Uzmanlar diyor ki Tolstoy hayatı olduğu gibi yazıyormuş hatta bir tanesi demiş ki 'Eğer hayat roman yazabilseydi Tolstoy gibi yazardı...' Bu doğru olabilir de. Ama kardeşim ben hayattan zaten bıkmışım bundan kaçmak için roman okumak istiyorum. Hiç umurumda olmayan bir ülkenin asalak sınıfları nasıl yaşıyor diye o kadar fazla sayfayı okuyamam. Tolstoy zaten sıkıcı olan bir hayatı daha da sıkıcı hale getiriyor. Bu nedenle okumayı kestim ve kendimle de övünüyorum" dedi
Ekim ayında İstanbul’dayken genel havadan etkilenmiş olmalıyım, bir ara intihar yapılabilir ve olması gereken bir alternatif olarak gelmeye başladıydı.
Direkt intihar etmek yerineTolstoy’un ‘Savaş ve Barış’ını aldım ve daha sonra okumaya başlamak üzere bavuluma koydum. Belki bavulun içindeyken de okunması ihtimali olsaydı daha iyi olabilirdi.
KİTAPLAR TIR'LA GELDİ
Karım fantastik derecede takıntılı bir dipsoman olduğu için sadece en iyi çevirileri kimlerin yaptığı araştırması yapmakla kalmadı Tolstoy veDostoyevski’nin tüm kitaplarını da internetten ısmarladı.
Söz konusu o iki yazar olduğundan bunların eve getirilmesi kargo şirketi açısından hayli büyük bir lojistik problem yarattı.
Bence sadece Savaş ve Barış'ı getirmek için tek bir kamyon gerekirken onlar tüm kitapları iki TIRile getirmeyi başardılar eve. Gören komşular bizim eve yeni bir kişinin taşınmakta olduğunu sanmışlar.
HER KONUDA DETAY GEREKMİYOR (PROUST DA YASAKLANMALI BENCE)
Belki sorun hala anlaşılmamış olabilir o zaman açık da söylemeliyim. Oiki yazar da kısa yazamıyorlar. Bu sadece Rus klasik yazarlarına ait bir sorun değilMarcel Proustda aynı sorundan mustarip.Adam kahvaltıda bisküviyerken kahve içmesini bile yüz sayfa anlatabiliyor.Bunu bırakın kitabın bir yerinde gece yatağında sağdan sola dönüşünü bile 30 küsur sayfada anlatmıştı.
Bu girişten de anlamış olmalısınız benSavaş ve Barış’ı okumaya başladım ama bunu bitirmemin imkansız olacağını 60 sayfa sonra anladım.Yani Tolstoycu kriterlere göre söylersek açılış paragrafıbitince okumayı da bıraktım.
BEYİN BESTSELLER İSTER EN AZINDAN EĞLENMEK İSTEYEN BEYİN BUNU YAPAR
Aslında bir insanın bir tür intiharı anlamına gelebilecek bu işe girişirken hemen her tanıdığıma bunu okuduğumu mesajlarla duyurmuştum.Çekeceğim maksimum acıya onları da bir şekilde katmak istemiştim.İlk defa okuduğumu söylemekten utandığımdan mesajımda da "Tekrar ikinci defa okuyorum" diye yalan da söyledim.Kitabı ikinci defa okuduğunu söyleyenler de var onlar ya yalancı ya da deliler.
Bu klasikleri neden okuyamadığımagelince aklıma başlıca neden olarak bestseller formatına alışmış olduğum geliyor.
Yaniben kitabı okumuş olmanın sanatsal değerine varmak için, kendimi önemli görmek için hiç değil, heyecanlanmak eğlenmek için okuma taraftarıyım.
Her bestseller kitapta iki sayfa okusanız neler olacak diye heyecanlanıp daha da okumayı isteyebiliyorsunuz. YaniDan Brown’a, John Le Care’ye, Stephen King’e alışmış olan bir beynin artık Tolstoy okuyabilmesi mümkün değil.
ONA DA KIZGINIM ASLINDA
John LeCarre’ye de kızgınım aslında onun‘Honarable Schoolboy’kitabını da bitiremedim çünkü o kitabındacasus romanlarının Tolstoy’u olmaya özenmiş.
Kendim açısından rafine bir beyinden bahsetmiyorum, tamam bunu da kabul ediyorum, kazma beyinli olabilirim amahayat zaten Tolstoy olmadan da ağır ve sıkıcı,onu okuyarak gerçeği daha da çekilmez hale getirmekgerekmiyor.
FİLMİ DE KİTABI DA UZUN YAPMAK SANAT OLMUYOR-SİNEMANIN TOLSTOY'U OLMANIN MANASIZLIĞI
Bir film izleyelim dedik ailece.
‘Bir Zamanlar Amerikafilmini ısmarladık ve başladık seyretmeye.
Filmin ilk Amerika gösterimindeki uzunluğunun üç misline çıkılıp yeni bölümler eklenmiş ve sonunda uzun versiyonu bir Tolstoy romanına benzemiş yani aşırı sıkıcı olmuş! Halbuki yıllar öncefilmi ilk izlediğimde ben çok heyecanlanmışve keyif de almıştım. Çünkü o özetti ve heyecanlıydı.
Tolstoy’un Rus aristokratlarının nasıl konuştuğu, nasıl yaşadığı sizi ilgilendiriyorsaSergio Leone’nin sinemanın Tolstoy’u olmaya özenen filminin uzun versiyonu da keyif verebilir size.
KENDİMLE ÖVÜNÜYORUM
Sonra araştırdımbu Savaş ve Barış neden önemlibir roman diye. Uzmanlar diyor ki Tolstoy hayatı olduğu gibi yazıyormuşhatta bir tanesi demiş ki"Eğer hayat roman yazabilseydi Tolstoy gibi yazardı..."Bu doğru olabilir de.
Ama kardeşim ben hayattan zaten bıkmışım bundan kaçmak için roman okumak istiyorum. Hiç umurumda olmayan bir ülkenin asalak sınıfları nasıl yaşıyor diye o kadar fazla sayfayı okuyamam.Tolstoy zaten sıkıcı olan bir hayatı daha da sıkıcı hale getiriyor.Bu nedenle okumayı kestim ve kendimle de övünüyorum.
