Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Tarihten tütün kullanımı ile ilgili çarpıcı iki örnek

        Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü ve Dumansız Hava Sahası Yasası’nın mimarı Prof. Dr. Cevdet Erdöl’ün, “Geçmişten Günümüze Tütün ve Tütün Ürünleriyle Mücadele Yolculuğu” isimli kitabında tütün kullanımına dair çok önemli ve ilginç bilgiler yer alıyor. Bu bilgiler hem tütün ve tütün ürünleriyle ilgili günümüzde karşılaşılan sorunların 600 yıl öncesinde de karşılaşılan sorunlarla benzerlik gösterdiğine işaret ederken, Cumhuriyet’in ilk yıllarında hastalara sigara reçete eden doktorların bunu yapma nedenleri merak uyandırıyor. İşte bu iki örneğin detayları. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun özel haberi...

        REKLAM

        "BİR KİŞİNİN BİLE TÜTÜN KULLANMASINA RIZAM YOKTUR"

        Sultan 4. Murat’ın Tütün ziraati ve kullanımının yasaklanmasına dair fermanı bu konuda 600 yıldır hiçbir şeyin değişmediğini göstermesi açısından önemli. Fermanının bir bölümünde şöyle diyor 4. Murat;

        “Rumeli vilayeti dahilinde bulunan bütün kadılara;

        Daha önce defalarca gönderdiğim emirler ile halkın çalışmasını engelleyen, kazançlarını yok eden ve çeşitli yangınlar ile felaketlere neden olan tütün zararlarının ortadan kaldırılması devletin önemli işlerindendir. Bu sebeple tütün ziraati ve satışı yasaklanmıştır. Bu yasak emrime rağmen kadıların kayıtsızlığı ve işi önemsememeleri, gönderilen memurların ihmal ve açgözlülükleri sebebiyle tütün ziraatinin ve satışının yapıldığını duydum. Bu hususta büyük sorumluluklarınız olup her tür azarlamayı ve işinize son verilmeyi hak ettiniz. Şimdi bu hususta daha önce gönderdiğim emirler hala geçerlidir. Herhangi bir yerde tütün yaprağının ekilmesine, biçilmesine, içilmesine, alınıp satılmasına asla rızam yoktur. Emrim size ulaştığında, bu konuda daha önceki ve şimdi ki emrim gereğince iş görüp bu hususta birbirinize yardım ederek kazalarınızın dahilinde olan kasaba ve köyler ile halkın toplandığı mahallelerde uyarılarda bulunup ilan edin ki bir kişi bile tütün yaprağını ekip biçmesin, alıp satmasın, kullanmasın. Tütünün kökünün tamamen kazınmasına çalışın ve gayret gösterin. Ülkem dahilinde ister asker olsun ister halktan biri olsun, bir kişinin bile tütün kullanmasına asla rızam yoktur.”

        SİGARA REÇETE EDEN DOKTORLAR

        Cumhuriyetin ilk yıllarında ise sigarayla ilgili hem şaşırtan hem de insan sağlığına zarar verecek uygulamalar dikkat çekiyor. Örneğin 1934 yılında TBMM’ne sunulan kanun teklifinde sigaranın tedavi edici bir unsur gibi görülüp gösterildiği belirtiliyor. Bununla da kalınmıyor ve o dönemde sigaranın sağlığa zararları bilinmediği için doktorlar tarafından hastalara reçete edildiği görülüyor. TBMM’de Milli Müdafaa, Bütçe ve Sıhhat ve İçtimaiyat Muavenatı (Sağlık ve Sosyal Yardım)Komisyonları’nda görüşülen kanunun genel gerekçesinde hastanede yatan hastalara ne amaçla sigara verilmesi gerektiğine dair ayrı bir izah yapılmamıştır. Kanun esas itibarıyla, “Askeri hastanelerde, hastaların iaşe ve idareleri “hakkında kanun olması hasebiyle isminden de anlaşılacağı üzere askeri hastanelerde yatan hastaların yiyecek ve içeceklerini tanzim etmek amacıyla düzenlenmiş bir kanundur. Durum bu olmakla beraber hastaneye yatan hastaya hangi gerekçeyle “Tabibin lüzum ettiği miktarda sigara verilir” denilmesine ihtiyaç duyulduğuna dair açıklayıcı bir ibare yoktur. Kanun 8.12.1934 tarihinde yapılan Genel Kurul Görüşmeleri’nde hastalara neden sigaranın adeta reçete edilmesi gerektiğine dair herhangi bir izah yapılmadan kabul edilmiştir. Bu kanun bir kara mizah örneği olacak şekilde, görevleri hastaları tedavi etmek olan doktorlara, yatan hastalara istedikleri miktarda sigara yani zehir vermelerine imkan sağlamaktaydı.

        Haberi Hazırlayan: Ceyda Erenoğlu
        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa