Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Son depremler 2 Temmuz 2020! AFAD ve Kandilli Rasathanesi son depremler - Deprem mi oldu?

        Deprem mi oldu? En son deprem nerede oldu? sorusu deprem kuşağında yer alan ülkemizde öne çıkan başlıklar arasında yer alıyor. AFAD ve Kandilli Rasathanesi verilerine göre, Türkiye ve çevresinde gün içerisinde, bazılarını hissettiğimiz bazılarını ise hissedemediğimiz bir çok deprem meydana geliyor. 2 Temmuz son deprem listesi haberimizde.

        SON DEPREMLER 2 TEMMUZ (AFAD - KANDİLLİ)

        AFAD'ın verilerine göre, Türkiye ve çevresinde meydana gelen son depremler şöyle:

        REKLAM

        Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) verilerine göre, Türkiye ve çevresinde meydana gelen son depremler şöyle:

        YILANLAR DEPREMİN HABERCİSİ Mİ? UZMANI YANITLADI

        DHA'nın haberine göre İzmir'deki Ege Üniversitesi'nde Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Dinçer Ayaz, son günlerdeki depremler sonrası yılanların görülmesini değerlendirdi. Yılanların kış uykusundan uyandığını, depremi işaret ettikleri yönünde herhangi bir bilimsel bir sonucun bulunmadığını ifade etti.

        Son günlerde Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde depremler meydana gelirken, yılanlar görülmeye başlandı. Yılanların deliklerinden çıkıp sıklıkla görünür olmasını bazı vatandaşlar, "yılanlar deprem habercisi" olarak yorumladı. Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Dinçer Ayaz, konu hakkında yanlış bilinenlere açıklık getirdi. Bilimsel literatürde yılanların sayılarının artması veya çok sık görünür olmalarının deprem habercisi olduğuna yönelik hiçbir çalışma ve verinin bulunmadığını belirten Prof. Dr. Dinçer Ayaz, "Baharın gelmesiyle birlikte yılanlar kuş uykusundan uyanmıştır. Kış uykusundan çıktıktan sonra beslenme ve üremek için eş arama faaliyetlerinde bulunurlar. Bu nedenle Mayıs-Haziran aylarında çok sayıda yılanın görülmesi normaldir. Ancak ne yazık ki görülen yılanlar çoğunlukla öldürülmektedir. Bu hayvanlar düşman değil dosttur. Yılanlar özellikle doğada besin zinciri içerisinde çok önemli bir yer teşkil ederler ve biyolojik dengenin korunması için kesinlikle öldürülmemeleri gerekir. Yılanlar, gerek insan için hastalık etkeni taşımaları gerekse tarım ürünlerine zarar vermeleri bakımından zararlı olan fare türlerinin fazla çoğalmasına engel olmaktadır. Hatta bu amaçla biyolojik mücadelede kullanılmışlardır. Örneğin 1960'lı yıllarda Kuzey Kıbrıs'ta sayıları çok fazla artan farelerle biyolojik mücadele için Ege Adalarından Kara Yılan götürülmüştür. Böylece, hem masraf ederek kimyasal ilaç alınmasına gerek kalmamakta, hem de çevreye ve insanlara zarar veren kimyasal ilaçların yan etkileri önlenmiş olmaktadır" dedi.

        Türkiye'de 60'a yakın yılan türünün yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Ayaz, "Yılanların hepsi ülkemiz doğasının biyolojik zenginlikleridir. Hiçbirisi korkulacak veya yok edilmesi gereken bir düşman değildir. İnsanlar için faydalı canlılardır. Bu nedenle bunların iyi tanıtılması, faydalarının anlatılması ülkemizin zengin biyo çeşitliliğinin korunması için önem arz etmektedir" dedi.

        Haberi Hazırlayan: Helin Genç
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa