HDP Grup Başkanvekili Bilgen: HDP bütün darbelerin karşısında durmuştur
15 Temmuz'un yıl dönümünde açıklamalarda bulunan HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, "HDP hiç ayrım yapmaksızın, sonunda kim cezalandırılmış ya da kim sebep olmuş olursa olsun bütün darbelerin karşısında durmuştur" ifadelerini kullandı. Bilgen, darbe girişiminin yaşandığı gece TBMM'ye gidip gitmeme konusunda provokasyon kaygısı duyduklarını belirterek, Meclis Başkanı ile yaptıkları telefon görüşmelerinde anlayışla karşılandıklarını, TBMM Genel Kurulu'nun olağanüstü oturumunda yer aldıklarını aktardı
HDP Grup BaşkanvekiliAyhanBilgen, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Bilgen, "HDP hiç ayrım yapmaksızın, sonunda kim cezalandırılmış ya da kim sebep olmuş olursa olsun, bütün darbelerin karşısında durmuştur." dedi.
Bir darbe hazırlığı sürecini doğru analiz etmenin darbeleri önlemek açısından önemine işaret edenBilgen, geçmiş dönemlerde yaşanan darbeler ve 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili köklü yüzleşmeler yapılması gerektiğini vurguladı.
15 Temmuz hain darbe girişimi öncesinde güvenlik görevlilerinin dahil olduğu kimi işler ve ilişkilerin aslında 15 Temmuz'a altyapı oluşturduğunu öne sürenBilgen, "Bununla yüzleşmek bence 15 Temmuz'u aydınlatmanın en kritik noktasıdır. 15 Temmuz'dan hemen önce Meclis'ten geçirilen askerlerin yargılanmamasıyla ilgili düzenleme de Meclis'in belki farkında olmadan o talebi peşinen onaylamasıydı. Bu anlamda kritik bir eşiktir." ifadesini kullandı.
"SONUÇLARINDAN FAYDALANMAYI UMMAK AHLAKİ BİR TUTUM DEĞİL"
Bilgen, "Bizim açımızdan darbelerle ilgili yaklaşım; ilkesel olarak amasız, ancaksız, kim tarafından yapılırsa ve kime karşı yapılırsa yapılsın darbelerin karşısında durmaktır. Geçmişteki bütün darbelerin de zeminini oluşturan siyasi rekabetlerin ordu üzerinden gerçekleştirilme, hesaplaşmaların ordu eliyle gerçekleştirilme hesabıdır. HDP, hiç ayrım yapmaksızın, sonunda kim cezalandırılmış ya da kim sebep olmuş olursa olsun bütün darbelerin karşısında durmuştur. O gece de tartışma bizim açımızdan böyle gerçekleşti. Sonuçlarından faydalanmayı ummak ya da başka kavgaları o dengecilik içinde ele almak ahlaki bir tutum değildir." diye konuştu.
AyhanBilgen, darbe girişiminin olduğu gece Meclis'e gidip gitmeme konusunu değerlendirdiklerinde provokasyon kaygısı duyduklarını belirterek, Meclis Başkanı ile telefon görüşmelerinin yapıldığını ve anlayışla karşılandıklarını, TBMM Genel Kurulu'nun olağanüstü oturumunda da hazır bulunduklarını anlattı.
O günden itibaren özellikle darbe girişimiyle yüzleşmek, hesaplaşmak konusunda mümkün olduğu kadar tutarlı ve duyarlı davrandıklarını aktaranBilgen, "Ama tabii ki OHAL'in ilan edilmesi bir biçimde darbelerle mücadele yöntemi midir yoksa tam da darbecilerin istediği bir ortamın kurulmasına mı hizmet eder? Bu konuda yaklaşımlarımız ayrıldı. Biz, darbe başarılı olsaydı farklı toplumsal kesimlere yaşatılacak olanların, darbe başarısız olduğu için farklı bir toplumsal kesime yaşatılmasını çok doğru bir yöntem olarak görmüyoruz. Bunun zorunluluğu, gerekliliği konusunda da bugüne kadar yapılan açıklamalar bize çok ikna edici gelmiyor." değerlendirmesini yaptı.
"15 Temmuz'a karışan isimlerin büyük kısmı yargı ve güvenlik bürokrasisinde geçmişte de Kürt siyasetine son derece ağır haksızlıklar yapmış olan isimlerdir." diyenBilgen, onları korumalarının veya kollamalarının zaten söz konusu olamayacağını sözlerine ekledi.
