Taşrada küçük bir istasyonda emekliliğine gün sayan memur Ruhi’nin en büyük hayali, emekli ikramiyesiyle çatısı akmayan bir ev alıp, hayatının son demlerini huzurlu bir şekilde geçirmektir. Fakat kızı Esra ve küçük oğlu Önder’in, daha iyi yaşamak için masum bir dilekleri vardır. Onların bu masum hayalleri, bütün aileyi bir anda İstanbul’a sürükler.