Bugüne kadar soykırım üzerine çekilmiş filmlerden bambaşka bir yaklaşım izlemesiyle dikkat çeken filmde, Naziler tarafından toplama kampında iş yapmaya zorlanan “Sonderkommando”lardan Yahudi esir Saul’un hayatının iki gününe odaklanılıyor. Saul, bir gün cesetlerin yakıldığı imha fırınında oğlu olduğunu düşündüğü bir çocuğun cesedini görür. Saul, oğlunun cesedini yakılmaktan kurtarıp usulünce toprağa vermeyi takıntı haline getirecektir.