Sabit'in (Osman Cavcı), tüm vakti seks filmleri oynatan salaş, eski bir semt sinemasında geçmektedir. Bu pejmurde mekanda makinistlik yapan, içine kapalı bir genç olan Sabit'in hayatındaki tüm insanlar, bu izbe mekanın müdavimleridir. Burada tanıdığı insanların dışında kimi kimsesi olmayan bir garibandır Sabit. Sinema onun yuvası, evreni, herşeyidir. Bu mekan farklı bir dünyadır çünkü tüm bunların yanı sıra sinemaya takılan farklı farklı tiplemeler vardır. Sarhoşu, dumancısı, eroinmanı, tombalacısı, sapığı farklı dünyalarda yaşarlar. Dosteyevski, Bukowski ya da Kafka’nın romanlarında rastlayabileceğimiz tiplerdir bunlar. Bir gün müdür Celal işi bırakınca sinemanın sahibi, Beyoğlu’ndaki film şirketlerinden filmleri getirme işini Sabit’e verir. Sabit, film şirketinde bir zamanların seks yıldızı Zerrin Öz’ü (Nilüfer Aydan) görür ve ona tutulur. Saplantılı bir biçimde kadının peşine düşer, sürekli kadını izler, telefonla arar. Bu saplantı onu tehlikeli bir maceraya sürükleyecektir.