Mucize Doktor

Berhayat Hastanesi’nde sıradan bir gündür; Ali, Nazlı’yla ilişkilerini bir ileriki aşamaya taşımaya kararlıdır ama bunu nasıl yapacağını tam bulamaz. Beliz artık iyiden iyiye hamile Kıvılcım’la kavga eder ve Tanju, Damla yerine gelen yeni cerrahi asistanı Doruk ilk iş gününe geç kaldığı için küplere biner…

Nazlı sayesinde kötü günleri atlatmaya çalışan Ali, bu kez daha ağır bir darbeyle sarsılır. Babası gibi sevdiği Adil Hoca, ansızın hastanede düşüp bayılır. Yapılan tetkikte durumun vahameti bütün çıplaklığıyla ortaya çıkar; Adil çok ağır hastadır. Adil’i seven herkes çaresiz kalırken Ali bir çözüm bulmak için kendini paralar. Sonunda anlar ki; tek kurtuluş, yıllar önce öldüğünü sandığımız birinin elindedir.

Ali iki korkunç olasılıkla karşı karşıyadır. İlki Adil’in süratle kötüleşen durumudur; kimse Ferda’nın babasını ameliyat etmeme kararını değiştiremez. İkincisi bebeğin akıbetidir; Ferman’ın bütün baskısına rağmen Beliz bebeği evlat edinmek istemez. Zaman hem Adil hem de bebek için daralır. Ama son anda, Ali’nin yüreğinin derinliklerinden gelen bir çözüm, herkese yeni bir umut kapısı açacaktır.

Beklenmeyen bir komplikasyon Adil’in iyileşme sürecini fazlasıyla uzatır. Maalesef tek uzayan şey o değildir. Ferman’ın koruyucu ailelik başvurusu reddedilince bebeğin de belirsiz bir tarihe kadar yurtta kalacağı ortaya çıkar. Ama Adil’in yıllar yılı kendisi için yaptıklarını hatırlayan Ali ne yapar eder ve kardeşini yurtta yalnız bırakmamanın bir yolunu bulur. Ne var ki; bu da fazlasıyla ekstrem bir çözümdür, herkes Ali’ye karşı çıkar. Ama Ali ne pahasına olursa olsun kardeşinden ayrılmayacaktır.

Başhekimliğini ilan eden Tanju hastanede sert bir değişim süreci başlatır; yeni düzene adapte olabilenler kalacak, olamayanlar yeni maceralara yelken açacaktır. İlk iş cerrahide kimin en iyi olduğunu bulmaktır ve Tanju’nun bastırışıyla Ferda’yla Ferman bir iddiaya tutuşurlar. Hocalar asistanlarını seçerler ve yarış başlar. Berhayat Hastanesi’nde değişim rüzgarları eser ve ekipler vakalarını tamamlayabilmek için kıyasıya yarışırken Nazlı’nın rakip takımında olmak Ali’nin adaptasyon yeteneklerini sonuna kadar sınayacaktır.

Ali iddiayı bilerek kaybettiği için Nazlı’yla araları bozuktur. Tanju misilleme olarak bir baş asistanlık yarışı başlatınca Ali’yle Nazlı tekrar kıyasıya rekabet etmek zorunda kalırlar ve iş iyice içinden çıkılmaz bir hal alır. Ama bütün bunlar olurken Ali’nin aklında bambaşka bir şey vardır; o da Ferda’nın süratle iyileşme sürecine giren Adil’i Ali’den kıskanmasıdır. Ferda ve Ali bir türlü Adil’le ilgili ortak bir karara varamaz. Vakalar ve baş asistanlık yarışı süratle finallerine tırmanır ve Adil hakkında son karar verilirken Ali’nin tek şansı hem iş hem de özel hayatında bir şekilde orta yolu bulmaktır.

Babasının ortaya çıkışından fazlasıyla etkilenen Nazlı, korkunç bir kazadan mucize eseri sağ çıkan bir hastayı kurtarmayı kafasına takar. Diğer tarafta başka bir hastanın tedavisi Ferman’ı Beliz ve Tanju’yla karşı karşıya getirir. Vakasını kişiselleştiren Ferman hiç bildiğimiz Ferman gibi değildir. Hastanede gerilim yükselirken iki vakada da sorumluluk alan Ali hem Nazlı hem Ferman’a yardım etmeye çalışır. Ama bazen sevdiklerimize yardım etmek hiç tahmin etmediğimiz yollara girmek demektir.

Bütün hastane bir kadına şiddet olayıyla çalkalanmaktadır. Bir adam bir kadına saldırmış, bir diğeri de onu kurtarmıştır. Herkes kahramanlığın doğasını sorgularken Ali, Nazlı ve babası arasında gittikçe köşeye sıkışır. Ama her şeyi rayından çıkaran, acilde çöken hamile bir kadın olacaktır. En büyük korkusuyla yüzleşmek zorunda kalan Ali, hamile kadını apar topar ameliyata alır. Hayat tekrar tekrar aynı duvarlara çarpmak mıdır? Yoksa bu karanlık dünyada mucizelere de yer var mıdır?

Temize çıkacağını öğrenen Ali yeni bir başlangıç yapmaya hazırdır. Ama İsmet’in gitmediğini öğrenince bütün hevesi kursağında kalır. Bir de üstüne İsmet’in neler çevirdiğini anlayan Demir, Açelya ve Güneş, Ali’yi bu işe bir son vermesi için sıkıştırmaya başlarlar. Diğer taraftan bir hasta ailesinin şüpheli tavırları Ferman’ı ekstrem önlemler almaya iter ve Ferda, Ali’nin yardımıyla Adil’i ameliyatlara döndürmeye uğraşır. Vakalar süratle finallerine tırmanır ve sırlar birbiri ardına ortaya çıkarken herkes aslında tek bir sorunun cevabını aramaktadır: İnsan özünde iyi midir, kötü mü? Yoksa hepimizin içinde ikisinden de biraz var mıdır?

Babasını hayatından çıkaran Nazlı, aradığı teselliyi Ali’de bulamayınca ikili şimdiye kadar yaşadıkları en büyük ilişki krizinin eşiğine gelirler. Ali, Nazlı için değişmemenin yollarını aramaya başlar ve bu süreçte değer verdiği herkes ve her şey ondan uzaklaşır. Önce öfkeli bir hasta yakını Ali’yi istemez. Sonra Leyla’ya alışmaya çalışan Beliz bebeği 48 saatliğine alıkoyar. Ve Adil, Ali’yi ihmal ederek vakasını kişiselleştiren Ferda’nın üstüne titrer. Gittikçe köşeye sıkışan ve köşeye sıkıştıkça da kendini daha çok zorlayan Ali’ninse aklında tek bir soru vardır: Hayat, Nazlı’nın dediği gibi bir seçim midir? Yoksa bazı şeyleri hayat bizim için mi seçer?

Ali’yi süratle kaybettiğini hisseden Nazlı, ona son bir teklifte bulunur ve birlikte ilişkilerini kurtarmak için yeni bir yol denemeye karar verirler. Diğer taraftan durumu bütün müdahalelere rağmen kötüleşmeye devam eden bir hasta, Ferman’la Ali’yi şaşkına çevirir. Yeni bir cerrahi şefi seçmeye zorlanan ve ekipten birinin bir hata yaptığından şüphelenen Tanju, Ferman’ı sıkıştırmaya başlar. Bütün bunlar olurken Ali, Nazlı’nın hatırı için kendini hiç olmadığı kadar zorlar. Günün sonunda Berhayat Hastanesi’nde kozlar tekrar paylaşılır. Ama hiç kimse tam aradığını bulamayacaktır…

Aşk acısı çeken Nazlı, Ali’nin yeni bir eve taşındığını ve kendini tamamen vakalara verdiğini öğrenir ve unutulduğunu hisseder. Bu sırada Ali’nin bambaşka bir derdi vardır; o da tuhaf, yeni komşusu Ezo’dur ve Ali ondan son derece rahatsızdır. Diğer tarafta yeni cerrahi şefi Ferda ve Ferman kendilerini tekrar bir cerrahi düellonun ortasında bulurlar. Bir vakanın Tanju’nun eski bir hastası olması işleri iyice karıştırır. Zaman süratle daralırken Nazlı, Ali’ye Ferman da Tanju’ya karşı doldukça dolar. Sonunda beklenen yüzleşmeler gerçekleşir. Ama bunların herkes için beklenmeyen sonuçları olacaktır.

Sevilay olayı sosyal medyada bomba gibi patlar ve hem Tanju hem de hastane köşeye sıkışır. Durumu kurtarmak isteyen Tanju, Ferman’a zorlu bir vakayı alması için baskı yapar. Ama Ferman’ın başka planları vardır. Diğer tarafta Nazlı’yla ayrılığın boyutlarını yeni kavrayan Ali depresyondadır. Ama o da kendini Ferman’la tutuştukları garip bir cerrahi düellonun ortasında bulur.

Hastaneyi düze çıkarabilmek için daha cüretkâr ameliyatlar yapmaları gerektiğine hükmeden Tanju, Ferman’ı Ali’ye karşı doldurmaya devam eder. Ferda’nın konferanstan dönüşü Tanju’nun ekmeğine yağ sürer ve Ferman’la Ferda daha önceki iddianın rövanşına tutuşurlar. Birbirinden zorlu, hatta daha ameliyatı bile keşfedilmemiş vakalar süratle tırmanırken Nazlı, Ali’nin biriyle görüştüğü dedikodularına kulak asmamaya, Ali de yataktan bile çıkamayan Ezo’yu ayağa kaldırmaya çalışır. Sonunda acı gerçekler gün yüzüne çıkacak ve Berhayat Hastanesi’nde kozlar bir kez daha paylaşılacaktır.

Ferman, Nazlı ve Ali prestijli bir ödül için yurtdışında bir konferansa gitmektedir. Ama Ezo herkese sürpriz yapıp aynı uçağa binince daha en başından ortalık karışır. Diğer tarafta mahkemeye çağırılan Tanju, cerrahi bölümü Demir ve Doruk’a emanet etmek zorundadır. Acile kritik durumda bir hasta getirilince Demir ve Doruk’un Tanju’dan habersiz harekete geçmekten başka şansı kalmaz. Aynı sırada uçaktaki yolcular gizemli bir hastalığa yakalanmaya başlar. Zaman hem Demir’le Doruk hem de uçaktaki yolcular için süratle daralırken herkes limitinin sonuna kadar test edilir. Ve sonunda ölümle burun buruna gelenler kendilerini bile şaşırtacak itiraflarda bulunacaktır.

Berhayat Hastanesi ekonomik bir darboğazdadır ve yeni cerrahi şefi olan Ferman, asistanlarından üçünü işten çıkarmak zorundadır. Tanju, en güçlü adayın Ali olduğuna inanır ve onun baskısıyla Ferman, Ali’ye kendi vakasını verir. İlk kez bir vakanın bütün sorumluluğunu üstlenen Ali çok mutludur, hatta Ezo’nun başına bir sürü iş açması bile keyfini kaçıramaz. Başta üst kademenin gizli tuttuğu bu işten çıkarma meselesi daha sonra herkesçe öğrenilir ve bütün hastanede kıyasıya bir rekabet başlar. Sonunda kazanan kim olacaktır?

Berhayat Hastanesi tarihindeki ilk yüz nakli ameliyatına hazırlanmaktadır ve vakanın sonunda hastanede tek bir asistan kalacaktır. Ama bu sefer asistanlar hocalarından gizli başka bir yöntem denemeye karar verirler. Diğer taraftan Ferman vaka nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın seçimini çoktan yapmıştır. Ama bütün dengeleri değiştiren hiç beklenmedik biri Ezo olur. Hastaneye gelen ve durumun vahametini gören Ezo, son çare gizemli birini arar.

Yarı maaşla çalışmaya razı olan asistanların önünde şimdi son derece zorlu, 36 saatlik bir nöbet vardır. Sinirler gerilmeye başlayınca Ferman ve Ali kavga ederler. Diğer taraftan annesiyle anlaşan Ezo, Ali’ye veda etmeye mecbur kalır. Zorlu nöbetin sonuna geldiğimizde, bir asistan siciline yeni cezalar ekleyecek, bir diğeri başasistan olacak, Beliz'se sürpriz bir teklif alacaktır.

Beliz, Vuslat’ın teklifini kabul etmemekte kararlıdır. Ama yeni aksaklıklar hastanenin peşini bırakmayınca Beliz’in eli zorlanmaya başlar. Diğer taraftan yeni başasistan Nazlı’nın işi başından aşkındır ve ceza nöbetinden ceza nöbetine koşan Ali’nin aklı fikriyse Nazlı’nın onu unutup unutmadığındadır. Annesinin girişimlerinden habersiz Ezo, Ali’ye Nazlı konusunda yardım etmeye karar verir. Ama Vuslat’ın hem Ali hem de hastane için bambaşka planları vardır.

Ali, Vuslat’ın omuzlarına yüklediği muhbirlik görevi altında ezilmektedir. Bu sırada yeni yönetimden zarar gören Tanju ve Beliz gibi birçok kişi Vuslat’a karşı gizliden gizliye diş bilemekte ama kimsenin elinden bir şey gelmemektedir. Baskıya daha fazla dayanamayan Ali sonunda muhbirlik yapar ve Ferman’la araları açılır. Ali’nin yaşadıklarına daha fazla kayıtsız kalamayan Adil, ilk kez Vuslat’a karşı bir girişimde bulunur. Ama Vuslat’ı indirmek hiç de kolay olmayacaktır.

Acilde karşılaşan iki düşman aile bütün hastaneyi kaosa boğar. Maksimuma çıkarılan güvenlik önlemlerine rağmen herkes süratle patlama noktasına sürüklenirken Ali’nin aklındaysa Vuslat yüzünden kalbini kırdığı Ezo vardır. Adil, Ali’ye arkadaşını geri vermeye karar verir. Ve tam bu sırada hastanede biriken ortak nefret hedefini bulur. Ama bu hedef hiç beklenmedik, masum biridir. Sevgi hepimizi kurtarabilir mi? Yoksa bazılarımız için çok geç midir?

Ali, ulaşılamaz bir yerde sıkışmış kalmıştır ve herkes çaresizdir. Bu sırada Vuslat hastaneyi normal işleyişine döndürmek adına sert yaptırımlar uygulamaya başlar. Ama Ferman ve Nazlı, Ali’ye ulaşmak için son bir girişimde bulunur ve Vuslat’ın oklarının hedefi olurlar. Bu sırada Adil’in vefatını öğrenen Ezo, Ali’yle konuşmakta kararlıdır. Ama onun da tedavisi bitmeden klinikten çıkması yasaktır. Sonunda Berhayat Hastanesi’nde değişim rüzgarları yine esecek ve ancak şanslı bir azınlık istediğine ulaşacaktır.

Ali, Adil Hoca’sını kaybettiği için ölümüne mutsuz ama Nazlı’yla tekrar bir araya geldikleri için de bir o kadar mutludur ve bu iki zıt duygu arasında bocalamaktadır. Diğer taraftan Ali ve Nazlı’nın barıştıklarını öğrenen Ezo, annesinin de bastırmasıyla, Ali’yle ilgili kendi yüreğini arar. Aynısını Tanju’yla süratle yakınlaşan Beliz’le ilgili Ferman da yapar. Ama sonunda yüreklerinin derininde gizli olanlar herkesi çok şaşırtacak ve Berhayat Kozoğlu Hastanesi bir kez daha büyük hesaplaşmalara şahit olacaktır.

Hastanenin yeni halkla ilişkiler müdürü Ezo, işlerin yolunda olduğunu göstermek için bir maskeli balo organize eder. Ama hemen hemen herkes Ezo’nun gizli bir gündemi olduğundan emindir. Balo hazırlıkları yine de son sürat devam ederken Ali, Ferman ve Nazlı, baktıkları vakada üst üste gerçekleşen olağanüstü tesadüflerle şaşkına dönerler. Sonunda balo başlar ve Ezo hamlesini yapar. Ali’nin aklındaysa tek bir soru vardır: Bütün bu olanlar koca bir tesadüf mü? Yoksa kader diye bir şey var mı?

Küçük bir çocuğun ameliyatı için kardeş hastaneye giden Ali, Ezo ve Nazlı’yı bir felaketler zinciri beklemektedir. Ali eski önyargılarla tekrar yüzleşir ve türlü imkansızlıklarla mücadele ederken Ferman, diğer tarafta, Vuslat’ın zengin ve sapasağlam bir arkadaşına tıbbın sunduğu en son olanaklarla bakmakla yükümlü ve bundan çok rahatsızdır. Bu hayat adil değil. Ama eşitliği biraz olsun sağlamak adına kim, ne yapabilir?

Hastane fazlasıyla yoğundur; Adil Erinç Fonu ve acilden vakalar birbiri ardına gelirken kimsenin Nazlı’nın uğradığı saldırının şokunu atma fırsatı bile yoktur. Hepsinin üstüne Vuslat’ın çok eski bir arkadaşının da hastalanması işleri içinden çıkılmaz hale getirir. Şiddete meyyal bir hasta Nazlı’ya kafayı takar. Vuslat arkadaşını kurtarabilmek için bütün hastaneyi seferber eder. Ama o, Vuslat için sadece eski bir arkadaş mıdır? Umutsuz bir vaka için nedendir bütün bu çaba?

Bir asker uğurlaması sırasında meydana gelen zincirleme trafik kazası bütün civar hastaneleri alarma geçirir. Ferman asistanlarla beraber olay yerine gider. Can pazarı dört bir yanda sürer, başka hastaneden bir doktor, Ali’yi sıkıştırdıkça sıkıştırır ve herkes limitinin sonuna kadar test edilirken bir de fark ederler ki… Ferman yoktur. Saatlerdir kimse ondan haber alamamıştır…

Bir daha cerrahlık yapamayacağı gerçeğiyle yüzleşen Ferman vazgeçmemeye kararlıdır. Başarı şansı çok düşük olsa da Ali, Ferman’ın elini kurtarabilmek için bütün yeteneklerini seferber eder. Diğer taraftan Demir’in ortadan kayboluşu ve Tanju’nun bölümde tek uzman kalışı bir asistan için yepyeni bir fırsat demektir. Sonunda Ferman’ın el ameliyatı başlar. Bu bir devrin sonu mu olacaktır? Yoksa her son bir başlangıç mıdır?

Ferman sol eliyle cerrahlığa dönmeye kararlıdır ama Vuslat onun yerine çoktan birini bulmuştur. Yeni cerrah Muhsin, Ali gibi bir teşhis dehasıdır ve hastane gündemine bomba gibi düşer. Kendini tehdit altında hisseden Ali vakayı ondan önce çözmeye karar verir. İki dahi doktor şahit olan herkesi şaşkına çeviren, kıyasıya bir mücadeleye girerler. Sonunda kazanan kim olacaktır? Ali mi? Yoksa Muhsin mi?

Ali, Muhsin’e boyun eğmemeye kararlıdır. Ama Nazlı ve Ferman dışında kendine yardımcı olacak pek kimseyi bulamaz. Diğer taraftan eski birliğinden hayatta kalan son arkadaşıyla karşılaşan Doruk dumura uğrar. Ferman cüretkâr bir ameliyatla geri dönüş planı tasarlar, Ali var gücüyle Muhsin’i yenmeye çalışır ve Doruk süratle geçmişin girdabına çekilirken Muhsin büyük hamlesini yapar. Sonunda herkes kendi şeytanıyla yüzleşir. Ama kim bu yüzleşmelerden aradığını bulabilecektir?

Yeni şef Muhsin herkesi hizaya sokmaya kararlıdır. Doruk’un hastanedeki geleceği belirsizliğini korurken acile sürülen Nazlı artık Ali’yle çalışamayacakları için mutsuzdur. Ali de yeni başasistanlık görevi ve Muhsin’in sıkıştırmalarıyla bocalar. Ama bir teselli herkesi biraz olsun avutur; o da Nazlı’nın yaklaşan doğum günüdür. Ali, doğum gününde kendi sürprizini yapacaktır. Diğer taraftan Ferman, Ali’yi Muhsin’den korumanın alışılmadık bir yolunu bulur. Hem özel hem de profesyonel hayatında çok büyük kararların eşiğine gelen Ali, bu kadar hızlı bir ilerlemeyi kaldırabilecek midir?

Önce Nazlı’yla evlilik kararı, sonra uzmanlık sınavı derken her şey üst üste gelmiş ve Ali köşeye sıkışmıştır. En kötüsü de Ali daha Nazlı’ya yüzük bile almamıştır! Bu sırada Muhsin’in bambaşka bir derdi vardır. O da babasıdır. Oğluyla hep problemli bir ilişkisi olan babanın riskli bir ameliyata girmesi gerekmektedir. Muhsin babasının ameliyatını Ali’nin yapmasını ister. Hem de uzmanlık kurulunun gözleri önünde! Ali bütün bu ani değişimlerle baş edebilecek midir?

Ali artık bir uzman hekimdir. Ama şimdi de önünde son derece zorlu bir karar vardır; o da hangi ihtisas alanını seçeceğidir. Ferman ve Muhsin, ayrı ayrı Ali’yi kendi alanlarına çekmeye çalışırlar. Diğer taraftan başka bir hastaneden yapılan olağanüstü bir hata iki ailenin kaderini kökünden değiştirirken Nazlı geceyi Ali’de geçirmek için planlar yapmaktadır. Ali bir yandan da evlilik telaşıyla uğraşırken sonunda karar anı gelir çatar. Ali hangi alanda uzmanlaşacaktır? Ferman gibi kalp mi? Muhsin ve Adil Hoca gibi beyin mi?

Ali ve Muhsin, Doruk’un kafasındaki kurşunu çıkarmaya kararlıdır. Ama operasyonu kalıcı bir hasar vermeden tamamlamak imkânsız görünmektedir. Bu sırada bir salgın tehdidi hastanedeki bütün önlemleri maksimuma çıkarır ve Ali, Nazlı’yla yakınlaşma çabalarına hız verirken Ferman umutsuz bir vakayı üstlenir. Doruk bütün risklerine rağmen ameliyata alınır. Ama sonunda her şeyi değiştiren Ferman’ın fevri bir kararı olacaktır.

Ferman, Tanju’nun kızının kalp ameliyatı için geri döner. Ama durum son derece vahimdir. Bu sırada Ferman’ın hastaneden ayrılma teklifiyle bocalayan Ali, Vuslat olayı öğrenip onu cezbetmeye başlayınca iyice arada kalır. Tanju geçmişiyle yüzleşirken Nazlı, Ferman ve Ali’nin olmadığı bir hastane hayal etmeye çalışır. Ali sonunda kararını verir. Ama hiç hesapta olmayan bir gelişmeyle Ali’nin bütün hayatını değiştiren yine Nazlı olacaktır.

Yola çıktığından beri hayalini kurduğu hemen her şeyi elde eden Ali’nin önünde şimdi son bir engel vardır; o da baba olmaktır. Ali ve Nazlı bu dev kararla bocalarken Ali çocukluk zorbalarından birini yıllar sonra karşısında bulur. Ali yeni hayatına başlamadan önce abisinin kaybı ve geçmişiyle son kez yüzleşmek zorunda kalır. Ama bu imkansıza yakın bir görevdir. Ali sonunda yapabileceklerinin sınırına mı gelmiştir? Yoksa bu hayatta her şey mümkün müdür?