Arthur çok coşkun ve heyecanlıdır zira o gece ayın onuncu evresine şahit olacaktır. Bu da onun en sonunda Minimoyların ülkesine geri dönmesi ve Selenia ile kavuşması anlamına geliyor. Bu arada Minimoylar Arthur'un şerefine bir şölen organize etmektedirler. Arthur'un babası ise büyükannenin evindeki tatillerini yarıda kestiklerini sabırsızlıkla söylemek için bu günü seçer. Tam ayrılmak üzerelerken, bir örümcek Arthur'un eline S.O.S. yazılı bir pirinç tanesi bırakır. Görünen odur ki Selenia'nın hayatı tehlikededir! Arthur hiç düşünmeden kızı kurtarmak için bir hamle yapacaktır. Bu da, tehlikeli geçitten geçmek, Max’in kafa koparan barına uğramak, Kröb’ün ordusu ile çatışmak, Betameche’nin derisini kurtarmak, farelerle, kurbağalarla, tüylü örümceklerle ve daha bir dolu mahlukatla savaşmak anlamına gelmektedir. Arthur, Minimoyların köyüne vardığında aslında hiç kimsenin yardım çağrısında bulunmadığını keşfeder. Genç kahramanımıza bu kurnazca planlanmış hain tuzağı kim hazırlamış olabilir?