Hacer'in Bekir ile evlilik dışı olarak birlikte olması ve Bekir'in kısa bir süre sonra Hacer'i terkedip gitmesi, ne ailesinin ne çevrenin kabul edebileceği bir şey değildir. Hacer'i hem ailesinin hem de çevresinin gazabından korumak için onunla evlenmeyi kabul eden Hasan Hoca, bu evliliği tamamen formalite olarak görmektedir. Hacer'in Bekir'den olan çocuğuna da yıllarca özveri ile bakan Hoca, bu durumu kendisi için bir imtihan olarak görür. Bir gün Bekir'in, kızını ve Hacer'i almak için geri geleceğine kendini inandırarak yaşamakta ve bu nedenle de ne Hacer'e ne de Fatmacık'a karşı duygusal bir bağlılık duymamak için onlardan uzak kalmaya çalışmaktadır. Kendi hallerinde kurdukları bu düzen devam ederken Hoca'nın, tren istasyonunun oradaki bir köyden imamlık teklifi alması ile yaşantıları ciddi bir dönemece gelecektir.