Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Şiddet gördü, eş cinayetinin sanığı oldu.... Yasemin Çakal'ın yeniden doğuş hikayesi
        .png
        .png

        Habertürk muhabiri Öznur Karslı'nın özel haberine göre 31 yaşındaki Yasemin Çakal, henüz 20'li yaşlarındayken çalıştığı iş yerinde tanıştı eşi Özcan Kaymaklı'yla. Çift bir süre sonra evlendi. 3 yıl süren evliliklerinde Yasemin Çakal, eşinin ağır şiddetine maruz kaldı. Çiftin dünyaya gelen erkek bebekleri de bir süre sonra baba Özcan Kaymaklı'nın sert tutumundan nasibini aldı.

        ‘O GECE ÖMRÜMDEN ÖMÜR GİTTİ'

        Şiddetle dolu günlerinde Yasemin Çakal boşanmak istedi, sığınma evinde kaldı ama her gidişi sonrasında onun kocasının yanına dönmek zorunda kaldı. 10 Temmuz 2014 günü de Yasemin ve 6 aylık bebeği için travma yaşadıkları günlerden biriydi. Yasemin hayatının dönüm noktası olacak o günü şöyle anlatıyor: "Çok geç geldi eve, geldiğinde de sarhoştu. Odaya kilitledi bizi. Sabah açmıştı, çocuğu alıp dışarıya gitti. Ben çocuğu alıp gittiğini düşündüm. Zaten çocuğu evlatlık vermek istiyordu ablasına, öyle bir şey olduğunu düşündüm, zaten o gün kötüydü, ömrümden ömür gitti.

        REKLAM

        ‘ÜÇÜMÜZÜ DE ÖLDÜRECEKTİ'

        Akşam bir şey yaşadık dedim, kavga ettik dedim. Belki pişman oldu diye. Yine de kötü bir şey düşünmedim o kadar da salaktım işte. Daha kapıdan girer girmez 'sen odadan neden çıktın?' diye kavga etmeye başladı. Vurmaya başladı, çocuk zaten ağlamış. Ağlaya ağlaya, gece zaten aç uyuduğu için, altı kirli olduğu için, karnını doyurabilecek bir şey de yoktu. Çocuğu alayım dedim, bu sefer daha çok şey oldu, ‘dokunma, etme'. O kadar çok karışık ki, parça parça, sonra dövmeye başladı, kapıyı kilitledi, ben dışarı çıktım artık. Dayanamıyorum, yardım etsin birisi, kurtarsın, dayanamıyorum diye. Sonra içeri aldı, kapıyı kilitledi tekrar, anahtarı dışarıya attı. ‘Bugün ölümüz çıkacak' deyip, çocuğu da, kendini de, beni de öldüreceğini söyledi. Normalde cevap vermiyordum, işte kurtarın gibi, dövdüğü zaman genelde tepki vermiyordum, daha çok dövüyordu o zaman."

        "BİR ŞEY GELDİ ELİME, KAFASINA VURDUM"

        O anlarda kucağındaki bebeğiyle eşinin dayanılmaz şiddetine boyun eğen Yasemin Çakal cesaretini toplayıp ayağa kalkmak istediği sırada hayatta kalmak için eline gelen masadaki bıçağı eşine savurdu. Yasemin Çakal hiç hesapta yokken, bebeğini ve kendini savunmak isterken, plansız bir cinayetin sanığı oldu. O anları ise ilk kez bu kadar açık şu cümlelerle anlattı:

        "Sonra toparladım kendimi, kalkayım ayağa. Tekrar kalkamıyorum ki! Erkek gücüyle kadın gücü asla bir olmuyor. Sonra bir şey geldi elime, kafasına vurdum onu hatırlıyorum. Hatırlayabildiğim şeyleri söyleyeyim. Sonra bu hani kahvaltı bıçakları var ya hani, ekmek şey yaptığımız bıçak. O geldi, ondan sonra onu saplamışım işte'.

        "CAN HAVLİYLE, BEBEĞİMLE KENDİMİ KORUMAK İÇİN YAPTIM"

        Yasemin Çakal altına basa basa da kötü günlerine rağmen eşini kasıtlı bir şekilde öldürmediğini, hayatta kalmak için refleks sonucu bu suçu işlediğini belirtiyor:

        "Can havli diyorlar ya hani öyle işte. Gidip bıçak alıp getirip sonuçta yapmadım. Kavga ederken yani tartışırken fırlattığı şeyler, bana attığı şeyler, döverken attığı şeyler işte masayı devirdi. Oraya yine işte dökülen şeyler aslında hani."

        BEBEĞİ 3 YIL KADER ARKADAŞI OLDU

        Hayatında derin yaralar açan şiddeti savuşturmak için cinayet suçu işleyen Yasemin Çakal olaydan sonra 6 aylık bebeğiyle cezaevine girdi. 3 yıl Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi'nde kaldı. Kadın hakları savunucuları, onun davasını sahiplendi. Yasemin Çakal'ın cezaevindeki en yakın kader arkadaşı, yoldaşı oğlu olmuştu. Şiddet mağduru kadınlarla mektuplaştı. Her okuduğu hikaye özgürlüğünde onu besleyecekti.

        MEŞRU MÜDAFA KARARIYLA HAYATA DÖNDÜ

        Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılandı Yasemin Çakal. Cezası önce 25 yıla, sonra bir başka suçu olmadığı için de iyi halden 15 yıla indirildi. Çakal, dava boyunca istemeden, can havliyle böyle bir cinayetin ortasında kaldığını anlattı, vücudundaki izlerle şiddeti ispatlamaya çalıştı. 2017 yılında Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi karar duruşmasında, "şiddete karşı meşru savunma" olduğuna hükmetti ve ceza verilmesine gerek görmedi...

        KÜLLERİNDEN DOĞDU

        Yasemin Çakal tahliye olduğu günden sonra hayatının tam anlamıyla ikinci dönüm noktasını yaşadı. Özgürlüğünün ilk günleri kolay olmasa da hep direndi. Şiddetin en ağırını yaşamış, istemeden eşini öldüren bir kadından bambaşka bir Yasemin Çakal doğurdu kendi içinde. 3 ay kendini dinledi. Oğluyla birlikte terapi gördü. Sonra bu süreçte 5 yaşına gelen oğlunun geleceğini düşünüp iş aramaya koyuldu. Sonra da kötü anıları unutturacak, güzel günler biriktireceği yeni bir yuva arayışına girdi.

        İŞE GİRDİ, BAŞINDAN GEÇENLERİ KAĞIDA DÖKTÜ

        İlk işinde geçmişini öğrenenler onu horladı, yargıladı, işinden olmasına yol açtı. Yasemin Çakal sınavına yeni başlıyordu, pes etmedi. Hemen bir başka iş için arayışlara başladı. Yeni işi ona ve oğluna iyi geldi. Yasemin Çakal kız kardeşi ve oğluyla yeni bir ev tuttu. İlk günler onlar için kolay olmadı, önce gazete kağıtlarının üzerinde, sonra battaniyeye sarınarak uyudular. Yasemin kendi parasını kazanmaya başlayınca eşyası da oldu, cezaevinde büyüttüğü oğlunun renkli bir odası da. Hayata tutunmak istediği için yeni yaşamını sabırla, ilmek ilmek kurdu.

        CEZAEVİNDE TUTTUĞU GÜNLÜKLER KİTAP OLDU

        Bu röportajı en çok kendisinin yaşadıklarını yaşayan kadınlar için vermek istedi Yasemin Çakal. Şiddet gören kadınlara "Şiddeti asla kabul etmeyin, pes etmeyin, hayatta kalma mücadelesine devam edin" demek için.

        ŞİDDETTEN DOĞAN ‘ARGENİM'

        Başından geçenlerden güçlenerek çıkan Yasemin Çakal dününü bugününü kaleme de aldı:

        "Günlük tutmaya başlamıştım cezaevinde. Günlükten koğuş temsilcisi oldum. Bu sefer kadınlarla konuşmaya başladım. Onların hikayesini yazdım. Kendi gazetemiz bile vardı. Kötüyü de yaşadım. En karanlık günü de gördüm ama en ışık günü de gördüm ben. Bunu anlatmaya çalıştım ben. Kitabımda eksik tabiî ki de var. O da hala hikayemin bitmemiş olması. Şu an üç tane kitaba bölüştürdüm. Üç kitap haline getirdim. Cezaevinde şahit olduğum, evliyken yaşadığım, cezaevinden sonra yaşadıklarım. Kitabın ismi ‘Argenim'. Yani bereket demek aslında. Un, buğday demek, bereket anlamına geliyor."

        Yasemin Çakal şimdi oğluyla hayalini kurduğu günleri yaşıyor, onunla sinemaya gidiyor, oğlunu okuluna kendisi bırakıp kendisi alıyor. Hatta Çakal ehliyetini alıp direksiyon başına bile geçti. Geçmişi yargılamadan geleceğe odaklanmış durumda. En önemlisi de onu kemerle boğmak isteyen eşine rağmen yine de babasına düşman bir çocuk yetiştirmiyor.

        Yasemin Çakal yargılandığı davadan tahliye oldu ama eşinin ailesi bu karara itiraz ettiği için yeniden cezaevine girme riski var. Çakal ve avukatları da bu itiraza karşı bir itirazda bulundu. Dosya şimdi son sözü söyleyecek olan Yargıtay'da.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa