‘Hastasıyız’ uzun yaşamın
Son bir araştırmaya göre ömür süresi uzadıkça yaşamda hastalıkla geçen süre de artıyor. Peki siz, kısa ama kaliteli mi, yoksa uzun ama hastalıklarla dolu bir yaşam mı istersiniz?
Derya ÖZTÜRK / GAZETE HABERTÜRK
Amerikalı uzmanların liderliğinde 188 ülkede yapılan bir araştırma, insanların günümüzde 1990 yılına göre 6 yıl daha uzun yaşadığını, ancak yaşam süresi arttıkça hastalıklarla geçen sürenin de arttığını ortaya koydu. Uluslararası tıp dergisi Lancet’te yayınlanan araştırmaya göre, son 25 yılda ortalama ömür 6.2 yıl uzayarak 71.5 yıla çıktı. Ortalama yaşam süresi, AIDS ve sıtmayla mücadelede son 10 yılda sağlanan başarı ve çocuk ölümlerinin azalmasıyla özellikle yoksul ülkelerde hızlı bir artış kaydetti. Ancak insan ömrü uzarken kalp hastalıkları, akciğer yetmezliği, yüksek tansiyon, diyabet gibi kronik hastalıklar, yaralanmalar ve maluliyetle boğuşulan sürelerin de uzamasıyla yaşam kalitesi azaldı. Araştırmanın başındaki Prof. Theo Vos, “Dünya sağlıkta büyük ilerleme kaydetti. Ancak kaliteli bir yaşam için yeni hedefimiz hastalıkların ve maluliyetin tedavisi olmalı” dedi. Biz de hem uzmanlara hem ünlülere sorduk: Tercihiniz, hastalıklarla boğuşulan uzun bir yaşam mı, daha kaliteli kısa bir yaşam mı?
Türk Geriatri Vakfı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Murat ŞENGÜL:
‘BUGÜN DOĞANLAR 120 YAŞINI RAHATÇA GÖREBİLECEK’
Öngörümüze göre 2020 yılında, dünya nüfusu 9 milyara yükselecek. Nüfusun yüzde 25’i yaşlı olacak. Bu oran 2050’de yüzde 35’i bulacak. İnsanlar gelecekteki uzun yaşamlarına önceden hazırlanmalı. Ama dünya, yaşlı nüfusun sorunları için henüz çözüm üretilebilmiş değil. Yaşlı popülasyonun artmasının en önemli sebebi refahdır. Savaşların azalması da etkili. Bir diğer etken tıptaki gelişmeler. İstatistiklere göre bugün doğanlar 120 yaşını rahatça görebilecek.
Oyuncu Hülya KOÇYİĞİT:
‘KISA AMA KALİTELİ OLSUN’
Ömrü veren Allah. Seçme şansım olsaydı, kısa da olsa hastalıksız, yani kaliteli bir yaşam sürmeyi tercih ederdim.
Oyuncu Perihan SAVAŞ:
‘SAĞLIKLI YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUM’
Uzun veya kısa yaşamak, kendine iyi bakmakla alakalı. Sağlıklıyken geleceği görerek, düşünerek hareket edeceksin. Ben de ilaç kullanıp uzun yaşamak yerine, kendime dikkat ederek, doğal beslenerek, özellikle yürüyüş yaparak sağlıklı yaşamaya çalışıyorum.
Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Turan IŞIK:
‘İNSANLAR HASTALIKLA BİRLİKTE YAŞAMAYI ARTIK ÖĞRENDİ’
Ülkemizde bugünkü ortalama yaşam süresi kadınlarda 76, erkeklerde ise 74-75 yıldır. Hastalık sebebiyle ölümler azaldı. Ama bu durum hastalıklı bir şekilde yaşayan kişilerin sayısını da artırdı, çünkü insanlar hastalıklarıyla yaşamayı öğrendiler. Bir an önce, sağlıklı ve başarılı yaşlanmak kavramını gündeme getirmeliyiz.
Manken-Oyuncu Tuğba ÖZAY:
‘MUHTAŞ OLMADAN ÖLMEK İSTERİM’
Hastalıklı uzun bir ömürden ziyade, kısa ve refah içerisinde bir ömür geçirmeyi arzu ederim. Hiç kimseye muhtaç olmadan ölmeyi isterim.
Ailemde yatalak ölen insanlar oldu. Son 2-3 yılı acı içerisinde geçirdiler. Asla o şekilde olmak istemem. Sağlıklı ama kısa bir ömür olsun.
Tiyatrocu Nilgün BELGÜN:
‘SÜRÜNMEKTEKTENSE ÖLMEK İYİDİR'
Kimseye muhtaç olmadan kaliteli ve kısa yaşamı tercih ederim. Belli bir yaştan sonra sürünmektense bu dünyadan göçüp gitmeyi isterim. Çünkü ailemde pek çok kişi uzun yaşadı ancak kanser hastalığıyla boğuştu.
