Dünya Kupası'nda Rusya için doping iddiası!

Rusya, yarı final oynadıkları 2008 Avrupa Şampiyonası'nın ardından ilk kez büyük bir organizasyonda çeyrek final gördü. Ancak Rusya'nın gösterdiği bu performans, doping iddialarını da birlikte getirdi! Dünya basınında Rus futbolcuların, doping yaptığı iddiaları ortaya atıldı!

Dünya Kupası'nda FIFA sıralamasında 65. sırada bulunan Rusya, A Grubu'nda Suudi Arabistna, Mısır ve Uruguay'la yer aldı, Suudi Arabistan ve Mısır'ı yenerek bir üst tura yükseldi. Halk Görüşü Birliği (FOM)'un Rusya'da düzenlenen anketlere göre halkın sadece yüzde 4'ü, milli takımlarının Dünya Kupası'nı kazanmasına ihtimal veriyordu.

Ankete katılanların ise yüzde 40'ı, gruptan çıkmalarına şans vermiyordu. Halkın yüzde 17'si, Rusya'nın son 16 turunda eleneceğini, yüzde 10'u ise çeyrek finale yükselebileceklerini görüyordu.

Rusya'nın bu başarısı, birçoklarının takdirini kazansa da dünya basınında doping iddiaları da birlikte geldi. Rus futbolcuların ortaya koyduğu istatistikler de şüpheleri arıtrdı! Dev organizasyonun açılış maçında Suudi Arabistan'la karşı karşıya gelen Rusya'nın, 118 kilometre koştuğu ve bu rakamın, 2018 Dünya Kupası'nın en yüksek rakamı olduğu kaydedildi.

Grup maçlarında en fazla koşan 10 futbolcudan üçü, Rusya Milli Takımı'ndan çıktı. Gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken Aleksandar Golovin'in turnuva ortalaması şu ana kadar 12,7 kilometre.

Rusya Milli Takımı, grup aşamasının da en çok koşan takımı oldu. Maç başına 113,9 kilometre kat eden Rusya'nın en yakın takipçisi ise 110,5 kilometre ile Sırbistan ve 110,4 kilometre ile Avustralya oldu. Rusya, maç başına atılan sprint sayısında da organizasyon lideri konumunda. Rus futbolcular, maç başına 412 sprint ile bu alanda zirvede bulunuyor.

Rusya'nın kaptanı ve aynı zamanda kalecisi olan Igor Akinfeev, İspanya maçı sonrasında açıklamalar yaptı doping iddialarına yanıt verdi. Futbol ve olimpik branşların birlikte değerlendirilemeyeceğini kaydeden tecrübeli kaleci, "Elbette Olimpiyat Oyunları'nda yaşananları izledik ve endişeliyiz. Ancak bu bizim hikayemiz. Takım olarak kazanmak istiyoruz ve bu en önemli şey" ifadelerini kullandı.

ABD Anti Doping Ajansı Başkanı Travis Tygart, geçen günlerde yaptığı açıklamada "Onların mucizevi performanslarının, yasal yollarla gerçekleştiğini umut ediyorum" demiş ve soru işaretlerini getirmişti.

Tygart, "Sporcuları, farklı durumlarla kıyaslamak adil değil ancak burada problem şu ki Rusya'daki sistem, sporcuları gölgede bırakıyor ve dolaşan kara bulutlar, her sporcuyu zan altında bırakıyor" ifadelerini de kullanmıştı.

Uluslararası Anti Doping Ajansı'nın (WADA), Novogorsk'ta Dünya Kupası'na hazırlanmakta olan takımdan 5 futbolcuda yüksek testesteron oranı ve yasaklanmış madde bulduğunu, ancak bunun ört bas ettiği iddia edilmişti.

Diğer bir iddiaya göre ise Rusya'nın Dünya Kupası öncesindeki aday kadrosunda bulunan 8 futbolcunun doping testlerinde pozitif sonuç çıkmıştı. Rusya hükümeti, aralarında daha sonra 23 kişilik Dünya Kupası kadrosundan çıkarılan Ruslan Kambolov'un da olduğu bu futbolcular için doping suçlamalarını reddetmişti.

Yegor Titov, 2004 yılında doping yaptığı gerekçesiyle 1 yıl futboldan men edilmişti. Sergei Ignasevich de 2009 yılındaki testinde pozitif sonuç çıktığı gerekçesiyle 1 maç, kulüpler arasındaki müsabakalardan men cezası almıştı.

Rusya A Milli Takımı Teknik Direktörü Stanislav Cherchesov, dopingle ilgili iddiaları reddetti. Son 16 turunda İspanya'yı eleyen Rusya'da tur atlama sevinci yaşarken Akinfeev, laborantlar tarafından doping testine götürülürken takım yetkilileri, bu testlerin haftanın önceki günlerinde daha önceden gerçekleştirdiğini açıklamıştı. Bu ek test, dünya basınında soru işareti olarak vurgulanmıştı.

İspanya maçında son penaltıyı atan Denis Cheryshev'in babası Dimitri, Rusya'da yayınlanan "Sport Weekend" dergisine 1 yıl önce verdiği röportajda oğlunun büyüme hormonu kullandığını açıklamıştı.

FIFA, 2018 Dünya Kupası öncesinde Ocak 2018'den bu yana aday kadrolarda bulunan futbolculardan 2,700 numune aındığını açıkladı. Ancak FIFA, Dünya Kupası'nda kaç futbolcunun, ne kadar test edildiğiyle ilgili bir açıklama ise yapmadı.

Tygart, "Sporda herkes mucizelere inanmak istiyor ancak bunu konsantre verilerle yapmadığınızda durum zorlaşıyor. Verilerin iyi görünmediği durumlarda da bu tip suçlamalar yapılabiliyor" ifadelerini kullandı.

Rusya'nın santrforu Artem Dzyuba'nın kollarında enjekte izinin bulunması da kafaları karıştırdı. Rusya'da 2011 ve 2015 yılları arasında binden fazla Rus sporcunun, yaz, kış ve paralimlik olimpiyat oyunlarında doping yaptığı tespit edilmişti.

ULUSLARARASI SKANDALIN PERDE ARKASI...

Alman televizyon kanalı ARD'de yayınlanan bir belgeselde yer alan doping iddiaları üzerine, Eski WADA Başkanı Richard Pound, spor hukukçusu Richard McLaren ve Alman emniyet görevlisi Günter Younger tarafından bir soruşturma yürütülmeye başlanmış ve 323 sayfalık rapor yayımlanmıştı.

Raporda, Moskova ve 2014 Kış Olimpiyat Oyunları'nın düzenlendiği Soçi'de yer alan laboratuvarlarda görevli rolü yapan Rus istihbarat servisi personelinin çalışanlara ve doping kontrol sürecine etki ettiği belirtilmişti.

Hükümet tarafından kontrol altında tutulan Moskova'daki ikinci bir laboratuvarın da pozitif doping sonuçlarını ve numuneleri yok etmekte kullanıldığı bildirilmişti.

Moskova'daki ana laboratuvar merkezinin sorumlusu Grigory Rodchenkov'un test sonuçlarını değiştirmek için rüşvet aldığı ve Rusya Spor Bakanlığı'nın verdiği emirlerle sonuçları değiştirdiği aktarılmıştı. Rodchenkov'un kasıtlı olarak bin 417 doping numunesini yok ettiği kaydedilmişti.

Bu olaydan birkaç ay sonra ABD merkezli televizyon kanalı CBS'te yayınlanan bir programda da benzer iddialar ortaya atılmış ve WADA, Başkanı Craig Reedie, açıklama yapmıştı.

Programda Rusya Dopingle Mücadele Ajansı'nın (RUSADA) eski çalışanı Vitaly Stepanov, elinde Moskova Doping Kontrol Laboratuvarının eski başkanı Grigory Rodchenkov'a ait kayıtlar olduğunu öne sürmüştü.

Rus bir atlet olan eşi Yuliya Rusanova ile ABD'ye sığınan Stepanov, pozitif çıkan test sonuçlarını değiştirebildiğini söylediği Rodchenkov'un kayıtlarda kendisine, "Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), 2014 Soçi Kış Olimpiyatları'ndaki tüm doping kontrol süreçlerine dahil olmaya çalıştı." dediğini paylaşmıştı.

WADA tarafından görevlendirilen Kanadalı spor hukuku uzmanı Prof. Richard McLaren, 97 sayfalık raporunu yayımlamıştı. 2010 Vancouver Kış Olimpiyatları'nda beklenen başarının yakalanamamasının ardından Spor Bakan Yardımcısı olarak atanan Yuri Nagornykh'in, pozitif test sonuçlarının üstünü örtme konusunda kritik rol üstlendiğinin aktarıldığı raporda, "Rusya Spor Bakanlığı, Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) ve Rusya Milli Takımlar Hazırlık Merkezi'nin (CSP) yardımıyla hem Moskova hem de Soçi doping analiz laboratuvarlarındaki test sonuçlarına etki etme ya da değiştirmeye dayalı operasyonu yönetmiştir." ifadeleri kullanılmıştı.

Moskova ve Soçi'deki doping analiz laboratuvarlarının rolüne ilişkin "Moskova Doping Kontrol Laboratuvarı, dopingli Rus sporcuları korumak için pozitif test sonuçlarının üstünü örtmeye dayalı ve devlet destekli faaliyet göstermiştir. Soçi Doping Kontrol Laboratuvarı, dopingli Rus sporcuların oyunlara katılabilmesi için test sonucu pozitif çıkan numuneleri, başkalarıyla değiştirmiştir." değerlendirmesi yapılmıştı.

2010 Kış Olimpiyatları'nı 15 madalyayla (3 altın, 5 gümüş, 7 bronz) 11. sırada tamamlayan Rusya, 2014 Kış Olimpiyatları'nda kazandığı 33 madalyayla (13 altın, 11 gümüş, 9 bronz) sıralamanın zirvesinde yer almıştı.

Raporda, Moskova Doping Kontrol Laboratuvarı'nda muhafaza edilen pozitif sonuçlu numunelerin değiştirildiği ve pozitif bulguların üstünün örtülmesinin, 2011 yılı sonlarından Ağustos 2015'e kadar devam ettiği, bildirilmişti.

Soçi'de Rus atletlerin doping yaptığından Rus yetkililerin haberdar olduğu aktarılmıştı. Soçi'deki olimpiyatların yanı sıra birçok yaz ve kış olimpik spor dalında mücadele eden Rus sporcular için doping sonuçlarının değiştirildiği ifade edilmişti.

Rus sporcuların, atletizm, halter, güreş, kano, bisiklet, buz pateni, yüzme, buz hokeyi, kayak, futbol, kürek, biatlon, kızak, judo, voleybol, boks, hentbol, tekvando, eskrim, triatlon, modern pentatlon, atıcılık, plaj voleybolu, curling, basketbol, yelken, snowboard, masa tenisi, sutopu, paralimpik ve olimpik olmayan sporlarda söz konusu yöntemden faydalanılarak dopingli şekilde yarıştığı kaydedilmişti.

Atletizm 139, halter 117, olimpik olmayan sporlar 37, paralimpik sporlar 35, güreş 28, kano 27, bisiklet 26 kişiyle en fazla dopingli Rus sporcunun yer aldığı branşlar olarak ön plana çıkmıştı.

ICARUS BELGESELİ, OSCAR'A ADAY GÖSTERİLMİŞTİ!

ABD'li Bryan Fogel'in üstlendiği Icarus belgeseli, yayınlandığı günlerde gündeme bomba gibi düşmüş ve devamında Oscar'da en iyi belgesel kategorisinde aday gösterilmişti.

Sporun birçok branşında herkesin kolaylıkla testleri geçerek doping yapabileceğini kanıtlamak amacıyla belgeseli çekmeye başlayan Fogel, kendisine bir fizyoterapist ve beslenme uzmanı tutarak profesyonel bisiklet yarışına dopingli girmeyi hedeflemişti. Bunun için doping testlerinden geçmesini sağlayacak bir uzman arayışına giren Fogel, kendisine tavsiye edilen Rus bilim insanı Grigory Rodchenkov ile ortak çalışmaya başlamıştı.

Dönemin Moskova Doping Kontrol Laboratuvarı Başkanı Rodchenkov'un "özel programını" uygulayan Fogel, bu sayede profesyonel bir bisiklet yarışını sorun yaşamadan tamamlamıştı.

Rodchenkov, belgeselde 2014 Soçi Kış Olimpiyatları'na ev sahipliği yapan Rusya'nın devlet desteğiyle doping yaptığı yönünde elindeki kanıtları basın ve yasal makamlarla paylaşmıştı.

Fogel'in yardımıyla ABD'ye kaçan Rodchenkov ise Rus yetkililer tarafından aldığı ölüm tehditleri nedeniyle halen tanık koruma programı altında tutuluyor.