MERİÇ MÜLDÜR | ''Çok bilmişler için el kitabı''
Bence bizim spor medyasının aklından zoru var. Twitter denen cılkı çıkmış mecradaki hokkabazları zaten bir kenara atıyorum; bizim mahallenin de hatırı sayılır bir kısmı okuduğunu anlamaktan aciz. Kimi çokbilmiş, kimi kendini beğenmiş. Bu tipler için en azından şunu hatırlatayım. MHK’nın hakemler ve gözlemciler için bir el kitabı var... “Seyahat-Konaklama ve Çevre ile İlişkiler” başlıklı 3. maddesi diyor ki: “Federasyonumuz, hakemlerimizin layık oldukları en seçkin yerlerde kalmaları konusunda hiçbir fedakârlıktan kaçınmamaktadır. Bu konuda hakemlik kurumuna yakışır tutum ve davranışlarda bulunmanızı, en ufak bir şüpheye fırsat vermemenizi titizlikle bekliyoruz. Otel rezervasyonu konusunda titiz davranınız. Otele yerleşmeden önce, herhangi bir takımın oyuncuları veya yöneticilerinin orada kalıp kalmadığını öğreniniz. Eğer kalan veya kalacak olan varsa, başka bir otele yerleşiniz.”
Şunu da ilave edeyim. Hakemlerin, bu yazılı uyarı dışında dikkat ettikleri bir husus daha vardır. Kalacakları otelin sahibinin veya otel yönetiminin herhangi bir spor kulübüyle veya yönetimiyle bir bağı var mıdır yok mudur, araştırırlar. Yani işin özünde bu derece hassastır konaklanacak otel konusu...
GALATASARAY SAVUNMA BAKANI GAZETECİLER
Dönelim bizim mahallenin çokbilmişlerine... Galatasaray’ın savunma bakanı gazetecilerine. Arkadaşlar, Galatasaraylı yöneticilerden daha fazla Galatasaraylılar! Sosyal medyada konuşulmak adına atmadıkları takla kalmıyor. Ve bunlar ülkenin önde gelen gazetelerinin Galatasaray muhabirleri. Biri elma ile armudu ayırmaktan aciz. Bu kardeş bir tweet atmış, kolpacılar da arkasına takılmış. Alanyaspor da sezon başında Topuk Yaylası’nda kamp yapmış, bunun da haber değeri varmış. Vay vay vay!.. Benim yazdığımın haber değeri vardı ve bu gazetede yazdım. Üzerine de bu kadar konuşuldu, yorumlar yapıldı. Madem senin haberinin de haber değeri var, Twitter’a değil gazetene yaz yazabiliyorsan da görelim. Biri kerameti kendinden menkul, hikâyeden spor yazarı... Her şeye maydanoz da gazetecilik sıfır. Dünya basınından alıntı yapıp, burada satıyor. Bir diğeri her yazdığımı Aziz Yıldırım’a, kara propagandaya bağlayabilecek yetenekte. Benimle göremediği hesabını da 16 Nisan referandumu ile ilişkilendirebilecek derecede keskin bir zekâya sahip! Birkaç tane daha var da onlar fazla ileri gitmedikleri için şimdilik susayım.
VAN PERSIE VE JANSSEN
Bugün derbi var. Fenerbahçeliler eminim ki Janssen’den çok şey bekliyordur. Nasıl beklemesinler? Nihayet santrfor gibi bir santrfora kavuştular. Yeteneği zaten tartışılmaz. Hollanda Ligi’nde gol kralı olmuş. 22 milyon Euro bonservis ücreti ile Tottenham’a gitmiş bir isim. Hırsı, arzusu Alanya maçında adeta gözlerinden okunuyordu. İstanbul’a ayak bastığı gün bunu zaten yöneticilere de Aykut Hoca’ya da hissettirdi. Fenerbahçe iki gün sonrasında Medipol Başakşehir ile karşılaşacaktı. Samandıra’da Janssen’in ağzından ilk dökülen cümle, “Hazırım, akşam maç varsa oynarım” oldu. Bir de aynı gün Samandıra’da Van Persie’nin, Janssen ile buluştuğu anın fotoğrafını hatırlıyorum. Van Persie’nin bakışlarını. Adeta küçümser gibiydi. Biri forma giymekten kaçıyor, biri oynamak için can atıyor... Ne de olsa biri geçmişiyle yaşıyor, bir diğeri geleceğe bakıyor.