Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Medya 6. Türk-Yunan Medya Konferansı

        Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, ekonomik ilişkilerin, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin gelişmesi açısından büyük önem taşıdığını belirterek, 2000'li yılların başında 879 milyon dolar olan toplam ticaret hacminin 2008 sonu itibariyle 3 milyar dolar seviyesine ulaştığını söyledi.

        Bakan Yazıcı, Swissotel Grand Efes'de düzenlenen 6. Türk-Yunan Medya Konferansı'nda yaptığı konuşmada, bu konferansın Türk-Yunan dostluğunun gelişmesine, iki ülke arasındaki iş birliğinin artırılmasına katkıda bulunacağına inandığını kaydetti.

        Türklerle Yunanlıların uzun yıllar boyunca birbirlerine yakın coğrafyada zaman zaman da iç içe yaşadığını, ilişkilerin çok yönlü geliştiğini, yakın komşuluk ilişkileri sonucunda, kimi zaman da bazı anlaşmazlıkların yaşadığını anlatan Bakan Yazıcı, ''Sevindirici olan ihtilafların ve tehdit algısının çok güçlü olduğu dönemlerde bile iki halk arasında sağduyunun hep galip gelmiş olmasıdır'' dedi.

        İki ülke arasında bir taraftan ihtilaflar olurken, bir taraftan da tarihi uzlaşmalara imza atıldığını, bunlardan ilkinin Atatürk ile Venizelos arasında 1930'da imzalandığını anımsatan Yazıcı, ikinci uzlaşma anlaşmasının 1987'de, üçüncüsünün de 1999 sonrasındaki zaman diliminde olduğunu ifade etti.

        Dönemin Türk Dışişleri Bakanı merhum İsmail Cem ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu'nun inisiyatifiyle başlayan bu dönemin, iki ülke arasındaki hem iç, hem de dış politikada yeni döneme kapıyı araladığını ifade eden Bakan Yazıcı, şöyle konuştu:

        ''Ekonominin iki ülke ilişkilerinin gelişmesinde büyük önem sağladığının da altını çizmek istiyorum. Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin 2003 sonrasında dönemde gelişmeye başladığı görülmektedir. 2002 yılında 897 milyon dolar civarında olan toplam ticaret hacmi 2008 sonu itibariyle 3 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. 2004-2008 arasında Türkiye'deki doğrudan yabancı yatırımın yaklaşık yüzde 10'luk kısmı Yunanistan menşeli olmuştur. Türkiye'de iş yapan Yunanistan sermayesi 76 iken, 2008'de 346'ya yükselmiştir.

        İki taraf karşısında karşılıklı etkileşimin artmasının son örneği ise turizm faaliyetlerinde olmuştur. Yunanistan'dan Türkiye'ye gelen turist sayısı 2001'de 156 bin civarındayken, bugün 572 bin seviyesine ulaşmıştır. Türkiye'den Yunanistan'a giden kişi sayısı 110 binden 413 bine ulaşmıştır. Bu rakamların da bize gösterdiği gibi iki ülke arasındaki ekonomik bağımlılık son 10 yıllık dönemde önemli artış göstermiştir. Bu sonuç aynı zamanda ilişkilerin yumuşamasında, diyaloğun sağlanmasında yapıcı rol oynadığını ortaya koymaktadır.''

        BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN YAPTIĞI TARİHİ ZİYARET

        Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin çok yönlü şekilde gelişme kaydettiğini, bir süre önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan'a tarihi bir ziyaret gerçekleştirdiğini ve iki ülke arasında 21 anlaşmanın imzalandığını anlatan Bakan Yazıcı, vizelerin kalkması yönünde atılan adımların da iki ülke ilişkilerinin gelişmesi bakımından büyük önem taşıdığına dikkati çekti.

        Vizelerin kalkmasının iki halk arasındaki sosyal, kültürel ilişkileri güçlendireceğine ve ön yargıların kırılmasına yardımcı olacağını vurgulayan Yazıcı, iki ülke arasında gelinen noktanın tarihi fırsat olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.

        İki ülke arasındaki bazı sorunların halen çözümlenememiş olduğunu, sorunların bir an önce çözülmesi konusunda artan şekilde bir kararlılığın olduğunu belirten Bakan Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

        ''Günümüzde basının, medyanın toplum üzerinde nasıl yönlendirici olduğu açıktır. Ege'nin her iki yakasında Türk-Yunan dostluğunu pekiştirecek sorumlu gazetecilik anlayışı, iki ülke arasındaki sorunların çözümüne yönelik uygun zeminin oluşmasını sağlayacaktır.

        Ötekileştirici, düşmanlaştırıcı bir dilden, söylemden mutlak ve mutlak surette kaçınılmalıdır. Bu konuda gerek Türk medyasına, gerek Yunan medyasına çok önemli görevler düştüğü kanısındayım. Türkler ve Yunanlılar, Ege'nin iki yakasında birbirimize komşu olarak yaşıyoruz. Aramızdaki bu komşuluk ilişkisinin sağlıklı biçimde yürümesini istiyorsak, komşuluk hukukuna riayet etmemiz kaçınılmazdır. Komşu olarak birbirimize güvenmeyi öğrenmeli ve her alanda dayanışma, iş birliği göstererek bu güveni sağlamlaştırmalıyız. Kendi aramızda düşmanlıkları kışkırtacak olursak, birbirimize düşman olmamız kaçınılmazdır. Barışı, dostluğu, kardeşliği Ege'nin iki yakasında filizlendirebilir, yeşertebiliriz, bu olmayacak bir şey değildir. İki toplum arasındaki barış, kardeşlik tohumu, yüreklerimizin derinliklerinde bir yerde durmaktadır. Üzeri örtülmüş bu tohumun ilk fırsatta bereketli zeytin ağacına dönüşeceğine inancımız tamdır.''

        TÜRKLERİN YUNANLILARA YARDIMI

        2. Dünya Savaşı'nda 60 bin kadar Yunanlının, Nazilerin saldırısından kaçarak kayıklarla, sandallarla Anadolu'ya geldiğini ve burada Türklerin Yunanlılara evlerini, kucaklarını açtığını, zulümden kaçan bu insanların Türkiye'de sevgiyle, saygıyla konuk edildiğini vurgulayan Bakan Yazıcı, Almanlar ve İtalyanların adaları işgal ettiği zamanda da Türkiye'nin zor durumdaki Yunanlılara elinden geldiğince insani yardım yaptığını anlattı.

        Türkiye'nin aynı şartlar altında kalması halinde, Yunanlıların da aynı şekilde yardımlarını esirgemeyeceğine inandığını kaydeden Bakan Yazıcı, 1999 yılında yaşanan depremde Yunan halkının çok samimi bir şekilde Türkiye'ye yaptığı yardımı hatırlattı.

        O dönemlerde oluşan sıcak dostluk atmosferinde 3 Türk ve 3 Yunanlı gazetecinin iki ülkenin diyaloğunun artırılması yönünde bir temas grubu oluşturduğunu belirten Yazıcı, o hareketin git gide kökleştiğini, iki ülke medyası arasındaki ilişkilerin sağlamlaştığını vurguladı.

        Yazıcı, ''Basının bir ülkedeki önemini ne kadar vurgulasak azdır. Çünkü basın çoğulcu ve özgürlükçü demokrasinin temellerinden biridir. Özgürlükçü demokrasi kamuoyunun serbestçe oluşumunu sağlayan en önemli araçtır. Bir toplumun vicdani kanaatleri, ancak özgür basın yoluyla kendini ortaya koyabilir. Her olayı, her konuyu, her gelişmeyi, her ilişkiyi en iyi şekilde pazarlayacak olan basındır. Elbette ki basın bu işlevi yerine getirirken haber katıksız, yorum özgür olmalı. Haber katıksız olmalı ki her yorumcu, o katıksız haberi özgürce yorumlayabilme hakkını elinde bulundurabilsin'' diye konuştu.

        CUMHURBAŞKANLIĞI DÜZEYİNDE ZİYARET

        Bakan Yazıcı, 1952 yılından bu yana Türkiye tarafının Cumhurbaşkanlığı düzeyinde Yunanistan'ı ziyaretinden bu yana, bir ziyaretin gerçekleştirilmediğine dikkati çekerek, ''Eminim ki bu konsey, bu konseye katılmış arkadaşlarımız, bu konuyu da gündem yaparlar ve bu çok gecikmiş olan üst düzey ziyaret bir an önce gerçekleşir'' dedi.

        AA

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa