Çekme kardeşim, çekmesene

MODA oldu, görevini yapan gazetecilere, özellikle de magazincilere saldırmak, tehdit etmek, ağzına ne geldiyse söylemek moda oldu. Geçen hafta buna üç ayrı örnek seyrettim televizyonda. İlki Fox ekranındaki Bizden Kaçmazdaydı. Bizden Kaçmaz ekibi, Nezle sevgilisini İstanbul sokaklarında tur atarken yakalamıştı. Fakat delikanlıda bir hiddet, bir öfke, bir saldırganlık... Alttan alta meslektaşlarımızı tehdit ediyor, kendini tutamıyor, kameraların üzerine yürüyordu.

GAZETECİLERİN YERLERİ BELLİ

Görünmek istemeyen biri, sorarım size, acaba neden gazetecilerin görev yaptığı belli olan yerlere gidiyordu? Zaten işin tuhaf tarafı da bu! Görüntülenmek, haber olmak istemeyen birisi, hele de yanında ünlü bir şarkıcı varken, gazetecilerin olduğunu bildiği yerlerde durur mu?

İkinci örneği Kanal 1 ekranındaki Hey Canlı'da izledim. Bodrum'un göbeğinde, Türkbükü'nde adamın biri almış eline silahı, bir mekânı basmıştı. Ortalık karışmış, mekânı işleten adam tabancadan çıkan kurşunla bacağından yaralanmıştı.

TEŞEKKÜR EDECEKLERİNE...

Kanal Tin habercileri de, son zamanların bu en acayip kapışmasını-hesaplaşmasını kare kare fotoğraflamış, canlı görüntülerini kameraya almıştı. Fakat ekrandaki görüntülerin sonunda ne oldu dersiniz? Olay bitti, saldırgan mekânı terk etti, yaralı işletmeci tedavi edilirken mekânın bir diğer işletmecisi hanımefendi fırladı, kameramanın kamerasına saldırdı. Yaşanan olayı belgeleyip belki de aynı yerde bir daha böyle bir tatsızlığın yaşanmasını engelleyecek görüntüleri çeken meslektaşımıza teşekkür edeceğine, gidip eliyle kamerayı kapattı. Yani yine bir "Çekme kardeşimi durumu yaşandı.

Üçüncü örnek Mehmet Ali Barman'dı. Hani şu yalısıyla ve yanında çalışanlarıyla olay olan, sürekli haber olan seksen küsur yaşındaki beyefendi. Yaşını başını almış, ufacık bir adam Mehmet Ali Barman. Polisiye bir olay nedeniyle mahkemelerde, emniyet müdürlüğü önünde görüntüleniyor.

BAZEN ÖLÇÜ BİRAZ KAÇIYOR

Görüntüyü çeken gazetecilerin dedesi yaşında Barman, boyu da neredeyse onların belinin hizasına geliyor. Ama onda da tarifsiz bir öfke var gazetecilere karşı. 81 yaşında Barman dede de bir hışımla, bir öfkeyle kameramanların, foto muhabirlerinin üzerine yürüyor. Allah'tan araya birileri giriyor da, bir tatsızlık çıkması önleniyor. Biliyorum, bazen bizim meslektaşlarımız da ölçüyü kaçırıyor. Hele de magazin dünyasında, kimi zaman olur olmaz yerde adeta bazı ünlülerin üzerine çullanılıyor. Ama görüntülenmek istemiyorsanız, haber olmak istemiyorsanız, bunun çok basit bir yolu var, sayın ünlülerimiz ve onların yanında gezen yeni aşkları-sevgilileri-dostları-arkadaşları.

İSTANBUL'DA SEMT Mİ YOK?

Haber olmak istemiyorsanız, örneğin İstanbul'un Bebek semtine pek gitmeyeceksiniz. Etiler civarında gezmeyeceksiniz. Tatil için Bodrum'u, Çeşme'yi, Alaçatı'yı seçmeyeceksiniz. İstanbul'un başka semti mi yok dolaşacak? Ege'nin, Akdeniz'in başka beldesi mi yok, şöyle gönül rahatlığıyla, kameralardan, fotoğraf makinelerinden uzak tatil yapacak?

Siz hiç Foça'da, Ayvalık'ta yakalanan ikoncan, Zeytinburnu sokaklarında, Bağlarbaşı taraflarında fotoğraflanan ünlü gördünüz mü? İşte bu yüzden, hele de yukarıda saydığım yerlerden gelen "Çekme kardeşim!" haberlerine gülüp geçiyorum. Çünkü aslında çoğunun oralara özellikle görünmek-görüntülenmek için gittiğini adım gibi biliyorum. Hepinize iyi haftalar...