Yurdumu, milletimi, reytingimi
Özay Şendir yazdı...
İlkokul yıllarına her sabah okuduğumuz "Andımız"da "Yurdumu,milletimi
özümden çok severim" derdik.
Altınova'da yaşananlara dair haberleri seyrederken aklıma birden bu bölüm
geldi..
Bir dakikalık bir haberde aynı cam kırma görüntüsünü 5-6 kere kullananın ne
yurdunu ne milletini ne de kendini sevdiğine inanmam.
Dikkatli bakmayan bir göz haberleri seyrederince zanneder ki Altınova'da her
an bir dükkanın camı kırılıyor, her an bir iş yeri tahrip ediliyor.
Bir cümle haber ardından bir cam şangırtısı, bir slogan efekti, bir cümle
haber ardından bir şangırtı bir slogan daha.
Altınova'da yaşayanların akrabası ya da köylüsü olduğunuzu düşünün,o
haberleri seyredince kaç kişi kalkıp oraya gitmek istemiştir.
Bu ülkede Türk-Kürt birlikte oturulan binlerce kahve var, sorumsuzca yapılan
bu haberlerin o kahvehanelerde yaratacağı gerilimi düşünün.
Haberi yapıyorsan ve bir cam kırıldıysa görüntüyü ver ama aynı görüntüyü 1
dakikada defalarca gözümüze sokmaya,ortalığı daha da germeye ne hakkınız
var?
Sansüre,yayın yasağına sonuna kadar karşı çıkan biriyim ama habercilik ile
provakatörlük arasında ciddi bir fark olduğunu da unutmamak lazım.
Reyting tablosunda en üst sırada yer almak önemli ama önce o tablonun
önemli olacağı ülkeyi ayakta tutmak lazım.
Bilmem bunu anlamak isteyen olur mu?
