‘Kıskanılıyor olabilirim'
Şahan Gökbakar, yaptığımız röportajda ilginç açıklamalarda bulundu
Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Habertürk Gazetecilik A.Ş.
Röportaj
Mehmet ÇALIŞKAN / HT Magazin
‘Recep İvedik 4', 21 Şubat'ta izleyiciye 117 dakikalık kahkaha fırtınası sunacak. Şahan Gökbakar'ın ‘Halk Kahramanı' sloganıyla yarattığı ‘Recep İvedik', serinin yeni filmiyle 10. Yılını da kutlayacak. ‘Celal ile Ceren'den sonra Çamaşırhane Film'in ikinci yapımı olan filmde kıllı, agresif ve kompleksli kahramanımız bu kez çocukların top sahasını kurtarmak için bir adada düzelenen yarışmaya katılarak maceradan maceraya sürüklenecek.
Şahan Gökbakar, yaptığımız röportajda ilginç açıklamalarda bulundu. Gökbakar, Ata Demirer, Şafak Sezer ve Cem Yılmaz ile birlikte rol alacağı bir filmin yapımcılığını yapmak istiyor. Ne var ki Yılmaz'ın işin içinde olmak isteyeceğinden emin değil. Peki neden? Şahan Gökbakar, kendisini her filmden önce eleştirenlere neden ‘Kıskanılıyor olabilirim' dedi. Gökbakar, ayrıca kendisine soru yönelten vatandaşlara da ilginç cevaplar verdi.
'Recep İvedik', dört yıl aradan sonra ruhunuzda nasıl fırtınalar estirdi?
Süper bir kahramana ara vermek için 4 yıl uzun bir süre. Bu süre içinde yenisini çekmemiz için bir çok talep alıyorduk. "Tamam biz 'Celal ile Ceren'i de sevdik ama 'Recep İvedik'i de istiyoruz" diye mail yağmuruna tutulduk. Bir kez daha gördük ki 'Recep İvedik'e karşı duyulan sevgi başka bir boyutta. Aslına bakarsanız dördüncü film için yaptığımız program bir yıl sonra çekme üzerineydi.
Neden bir yıl sonraydı, ne oldu da öne aldınız, ‘Issız Ada' fikri nasıl çıktı?
Başka film projem vardı. 'Recep İvedik'in aralarında iki film olmasını istiyoruz. Bundan sonra 'Recep İvedik'ler arka arkaya gelmeyecek. Ortağım ve yapımcımız Emrah Çoban ile yemek yiyorduk. Emrah'a "Recep İvedik, Survivor'a gitse ne komik olur değil mi?' diye sordum. Emrah, 'Çok güzel olur' dedikten sonra 'Recep İvedik'i ada şartlarında hayal ettik ve çok güldük. Sonra ofise dönüp konuyu diğer ortağım ve yönetmeniniz Togan'a açtım. Togan da 'Abi, yıkar ortalığı, milleti delirtir' deyince senaryoyu karalamaya başladım. Baktık hikâye oturmuş. ‘Haydi' dedik.
‘AÇLIĞA TAHAMMÜL EDEMEYEBİLİRİM'
Sizin ‘Issız Ada' gibi bir yarışmaya gittiğinizi hayal edelim. Orada nasıl biri olurdunuz?
Açlık kısmına tahammül edemeyebilirim. Ne var ki oyunlarda başarılı olurum. Çekimlerdeki oyunlarda kendim yarıştım, dublör kullanmadım. Çekimlerdeki yarış sahnelerinde film hilesi de yapılmadı. Sporcu olan Barış Gül'ü oyunlarda geçtim. Ben atladım, Barış da atladı. Barış, hedefe
benden 10 saniye sonra ulaştı. Karnım tok ulursa iyi yarışmacı olurdum.
Issız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız üç şey ne olurdu? Lütfen teknolojik ürünler olmasın...
Bilmem, hiç düşünmedim. En iyisi ben ıssız adaya hiç düşmeyeyim. Boş ver, böyle bir hayal kurmayalım. Ne gereği var? İlle de düşeceksem yanımda birkaç sevdiğim insan olsun. Birlikte başımızın çaresine bakarız herhalde. Birlikten güç doğar. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Değil mi ya?
Filmdeki Koç Ailesi muhabbeti nedir?
'Recep İvedik', çocukların top sahasına apartman dikilmesini engellemek için para bulma peşinde. Bu amacını gerçekleştirmenin bir yolu da zengin
ve ünlü insanları arayarak yardım istemekten geçiyor. Aklına ilk Koç Ailesi geliyor. Diğer bir espri de Özge Ulusoy'u Ulusoy Ailesi'nden sanması.
Koç Ailesi tepki gösterdi mi?
Hayır, bir tepki gelmedi. Hoşlarına gideceğini düşünüyorum. Zaten sağ olsun Ali Koç beni çok sever.
Twitter ilanı sonrası oyunculuk için 20 bine yakın talep geldi. Bu kadarını bekliyor muydunuz?
İşin ilginç yanı talepte bulunanların oyuncu olmamaları. Aralarında ev hanımları da vardı öğretmen de, öğrenci de. Türk halkının içinde hep bir oyunculuk yapma isteği varmış. 'Recep İvedik'te ünlüler olmuyor. 'Recep İvedik'in dünyasına böyle daha güzel adapte olunuyor. Böylesi daha iyi.
'Recep İvedik'in ürünlerini neden çıkarmıyorsunuz?
Emrah Çoban: 'Recep İvedik'in bir animasyon karakteri çizildi. 'Recep İvedik'i bir süper kahraman karakter haline getirme yönündeki amacımıza uygun olarak artık 'Recep İvedik'te Şahan'ın yüzünü değil o animasyon karakteri kullanacağız. 'Recep İvedik'in ürünleri için girişimimiz oldu. Filmi çekmeye bir anda karar verdiğimiz için ürünleri gösterim zamanına yetiştirmemiz mümkün olmadı. Görüşmelerimizi yaptık bir süre sonra oyuncaklardan, kupalara kadar bir çok 'Recep İvedik' ürünü çıkartacağız. Her üründe de Şahan'ın yüzü değil sözünü ettiğim animasyon karakter yer alacak.
Ürünleri bugüne kadar neden düşünmediniz?
Reklamlarında rol aldığım şirketle yaptığım anlaşmadan dolayı. Bu nedenle 'Recep İvedik' ürünleri konusunda bugüne kadar bir girişimimiz olamadı. Reklam yasaklarından dolayı benim yüzüm başka bir yerde olamıyordu ama bir Fransız'a çizdirdiğimiz animasyon karakter konusunda bir sıkıntı yok. Okul çantalarından havlulara kadar aklınıza gelebilecek her ürünü çıkarmayı planladık. Yakın bir zamanda ürünlerimiz çıkacak.
Yeni filmin diğerlerinden daha komik olduğunu düşünülüyor. Sizce de öyle mi?
Evet, bize de bu yönde bir çok geri dönüş oldu. 'Recep İvedik 4'ün en çok izlenen 'Recep İvedik 2'den de daha komik olduğunu düşünüyoruz. İzleyici sayısının artmasıyla birlikte şimdi daha çok izlenebileceğimizi düşünüyorum.
Sizce sizi eleştirenler neden 'Recep İvedik'in düşüncelerine, yapmaya çalıştıklarına bakmıyor?
Sanıyorum kıllı mıllı vücut yapısından, argo konuşmasından, kaba saba hareketlerinden dolayı bazı kişiler 'Recep İvedik'e karşı ön yargı içindeler. Oysa 'Recep İvedik' temiz kalpli, iyi şeyler yapma adına başını hep belaya sokan bir tip. Yeni filmde çocukların top sahası için atmadığı takla kalmıyor.
ELEŞTİRİLERDEN YIPRANMIYORUM
'Recep İvedik' üzerinden dövülmeye çalışılmanız psikolojinizi nasıl etkiliyor? Öfkeleniyor musunuz?
Evet, bana karşı ön yargıları olanlar 'Bu da özel hayatında Recep gibiymiş' diyenler var. Nedense yaptığımızın bir komedi filmi olduğunu, başrol oyuncusunun filmin kahramanıyla özdeşleştirilmemesi gerektiğini es geçiyorlar. Psikolojim hiç de etkilenmiyor. Çünkü ben eleştirilerin olmasını doğal bir refleks olarak kabul ediyorum. Beni 10 yıldır tanıyorsun. Bir gün olsun yıprandığımı gördün mü? En çok 2008- 2009'da eleştirildim. Oraları geçtiysek bundan sonra da bir şey olmaz.
Sizi kıskanıyorlar mı?
Kıskanılıyor olabilirim. Herkes çok başarılı işler yapmak ister, herkes yaptığı işin tepede olmasını arzular. Bunu başaranlar var, başaramayanlar var. Başaramayanlar bir kıskançlık içine girebilirler ama yapacak bir şey yok.
Eleştiriler aslında 'Sanat sanat içindir' ile 'Sanat halk içindir' kavgasından mı kaynaklanıyor?
Olabilir. Ben bir komedi filminin kahramanını canlandırıyorum. Milyonlarca kişi beni seviyor, 'Recep İvedik'i seviyor, filmlerimi izleyip eğleniyorlar. Hayata bu tarzda bakmayanlar, 'Recep İvedik'ten rahatsız olabilirler. Ne var ki hayat sadece kendilerinin istediği tarzda yaşanmaz, kimse de kendilerinin istediği tarz da yaşamak zorunda değil. Çok ağır konulu filmleri sevenler de var. Eleştirmenlerimiz de öyle filmleri seviyor. Sanki o tür filmler sinemaymış da bizimkiler değilmiş gibi. Onlar da bir sinema türü, bizimkiler de. Şu anda çoğunluk bizim türümüze ilgi gösteriyor. Bu konuda ne yapabilirim, ne yapma mı bekliyorlar? Kimse kusura bakmasın böyle devam edeceğim. 'Recep İvedik', çoğunluğa hitap eden bir halk işi. Bunda yanlış olan nedir?
Filmlerinizden alınan Rüsum Vergisi'nden yaklaşık 120 filme kredi verildi. Kredinin sanat filmlerine verilmesine razı mısınız?
Bizim filmlerimizden gelen paralarla bizi eleştiren sinemacılar beğendikleri filmler çekiyor. Bizi beğenmeyen eleştirmenlerin beğendiği filmler ortaya çıkıyor. Bizi eleştirirken bunu da düşünmeleri gerekiyor. Kendi beğendikleri filmlerin çekilmesine olanak sağladığı için bizim filmlerimize 'Güzel filmler' demelerine beklemiyorum ama en azından bizim işlerimizi bu kadar değersiz kılmamalarını bekliyoruz. Bir kenarda durup 'Bunlar da film mi? Bunları izleyen insanlara şaşırıyoruz' demek yerine 'Bu filmler sayesinde genç sinemacılar veya Zeki Demirkubuz gibi yaşını almış yönetmenler aldıkları ödeneklerle
film çekiyor' diye düşünmeleri gerekmiyor mu? Filmlerimizi izleyenlere ve bizlere biraz daha anlayışlı olabilirler. Sadece 'Recep İvedik'e değil diğerlerine karşı da aynı şekilde anlayışlı olmaları gerekiyor.
Hangi filmlere?
'Düğün Dernek'e, Ata Demirer'in, Cem Yılmaz'ın, Mahsun Kırmızıgül'ün, Özcan Deniz'in filmlerine. Bu filmleri eleştirirken hakaret içeren sözler kullanılmamalı. Sinema asla bir zümreye ait değildir. Onların ki sinema da bizimkiler değil mi?
Her daim oyunculuk mu yapacaksınız yoksa patron olup başkalarına da film çeker misiniz?
Çamaşırhane Film'i kurmamızın nedenlerinden biri de budur. Başkalarının filmlerine de yapımcılık yapmak istiyoruz. İlle de komedi filmleri olmak zorunda değil. Bunun yanı sıra iki, üç kafa komedyen bir araya gelir bir filmde de rol alabiliriz.
Kafa komedyen?
Tek başlarına bir filmi sırtlayabilen komedyenlerden söz ediyorum. Daha hiç bir komedyen arkadaşımla konuşmadım ama öyle bir kombinasyonun gü zel olacağını düşünüyorum. Kendileriyle bir araya gelip bu konuyu konuşacağım.
Kimlerle?
Ata Demirer, Şafak Sezer ile. Tabi Cem Yılmaz, Russell Crowe ile çalışıyor. Bizimle çalışmayabilir. Cem'e ulaşabilir miyiz bilmiyorum. Deneyeceğiz tabi. İnşallah böyle bir projeyi becerebiliriz. İzleyici çıldırmaz mı? Çıldırır.
Hepiniz senaryo yazabiliyorsunuz. O projenin senaryosunu kim yazacak?
Ortak da yazabiliriz, birimiz de. Belki de hepimizin hem fikir olduğu dışarıdan biri de yazabilir. Sonuçta ortaya çıkan senaryoda hepimiz mutabık olacağız ki birlikte oynayalım.
Günümüz şartlarında sizce komedyenlerin en büyük sorunları nelerdir?
Teknoloji ve internetin de etkisiyle dünyanın değişime uğraması insanların duygu aralığını ve birbirleriyle olan ilişkilerinin tarzını değiştirmiş olabilir. Ne var ki bu durum komedi üretiminde bir sıkıntı yaratmadı. Aksine bu durum komediye yeni kaynaklar sağladı.
Hayatınızı yönetirken size güç veren unsur nedir?
Ailemin, çok yakın arkadaşlarımın, para ve zaman harcayıp benim filmlerime giden insanların mutluluğu. Bu insanların mutluluğu hayatımı yönetirken bana büyük bir güç veriyor.
Hayatınızı yönetirken gücünüzü kaybetmeye neden olan unsurlar nelerdir?
Zaman zaman ünlü olmanın dezavantajı olan sürekli göz önünde olma durumu beni fazlasıyla yoruyor. Böyle zamanlarda Emrah ile Togan'a 'Ben bu aralar çok sıkıldım' deyip kendimi bir başka ülkeye atıyorum. Sokaklarda rahat rahat yürümek beni dinlendiriyor. Şarj olup ülkeme dönüyorum.
Güney Kore gezisi de bu amaçla mıydı?
Hayır, görüntü olarak benim içinde olmadığım Çamaşırhane Film'in bir televizyon programının demosunu çekmek için Japonya'ya gitmiştik. Ben de hep meşhur Güney Kore – Kuzey Kore sınırını merak ediyordum. Oralara kadar gitmişken o sınırı görmek için Japonya'dan Güney Kore'ye geçtik.
‘BU ŞEKİLDE HİÇ BİR KIZ SENİNLE EVLENMEZ'
Artık erken kalkıyorsunuz. Ne oldu da düzeniniz değişti?
Eee, artık iş adamı oldum. Bir şirketimiz var, öyle aylak aylak olmaz artık. Çalışanlar ve ortaklarım Emrah ile Togan özen içinde buraya gelirken benim işe gelmeyi savsaklamam olmaz ki. Ayıp olur.
Anneniz 'Bu şekilde hiç bir kız seninle evlenmez' demişti.
Evet, bu söz kulağımda hep bir küpe olarak duruyor. Şirket yokken öğleden sonra 3'de uyanıyordum. İki saat sonra da hava kararıyordu. Güneşin enerjisini hiç almıyordum. Uzun süre böyle bir hayat yaşadım. Artık 9 – 10'da kalkıyorum. Artık sadece kendime değil, şirkete, burada çalışanlara ve ortaklarıma karşı sorumluluklarım da var.
Dünyaya gelme misyonunuzun ne olduğuna inanıyorsunuz?
Bir misyonla mı geldim yoksa o misyon bana sonradan mı yüklendi bilmiyorum ama misyonum insanları güldürmek.
İZLEYİCİ DE SORDU
Kaan Çalışkan: 'Recep İvedik 4'ü neden yarı yıl tatilinde göstermediniz? 'Recep İvedik' yaşlandıkça hedef kitlesinin yaşı da mı büyüyor?Böyle bir durum var mı?
Hayır, böyle bir durum yok. Hedef kitlemizin yaşı değişmiyor. Aksine yeni nesiller de 'Recep İvedik'i yakalıyor. Öncelikli hedef kitlemiz yine çocuklar ve gençler. Sonra büyükler geliyor. Yarı yıl tatiline yetiştiremedik. Bir de biz 'Recep İvedik'i hep aynı tarihlerde gösterime çıkartıyoruz. Yarı yıl tatili bu yıl biraz daha erken tarihe denk düştü.
Aysel Gökçe Emsal: 'Recep İvedik 4' için neden dört yıl beklediniz? Bir yıl içinde iki ayrı film çekmeniz mümkün değil mi?
Üçleme yaptıktan sonra bir yorgunluk oldu. Bir de şirket kurup başka filmler de düşünmeye başladık. Senaryolarını ben yazarsam yıl içinde iki
film zor. Başkasının yazdığı senaryo olursa iki ayrı film olabilir.
Gizem Akar: 'Recep İvedik'i neden dizi haline getirmiyorsunuz? Filmlerinizden birinin konusu üniversite sınavlarıyla ilgili olabilir mi?
Her hafta öyle bir yoğunluk içinde 'Recep İvedik' dizisi pek mümkün değil. Aslında filmlerimizden biri üniversiteyle ilgiliydi. Hatta senaryosunu biraz karalamıştım ama sonra fikrimizi değiş tirdik. Ne var ki bundan sonraki filmlerimizden birinin konusu üniversite olabilir.
Aziz İnan: Sinema sektörüne nasıl katkılarda bulunduğunuzu düşünüyorsunuz? Sektör kıymetinizi biliyor mu?
Katkımız ortada. Dört filmle sektöre yaklaşık 120 milyon TL girdi sağlandı. İnşallah daha da artırırız. Bir çok sinema salonu sahibi ve büfeci telefonla, maille teşekkür ettiler. Sağ olsunlar.
Melisa Yılmaz: Bir gün okul yaptırma düşünceniz var mı? Bu okulun adı 'Recep İvedik' olabilir mi?
İlginç bir fikir. Vallahi olabilir. 'Recep İvedik Anadolu Lisesi', 'Recep İvedik Fen Lisesi'.. Neden olmasın? İnşallah.
Merve Yılmaz: 'Recep İvedik' bir gün evlenip baba olacak mı? Neden olmuyor?
Bu konuyu hiç düşünmedim. Olabilir tabii. Neden olmasın? Bu konuyu düşüneceğim.‘Recep İvedik'in mutluluğu fazlasıyla hak ettiğine inanıyorum.
Leyla Eroğlu: Bir hanımda öncelikle hangi kriterleri arıyorsunuz?
Güzel gülen, güzel gözleri olan, güzel bakan hanımlardan etkileniyorum. Tabii devamında samimi, öz güveni yüksek bir kişiliğinin olması gerekiyor.
Elif Ecealp: Kendinizi ifade edebiliyor musunuz? İfade sorunu yaşıyor musunuz?
Türkçe'nin el verdiği ölçüde kendimi ifade etmeye çalışıyorum. Ben de herkes gibi zaman zaman kendimi yeterince ifade edemiyorum. Bazen yanlış anlaşılabilirim. Önemli olan kalp kırmamak. Yanlış anlaşılmalar telafi edilebilir ama kalp kırmak başka. Tıpkı 'Rüzgar, daldan özür diler ama dal kırılmıştır bir kere'de olduğu gibi.
Efe Karagöz: Televizyonda da projeler üretmeyi düşünüyor musunuz? 'Recep İvedik 5'in konusu ne olacak?
Şu anda kişisel olarak televizyon projem yok ama Çamaşırhane Film'in bu yönde girişimleri var. 'Recep İvedik 5'in konusunu henüz düşünmedim. Belki yine bir anda aklıma güzel bir fikir gelecek ve o konuyu çekeceğiz.