DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “DSP Kürt ve Türk’ü bir kalbin iki yarısı olarak kabul eder. Bir kalp bölünmez. Bölünmüş kalple yaşanmaz. Biz kalbimizi asla böldürmeyiz” dedi.
Zeki Sezer partisince Diyarbakır’da gerçekleştirilen bölge toplantısında yaptığı konuşmada, bir askeri lojmanda meydana gelen patlama nedeniyle Diyarbakırlılara başsağlığı dileğinde bulundu. Kentte bir süre önce yaşanan sel felaketi nedeniyle de “geçmiş olsun” dileğini ileten Sezer, bölgenin çözümünü beklediği sorunlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Zeki Sezer, partisinin “tam demokrasi” ilkesine bağlı olduğunu anlatırken, “Amacımız, bu güzel vatanımızın her köşesinde tam demokrasiyi yaşatmaktır. Ege’de, Marmara’da, İç Anadolu’da çok demokrasi, Doğu’da, Güneydoğu’da az demokrasi olmaz. Bunun için ülkemizde insan hak ve özgürlüklerinin, demokrasinin geliştirilmesi ve kökleştirilmesi hedefimizdir” diye konuştu.
Huzur, güven ve barışın bölerek değil bütünleştirirek, ayırarak değil birleştirerek sağlanabileceğini vurgulyan Zeki Sezer, “Bir büyük sevgiyle kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Bunu en iyi DSP gerçekleştirir. Çünkü DSP, Kürt ve Türk’ü bir kalbin iki yarısı olarak kabul eder. Bir kalp bölünmez. Bölünmüş kalple yaşanmaz. Biz kalbimizi asla böldürmeyiz” dedi.
IRKÇILIĞIN TÜRK’Ü KÜRT’Ü OLMAZ
Sezer, “Irkçılığın sonu terördür. Irkçılığın Kürt’ü, Türk’ü, Arap’ı olmaz. Tıpkı terörün dini, mezhebi olmadığı gibi” ifadelerini kullanırken, nüfus cüzdanlarından din hanesinin de AB’nin baskısıyla çıkarıldığını söyledi. Sezer, şöyle dedi:
“Kimlik içinde kimlik yaratmak çok tehlikelidir. Peki ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı’ kimliğine paralel bir de resmi ‘Kürt kimliği’ belirlemek ayrımcılığa yol açmayacak mı? Bu ayrımcılık değil mi? Sen ‘ayrımcılık olur’ diye vatandaşın kimliklerinden bu milletin bin yıllık ‘İslam’ sıfatını sileceksin, sonra da “Irk kimliği sıfatı’ verin diye tutturacaksın. Peki bu ayrımcılık değil mi? Zaten onlar da bu kimlik dalgasını bunun için çıkartıyorlar. Kuzey Irak’ta bunu başarmak üzereler.”
Zeki Sezer, iktidaara gelmeleri halinde Kalkınmada Öncelikli Yöreler Bakanlığı kuracaklarını, bölgesel kalkınma planları hazırlayacaklarını ve bölgede Köy-kent projesini canlandırarak yaptırımlı teşvik sistemi geliştireceklerini bildirdi.
