Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Koronavirüse karşı toplumsal bilinç ve davranış değişim süreçlerini nasıl yöneteceğiz?

        Koronavirüs (COVID-19) vakaları ülke genelinde hızla yayıldıkça, hızla bir psiko-sosyal bozulma yaşar olduk.Okullar, kafeler ve işletmeler kapalı;grup turları ve spor liglerine ara verildi. Konunun direkt uzmanları, ellerimizi sık sık yıkamamızı ve en önemlisi, sosyal mesafeler aracılığıyla başkalarıyla teması en aza indirmemizi öneriyor.

        Birçok kişi bu önerileri mümkünse evden çalışarak, seyahatleri iptal ederek ve sürekli yıkanmaktan çatlayan ellerine krem sürerek takip eder, ancak diğerleri bu önlemleri aşırı tepki olarak görür. Arkadaşlar bana hala tatile giden veya kalabalık pazarlara, alışveriş merkezlerine giden akrabaları veya meslektaşları hakkında bilgi veriyor ve nasıl bu kadar vurdumduymaz oldukları konusunda sitem ediyorlar.Elbette haberleri duydular - neden bazı insanlar kısa vadede tedbir alırken, diğerleri ise her zamanki gibi rutin hayatını yaşıyor?

        ANİ DEĞİŞİKLİKLERİ KABUL ETMEK ZORDUR

        Evde kalmak için yönergeleri takip etmeyen insanları tanıdığınızda, onları gerçeklerle dövmeye çalışmak cazip gelebilir.Ancak, el yıkama veya sosyal mesafeyi takip etmelerini sağlamak bir mantık meselesi değildir - bu bir kalp meselesidir.Biz insanlar sosyal normlara son derece duyarlıyız ve aniden değiştiklerinde kafa karışıklığı yaşayabiliriz.Rutinlerimizde önerilen bu ani değişiklikleri kabul etmek zordur. Belirsizlik en azından bir aşı geliştirilinceye kadar bunun yeni normal olabileceği hatta kalıcı olabileceği korkusu insanları tedirginlik içine sokabilir.İnsanların düşündükleri ve davrandıkları mantıksız yollar ve bu zorlukları azaltmak için neler yapabileceğimiz hakkında bildiklerimizi kullanmak akıllıca olacaktır.

        Burada dikkat edilmesi gereken bir denge var;birçok insan virüs hakkında zaten son derece endişeli ve panik durumdayken kışkırtmak kimseye yardım etmiyor, ancak bireyler kendileri için risk algıladıklarında harekete geçme olasılıklarının daha yüksek olduğu bilinen bir gerçektir. Örneğin risk kişisel olarak yüksek düzeyde algılandığında tedavi için vakit kaybetmeden başvuracak insanların sayısı hiç az değildir.

        Ancak bazı insanlara hastalanabileceklerini söylemek zor. Virüsün abartıldığı, komplo teorisi olduğu vs. gibi gerekçelerle tedbirlere karşı yıkıcı biçimde direnebilirler. Bu insanlara karşı geliştirilecek strateji kendisi için değil toplum için bir şeyler yapabileceği düşüncesidir. El yıkama ve sosyal uzaklaşma gibi önlemler bireysel olarak sizinle ilgili değil, topluma karşı sorumluluğunuzla ilgilidir. Kolektif eylemimiz virüsün yayılmasını yavaşlatabilir ve toplumun daha savunmasız üyelerini koruyabilir.

        İŞTE İLK ADIM

        Chapman'a göre, insanların kendi günlük rutinlerinde fedakârlık yapmaya istekli olmaları kaçınılmaz olarak insanların başkalarına yardım etme inançlarıyla bağlantılıdır.“Eğer dünya görüşünüzde her zaman fedakarlık yapmanız isteniyorsa ve bundan hiçbir zaman karşılık görmüyorsanız, belki de bu talebe uymak istemezsiniz” diyor.“Ama size başkalarına yardım etmenin önemli olduğunu söyleyen bir dünya görüşünüz varsa, belki de bu fedakarlıkları yapmaktan mutluluk duyarsınız.”

        Bu durumlarda, aidiyet duygusu ile sosyal normlar oluşturmak güçlü bir motivasyon kaynağı olabilir.

        Birlikte çokça zaman geçirdiğimiz veya benzer kimliklere sahip insanları taklit etme olasılığımız yüksektir.Kişisel bağlantılar ve fıkralar bizi soyut verilerden daha fazla etkiler;bir arkadaşınızın kendini karantinaya alması durumunda normalden daha fazla korkmuş hissedebilirsiniz ya da en yakın üç arkadaşınızın bu hafta aynı şeyi yaptığını biliyorsanız kendi tatil planlarınızı iptal etmeye daha meyilli olabilirsiniz.Hayatınızdaki insanları önlem almaya ikna etmek, iletişim kurmak ve sohbet etmek bu salgın sırasında yeni sosyal normlar oluşturmak için iyi bir ilk adım olabilir. Bizden farklı düşünen birini ikna etmenin kritik yolu dinlemek ve anlaşacağımız yeni iletişim köprüleri kurmaktır.

        ÖNÜMÜZDE UZUN BİR YOL VAR

        İnsanlar sosyal uzaklığı ve sık el yıkamaya ikna olduktan sonra, bu davranışları güçlendirmeliyiz, böylece bu davranışları devam ettirirler - sosyal normlardaki büyük değişiklikler her zamanki rutinlerine dönmeyi cazip hale getirir. Bu yüzden kazanım sayılan davranışların kalıcı olarak değişimi son derece önemlidir. Kalıcı davranış değişiminin anahtarı motivasyon ve sık tekrardır.

        Bilim insanlarının COVID-19'un yıllarca bizimle olabileceğini öngördüğü göz önüne alındığında, psikolojimizin gelecekteki salgınlar için nasıl zorluklar yaratabileceğini düşünmek akıllıca olabilir.En iyi durumda, aldığımız önlemler işe yarayacak ve virüsün yayılmasını yavaşlatacaktır.

        Önümüzde uzun bir yol var ve önümüzdeki aylar boyunca yeni koronavirüs verileri, risk ve eylem sorularıyla boğuşacağız. Her zaman mantıksız yargılarda bulunma ihtimalimiz olacaktır. Bu süreçte algıladığımız risk ve alacağımız tedbirlerin sadece bireysel olarak kendimizi değil bizden önceki kuşağı ve bizden sonraki kuşağı etkileyeceğini unutmadan davranmak ben bilincini kolektif bilince çevirmek en önemli yardımcımız olacaktır.

        KORONAVİRÜS SON DAKİKA HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ!
        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa