İbrahim Yıldız yazdı: Beşiktaş'ın umudu kalmadı

Sergen Yalçın’ın iki galibiyetli başlangıcı hüsranla noktalandı. Başakşehir karşısında kaybedilen 3 puan siyah-beyazlıları şampiyonluk yarışından uzaklaştırdı…Beşiktaş için çok önemli bir karşılaşmaydı. Kazanabilseler liderlik hesapları yapacaklar, gelecek haftalar için farklı senaryolar yaşayacaklardı. Başakşehir eşiğini geçemeyişleri doğal olarak umutları yok etti…

Karşılaşmaya iyi başlayan ve oyun üstünlüğünü elinde tutan siyah-beyazlılar istatistik rakamlara bakıldığında çok öndeydi. 19 şut atmaları, topa sahip olmaları, oyunun kontrolünü kaybetmeyişleri iyi gözükse de üretim sorunu yaşadılar…

Üstelik rakipleri Başakşehir sezonun en kötü maçını oynadı. Topu Beşiktaş’a bırakıp oyunu kendi sahasında kabul etti. Kontra toplarla sonuç almak istediler. Kaleci Mert’in çıkardığı çok sayıda şut vardı. Mert, sezon boyunca en çok kurtarış yaptığı bir maç çıkardı. Bu tablo bile Başakşehir’in ne kadar kötü bir maç çıkardığının en net fotoğrafıdır. Beşiktaş kalesine çok az geldiler. Korner atışı hiç yapamadılar. Siyah-beyazlıların savunma güvenliğini kaybettiği bir anda Demba Ba gibi bir golcü ortaya çıkıp maçın skorunu belirledi…

Bu denli iyi oyuna karşın; tempo düşüktü. Kalite yine alt seviyelerde kaldı. En önemlisi coşku eksikliği vardı oyuncularda…

GÖKHAN GÖNÜL BÜYÜK EKSİKLİK

Sergen Yalçın, Gökhan Gönül’ün olmayışını Lens’le gidermeye çalıştı. Sağ bek görevi üstlenen Lens savunma anlamında bir sorun yaşamadı. Zaten Başakşehir atağa çıkmak yerine sahasında zaman geçirmeyi düşünmüştü. Üstelik çok pas hatası yaptılar. Mücadele etme niyetleri zayıftı. Tüm bunlar Beşiktaş lehineydi aslında. Ne var ki, savunmayı aşmak için yeterli yaratıcı hareketler yapılamadı. Hareketli oyun yerine daha statik oynadılar. Caner’in ortaları bu kez daha verimsiz ve sayısal olarak düşüktü. Lens, Gökhan’ın yaptığı işi yapamadı. Gökhan’ın en büyük özelliği topu kale önüne kadar getirmesi. Ve o noktada işleri lehine çevirmesiydi…

Çoğu kez kale önüne kadar giden Beşiktaş, gol pozisyonuna giremedi. Bir iki ciddi deneme dışındaki çabalar kaleci Mert adına kolay kurtarışlardı…

DİABY İLE N’KOUDOU YETERSİZ

Bir başka dikkat çeken sorun ise, Beşiktaş’ın kenar oyuncuları vasatın üzerine çıkamadılar. Diaby ile N’Koudou zayıf kaldılar. Rakip eksiltme, çizgiye inip orta yapma gibi olması gereken hiçbir hareketi yapamadılar. Böyle olunca Burak yeterli top alamadı. Gelen ortalar golcünün gerisine düştü. İki iyi stoper arasında kayboldu…

Sergen hoca, son yarım saat daha farklı değişiklikler düşünebilirdi. Lens’i ileri alıp, sağ beke yedeklerden birini alabilirdi. Boyd tercihi kapalı savunmada işe yaramayan bir hamleydi. Ayağına hakim, rakipleri çalımla geçebilecek oyunculara ihtiyaç vardı. Yeni transfer Boateng, güçlü bir oyuncu. İkili mücadelelerde başarılı. Şutu düşünüyor. Hamleleri var. Ancak, top kullanma ve rakip arkasına pas atmada başarısız kaldı. Oyunun son bölümünde kanat görevi üstlenmesi ise anlamsızdı…

Şurası çok net anlaşılıyor ki, Gökhan bu takımın görünmez kahramanı. Bir de, Atiba faktörü var. Bugüne dek oynadığı en kötü maçlardan birini oynadı. Çok top kaybı yaptı. Yük tamamen Atiba’ya kalınca yalnız kalmanın çaresizliğini yaşadı…

Yine de, Siyah-Beyazlıların en iyi oyuncuları arasında Atiba ile Caner vardı. Arkadaşlarına göre daha istekliydiler…

Başakşehir’de ise Mert ile Demba Ba iyi oynadılar. Demba Ba, sahanın her yerinde vardı. Fırsatçılığını iyi gösterip golünü de attı…

BURAK YILMAZ KÜSTÜRÜLMEMELİ

Burak Yılmaz’ın oyundan çıkarılması elbette teknik direktörün bileceği bir iş. Ancak, Burak gibi bir golcü yanına destekle son ana kadar oyunda kalmalıydı. Burak’ın tepkisi belki de bu anlamda değerlendirilmeli…

Bir başka isim ise Adem Ljajic. Yedek kalması moralini bozmuş anlaşılan. Sonradan oyuna girdiğinde, isteksizliği net biçimde gözüktü. Sergen Yalçın, göreve geldiğinin üçüncü haftasında oyuncuları ile sorun yaşamamak için daha dikkatli olmak zorunda…