Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Beşiktaş HTS Meclisi, Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini yorumladı... - Fenerbahçe Haberleri

        HTS MECLİSİ’NDE ARKA ARKAYA OYNANAN BEŞİKTAŞ-FENERBAHÇEDERBİLERİ KONUŞULDU...

        Beşiktaş - Fenerbahçe derbileri, iki takımın ortaya koyduğu performans ile saha olayları masaya yatırıldı. Cüneyt Çakır ve

        Fırat Aydınus gibi hep belirli isimler etrafında dönen Türk hakemliği, MHK’nin durumu ve Galatasaray'da birbirleri hakkında çok sert açıklamalar yapan eski-yeni yöneticilerin hiçbir şey yaşanmamış gibi bir araya gelebilmeleri değerlendirildi.

        1- LİG VE KUPA DERBİLERİ NASIL GEÇTİ?

        2- MHK VE HAKEMLER NEREYE KOŞUYOR?

        3- GALATASARAY'DAKİ KAVGA-DOSTLUK NORMAL Mİ?

        "LİGDE GÜNEŞ KUPADA KOCAMAN"

        HALİL ÖZER: FENERBAHÇE FİNALE RAHAT ÇIKARDI AMA...

        Geçtiğimiz pazar günü ligde oynana derbide Şenol Güneş, Aykut Kocaman’ı ezdi. Son zamanların en tek taraflı derbisiydi. Tartışılacak hiçbir şeyi yok. Beşiktaş ilk dakikadan son dakikaya kadar hakkıyla kazandı. Şenol Hoca bu maçı Kasparov gibi oynarken Aykut Hoca, kötü bir damacı gibiydi. Hiçbir şeye karşılık veremedi. Elleri kolları bağlı maçı izledi. İkinci maç biraz daha farklıydı. Aykut Kocaman biraz daha dersini çalışmış, Şenol Güneş, “Nasıl olsa yine kazanırız” rahatlığı ile maça çıkmıştı. Ama bu tip maçlar da fazla özgüven zarar verir. Eğer Volkan ve Alper sorumsuz bir şekilde kırmızı kart görmeseydi Fenerbahçe rahat bir şekilde finale çıkardı. Volkan efsanelikten, takı- mın ağır ve zararlı bir yükü olmaya doğru gidiyor. Bu sorumsuzluk kesinlikle cezalandırılmalı. Tabii ki ilk maçın yıldızı Quaresma için de geçerli bu. Ayrıca şu var Fenerbahçe, Mehmet Ekici’nin nasıl bir futbolcu olduğunu gördü.

        SERDAR ALİ ÇELİKLER: HEYECAN YÜKSEK AMA OYUNUN KALİTESİ DÜŞÜK

        İki derbi ile ilgili detaylı kritikleri maçların ardından yaptım. Özetleyelim: Lig derbisinde Beşiktaş skor olarak kazandı, oyun olarak da fark attı. O maçın ardından Beşiktaş morallendi, güveni tavan yaptı; şampiyonluk şarkıları söylenmeye başlandı. Rakibiyle aynı puanda bulunan F.Bahçe’de ise ciddi tepki oldu. Kırılgan bir hale gelindi yine karamsarlık bulutları sardı. Bunun temel sebebi hocaya olan inançsızlık gibi görünse de Fenerbahçe bir yönetsel depresyon yaşıyor. İlk kez “başka bir ümit” görüyorlar ama depresyonun sebebi olan Aziz Yıldırım zihniyetinden kurtulamama ihtimalini de biliyorlar. İddia ediyorum. Yarın Ali Koç başkan olsun, Aykut Hoca’ya rağmen tribünler full olur takım da şampiyon olur. Çünkü sinerji geri gelir. Kupa derbisi ise tam Türk tipiydi. Aptalca hareketler yapan futbolcular, kötü niyetli gergin topçular, mücadele heyecan yüksek ama kalitesi düşük oyun, idare-i maslahatçı hakemler ve bir tutam keçiboynuzu. Maçtaki güzellikler ekseriyetle yabancı kaliteli oyuncuların üretimlerinden... İşte Türk tipi derbi.

        MERİÇ MÜLDÜR: ŞENOL GÜNEŞ NE YAPSIN?

        Ligde Beşiktaş, kupada Fenerbahçe istediğini aldı. İlk maça Şenol Güneş’in hamleleri ve Quaresma damga vurdu. İkinci maçta ise, ligi düşünerek farklı bir kadroyu sahaya sürse de Aykut Kocaman’ın tercihleri dikkat çekti. 3. oyuncu değişiklik hakkını saklı tuttu ve doğru yaptığı Volkan’ın kırmızı görmesiyle anlaşıldı örneğin. Takımını da çok iyi hazırlamış. 3-1’lik skorun altında ezilmediler, pazar gününü pazar gününde bıraktılar. Eminim ki hocanın bunda rolü büyük. Şenol hocayı suçlayacak halim yok. İlk yarı Caner’in direkten dönen topu, Talisca’nın Volkan’da kalan şutu, hele hele Lens’in kaçırdığı gole Q7 rezaletini de eklerseniz hoca ne yapsın?

        FAİK ÇETİNER: ALPER VE QUARESMA DESTEK ALMALI

        Ligdeki derbide alınan 3-1’lik galibiyet Beşiktaş’ı ve Şenol Hoca’yı havalandırmış. “Kupa maçını da rahat kazanırız” gibi bir görüntüleri vardı. Oynamadan hiçbir maç kazanılmaz. Kupayı ya ciddiye alırsın, ya da bu iş ikinci planda dersin. İki hoca da “ya tutarsa” mantığında... F.Bahçe’de Alper Potuk (ki iyi oynuyor), Beşiktaş’ta Queresma (ki takımın en büyük silahı) acilen psikolojik destek almalılar. Yoksa gidişatları iyi değil. F.Bahçe’de Aykut Kocaman oyuncu tercihleri ile her maçta papatya falı açıyor. Kısacası rezil de olabilir vezir de.

        ATİLLA TÜRKER: BÖYLE PROFESYONELLİK OLMAZ

        Bu seviyeye gelmiş futbolcular, nasıl böyle ucuz kırmızı kart görürler! Atılmak için adeta ekstra çaba gösterdiler. Ayıp. Kaleci Volkan’ın oyun kurallarını bildiğinden şüpheliyim. Yoksa ceza alanını terk edip de olay mahalline gider mi? Kavganın içine girer mi? Sarı kartı bulunmasına rağmen yeni bir sarı kart için bu kadar lüzumsuz hareketler yapar mı? Peki, Quaresma’ya ne demeli? Takımını adeta sabote etti. TFF en az 3-4 maç ceza verir. Alper için fazla sözüm yok. Bir futbolcu yıllar içinde bu kadar mı geri geri gider? Formsuzluğu ve gönülsüzlüğü yetmezmiş gibi arkadaşlarını yarı yolda bırakıyor. Yarınlarda bugünleri çok arar.

        İBRAHİM YILDIZ: GERGİNLİĞE TESLİM OLDULAR

        Ligde Beşiktaş’a yenilen Fenerbahçe’de tek suçlu Aykut Kocaman’dı. Yanlış oyuncu tercihi ve oyunu okuma eksikliği yenilgiyi getirdi. Taktik olarak büyük yanlış yaptı. Kupa maçında farklı bir kadro ile oynayan Sarı-Lacivertliler ofansif oyunla maça ortak oldu. Oyuncuların gerginlikleri ve kırmızı kartlar olmasa son yılların en iyi derbisini izleyebilirdik. 9 kişi kalan Fenerbahçe 2-2’lik sonuçla kupa da büyük avantaj yakaladı. Beşiktaş ilk maçın sarhoşluğunu üzerinden atamamış. Sakin olması gerekirken gerginliğe teslim oldular. Kırmızı kart gören 3 futbolcu skoru belirleyen isimlerdi.

        TÜRK HAKEMLİĞİ VE MHK’NİN DURUMU İLE İLGİLİ EN DİKKAT ÇEKİCİ YORUM BÜLENT YAVUZ’DAN: HAKEMLER YAPTIĞI İŞİN KIYMETİNİ BİLMİYOR

        BÜLENT YAVUZ: 4 BÜYÜKLER ADETA HAKEM ÖĞÜTME MAKİNELERİ

        Türkiye’de hakemlik yapmak deveye hendek atlatmaktan daha zor. Geçmişe dönüp baktığımızda kocaman kocaman kulüp başkanları “Onu istemezuk bunu istemezuk” diyip diyip nice değerlihakemleri bir bir eritmediler mi? Günümüzde de farklı bir görüntü yok. Galip gelince her şey sütliman... Mağlup olunca kıyameti koparmıyorlar mı? 4 büyükler adeta hakem öğütme makineleri... Birinin istediğini öteki istemiyor. Derbi maçlarda illaki yenilen caz yapar, kabak hep hakemin başına patlar. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor kaç kişinin hakemliklerini bitirdi, say say bitmez. İddia ediyorum dört büyükler hakem konuşmasın hem hakemler düzelir hem de debi maç yönetecek hakem sayısı artar.

        Şimdi sizde bana diyorsunuz ki Cüneyt’ten, Fırat’tan başka hakem niye yok? Nasıl olsun ki,düzen böyle maalesef. Çuvaldızı batırdık şimdi de iğneyi kendimize batıralım. Biz hakemler yaptığımız işin kıymetini ve değerini bilmiyoruz. Federasyon Başkanı Sn. Yıldırım Demirören diyor ki “Neyiniz eksik. Ekonomik gücünüz Avrupa’da ilk 3’e girer. TFF bütün

        gücüyle arkanızda korkmayın. Adaleti dağıtın, hak yemeyin, yanınızdayız.”

        MHK Başkanı da aynılarını söylüyor. Peki, hakemler ne yapıyor? Bir telaş bir stres... Maç mı yönetiyor, geleceğini mi düşünüyor belli değil. Alttan hakem geliyor elbette. MHK’nin hakem izleme ekibi var, bölge sorumlusu MHK üyeleri var ve harıl harıl çalışıyorlar.

        GALATASARAY'A YAKIŞAN BUDUR

        Galatasaray müzesini süsleyen kupalarda geçmişi yaşamak, buram buram onu hissetmek geçmiş başkan ve yöneticiler için büyük bir keyiftir. Kongrelerde, divan toplantılarında hesap sorma ve kavga var gürültü var. Boş yere gidip niye üzülsünler. Müze başka bir şey. Niyegeldin demezler. Hesap sormazlar. Canın sıkılmaz. Üstüne üstlük kendi zamanında kazanılan kupaları göstererek “Bak bu benim zamanımda kazanılan şampiyonluk kupası” diyecek. Müze açılışı tarihi yaşamaktır. Şeref ve onurdur. Tescilli ve belgeli büyük Galatasaray’dır. Böyle günler kaçırılmaz. Birlik ve beraberliğin temsili bu açılışı ölümsüzleştirir. Bravo Galatasaray’a yakışan da budur.

        HALİL ÖZER: HER ŞEYDEN ÖNCE MHK DEĞİŞMELİ

        Ben hakemler konusunda çok çok umutsuzum. Bir tek kırıntı bile yok umut adına. İsimler üzerinde durmayacağım. Ama her şeyden önce Türkiye’nin en kötü Merkez Hakem Komitesi değişmeli. O gerçekleştikten sonra her şey baştan aşağıya elden geçirilmeli.

        GALATASARAY'DA KAVGA BİTMEZ AMA DOSTLUK BAKİDİR

        G.Saray’da birbirlerine ağır sözler söyleyen eski başkan ve yöneticilerin bir masa etrafında toplanmasına açıkçası çok şaşırmadım. Galatasaray’da böyle sahneleri çok gördümben. Özne Galatasaray olunca bütün kavgalılar tek masada oturup konuşabilir. O yüzden çok yadırgamadım. Bu bir kültür mü diyelim, gelenek mi diyelim, kulüp sevgisi mi, bilemiyorum.

        Kısacası Galatasaray’da kavga asla bitmez ama dostluk her zaman bakidir.

        MERİÇ MÜLDÜR: DÜDÜĞE GÖRE KARAKTER ANALİZİ YAPILIYOR

        Koca lig maratonu 10-11 hakem etrafında döndürülüyor. Biz hakemlerimize güvenmiyoruz.Hepsinde kötü niyet arıyoruz. Aynı isimler Avrupa’da da maç yönetiyor. Bu denli yetersiz olsalar oralarda görev alamazlar. Farklı yollar denendi ama tutmadı. İşler karıştı mı gençler yönetsin diyoruz, gençlere görev veriliyor, “Nerede bu FIFA hakemleri?” deniyor. Hep günü kurtarma derdinde olduğumuzdan geleceğimizi şekillendiremiyoruz. Yok mudur içlerinde çürük elma? Elbette vardır da ben hakemlerimizin genelinde adam gibi adamlar olduklarına inanırım. Adamları öcü gibi saklıyoruz. Konuşmaları bile yasak. Yıllardır üzerlerinde öyle bir baskı kurduk ki bırakın sahadaki kararlarını günlük yaşamlarında bile eyyamcı hale getirdik insanları. Suya sabuna dokunmayan tipler yarattık. Düdüğe göre karakter analizi yapıyoruz. Bırakın konuşsunlar, bırakın sıkıntılarını paylaşsınlar. Onları yakından tanıyalım. Bu tutum onları da rahatlatacaktır, üzerlerindeki inanılmaz baskıyı en azından hafifletecektir.

        ZORAKİ GÜLÜMSELER

        Bir Galatasaray klasiği ama bu kadarına da inanmıyorum. Kimse de bana “Her şey Galatasaray için” hikayelerini anlatmasın. İçlerinden bazı isimleri ayrı tutuyorum ama bana sanki zoraki gülümseme gibi geldi. Evet, Galatasaray kongrelerinde demokrasi var, olgunlukvar. 2011 Mart kongresini saymazsak eleştiriler hakaret boyutuna varmıyor.

        SERDAR ALİ ÇELİKLER: HAKEMLİK SİSTEMİ BAŞTAN SONA YIKILMALI

        Hakemlik camiasında iyi bir eğitimci yok. Bence otorite sorunu da var. Kimse MHK ya TFF’ye yani otoriteye güvenmediğinden MHK de minimum risk ile atama yapıyor. Bence artık radikal çözümler zamanı. Hakemlik sistemi baştan sona yıkılmalı ve yeniden kurulmalı. Bu yenidenkurulacak 2 yıl için de MHK başkanı da, hakemler de yabancı olmalı. Sonra yöneticisinden

        eğitimcisine hakeminden gözlemcisine yepyeni kadrolarla yeni sayfa açılmalı.

        GALATASARAY BİR KÜLTÜRDÜR

        Paris’te Avrupa Şampiyonası’nın ilk maçından önceki gece Dursun Özbek ve Fatih Altaylı ile aynı oteldeydik. Fatih Altaylı; Dursun Başkan’ın en büyük muhalifi iken kendisine “Abi nasılsın?” dedi. Sonra ikisi oturup 1,5 saat konuştular. Galatasaray bir kültürdür. Bu kültürün içinde sorunuzda yer alan “aynı masa etrafında oturabilmek” özelliği de vardır. Bu kültürün içinde yer alan demokrasi özelliği de bu kulübü herkesten farklı kılan özelliktir. Elbette bu kadim kültür ve batılı değerler; hayatı boyunca topuk selamı vermekten tabansız kalmışların elinde örselenmeyecek kadar güçlüdür. Onlar yolcudur, bizler ve Galatasaray ise hancı.

        ATİLLA TÜRKER: EYYAM, BÖLGECİLİK, KUYU KAZMA

        Ülke futbolu uzun yıllardan beri çok kötü yönetiliyor. Her iş tesadüfe bırakıldı. Bu yüzden de ne futbolcu, ne de hakem yetiştirebiliyoruz. Teknik adamlarımız bile hiç değişmiyor. Üstelik hakem camiasının çok daha değişik bir yapısı var. Bu mecrada olumsuzluk adına ne ararsanız bulursunuz. Ahbap-çavuş ilişkileri, eğitim yetersizliği, kuyu kazma, eyyam, bölgecilik, gruplaşma... Haliyle bazı hakemlerin önü açılırken, diğerleri geri plana itiliyor. Kimsenin ruhunu karartmak istemem ama bu daha iyi günlerimiz gibime geliyor. Hakem camiasında kavgalar ve bölünmeler müthiş boyutlara ulaştı. Yine bu yüzden Merkez Hakem Kurulu’nun başına getirilecek bir isim bulmakta bilebüyük güçlük çekiliyor. Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu koltuğunda oturan kişilerin her zaman cesur olmaları ve radikal kararlar almaları gerekiyor. Cesur olsunlar ki, hakem de aynı cesareti sahada gösterebilsin. Yoksa eyyam düdüklerinin ardı arkası kesilmez.

        ELEŞTİRİ OLACAK Kİ HATALAR GÖRÜLSÜN

        Galatasaray’daki bu tabloyu olumlu değerlendirmek gerekiyor. Tartışmaların ve kavgaların temelinde doğruyu bulmak yatıyor. Şeffaf olmakta ve dobra konuşmakta her zaman faydavar. Eleştiri olacak ki, hatalar görülsün.

        FAİK ÇETİNER: MHK CESARETLİ DAVRANMIYOR

        Hakemler açıklandığında yine sosyal medyada görün, neler yazılmış çizilmiş... Hiçbir takım taraftarı, hiçbir hakemi beğenmiyor. Taraftarlara göre, hakemlerin hepsi takım tutuyorve onlara düşman. Bu baskı ve stres yüzünden MHK de cesaretli davranamıyor. Genç hakemler yerine hep malum isimleri görevlendiriyor. Göreve gelen her MHK, günü kurtarma peşine düşüyor. Televizyonlarda çok konuşan eski hakemlere de “Gel görev yap, yardımcı ol” denilince, onlar da tüyüyor. Türk hakemliği; bu yöneticiler, bu fanatizm ve de taç atışına itiraz eden futbolcularla asla kurtulmaz.

        GALATASARAY ESKİ GÜNLERİ YAŞAMAK İSTEMİYOR

        Adnan Polat’ın başkan olduğu Mali Kongre’de yaşananlar, kim ne derse desin, G.Saraylılar’ı çok üzdü. Camia bir daha öyle günleri yaşamak istemiyor. Galatasaray’ın menfaatleri için eski başkan ve yöneticilerin de bir araya gelmesi asla sürpriz değil. Zaten G.Saray’ın kulüp yapısı, iç kavgaları ne benimser ne de destekler.

        İBRAHİM YILDIZ: TEK SUÇLU MHK

        Türk futbolunun en önemli sorunu hakemlerdir. Gelişen futbol anlayışında ne yazık kihakemlerimiz aynı gelişimi ve performansı göstermiyorlar. Tersi olsa, bugün birçok hakemden söz edilirdi. Oysa 4-5 hakem üzerinde duruyoruz. Özellikle derbi maçlarına sürekli aynı isimler veriliyor. Yeni isimlerin olmamasında en büyük sorunu Merkez Hakem Komitesidir. Genç hakem yetiştirme konusunda sıfırı çekmişlerdir. Hakemlerin özgüvenini sağlayamadıkları gibi baskı altında oldukları bir gerçektir.

        BUNLAR ÇOCUKÇA DAVRANIŞLAR

        Galatasaray yöneticilerin birbirlerini eleştirmesi gayet normal. Ancak yöneticilerin bir birlerinin arkasından konuşması hiç hoş değil. Eskiler yenileri, yeniler eskileri eleştirmekten vazgeçmiyor. Aynı kişiler bir araya geldiklerinde söylediklerini unutuyor... Ahlaki bir durum değil. Galatasaray’da yaşananlar hiç hoş olmayan çocukça davranışlar.

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa