Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Edebiyat Haiti'den Amerika'ya... Geçmişten günümüze zombi tarihi

        Zombi nedir?

        Doğaüstü veya sözde bilimsel marifetle dünyaya geri gelen yaşayan ölülerdir. Konuşmazlar, beyinsizdirler ve kalabalığa katılarak ve sayıca katlanarak büyürler. Bulaşıcı bir hastalığa benzerler, anlamsız fakat doymak bilmez açlıklarıyla son canlıya kadar silip süpürmek isterler. HT Pazar'dan Serdar Yazıcı'nın haberi...

        ZOMBİLERİN YOLCULUĞUNUN BAŞLANGICI

        Zombiler hakkında gizli ve batıl inançların Karayipler'in belli yörelerinden çıkıp küresel zombi istilasına dönüşmesi 40 yıl arayla kitap yayımlayan 2 olağandışı seyahat yazarının etkisiyle ilişkilendirilebilir.

        Gazeteci Lafcadio Hearn

        1987'de Karayipler'de bulunan Martinique'de 2 yıl kaldı ve burayla ilgili yazılar yazdı. Bir yazısında: "Gece karanlığı, bütün ülkelerde bazı zihinleri dehşete düşüren belirsizlikler ve illüzyonlar getirir. Siyahlar arasında akşamüstü saatlerinde bile -şehrin arka taraflarındaki bulvarların en boş olduğu saatler- zombilerin kendilerini tek başına dolaşanlara göstereceğine inananlar vardır."

        REKLAM

        Gazeteci William Seabrook

        40 yıl sonra, ABD'li gazeteci Martinique'de değil, Haiti'ye gitti. Zombi sözcüğünü ve kavramını Haiti'den Amerika'ya getirdiğini iddia etti. "Kamış Tarlalarında Çalışan Ölüler" kitabında zombi tarifi yapar. "Zombinin ruhu olmayan bir insan cesedi olduğunu söylerler. Hâlâ ölüdür ama mezardan çıkarılmış ve büyü aracılığıyla mekanik bir hayata kavuşmuştur. Genellikler evlerinde ve çiftliklerinde ağır işlere koşan ve tembellik ettiği zaman dilsiz bir hayvan gibi döverler."

        1915 yılı. Amerikan askerleri ve Haitili köle işçiler

        Haiti'nin işgali ve Amerikan zombisi

        Haiti'nin 1915'te işgali, Karayipler zombisinin Amerikan zombisine dönüşmesine yol açtı. Tarlalarda zor şartlarda çalıştırılan işçiler "yaşayan ölülere" benzetiliyor. İşçilerin bitkinliği ve ayak sürmesinin neden ise zincirlenmekten kaynaklanıyor olabilir veya kölelerin enerji harcamamak için geliştirdiği hareket etme biçimi olabilir.

        Zombilerle dolu Haiti algısı

        Haiti'nin hilekâr zombilerle dolu vahşi bir yer olduğu yönündeki paranoyak tasavvur ABD işgali döneminde de topluca yeniden üretilir. 1935'te New York'ta yayımlanan 'Voodoo Fire in Haiti' (Haiti'de Vudu Ateşi) adlı kitapta yer alan yazıdan biri de şudur: "Voodoo güçlüdür, ölümden bile güçlü. Papaloi ölüleri diriltebilir."

        Ucuz kurgu zombinin doğuşu

        'Zombie', ABD'nin ucuz romanlar basan yayınevlerinin matbaalarından fışkırıp dalgalar halinde yayılan anonim söylemin ürünüdür. Kısa ve melodramatik kurmaca kitaplar, Frank Munsey'nin 1894'te basılan aylık dergisi 'The Argosy' ile birlikte popülerleşti.

        REKLAM

        1922 yapımı 'Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi' filmi türün atası olarak kabul edilebilir

        İLK FİLMLER

        Dracula, Frankenstein, Beyaz Zombi...

        1931'de çekilen Dracula ve 9 ay sonra çekilen Frankenstein filmlerinin sansasyonel başarısı bir dizi "tuhaf" filmin yapılmasına neden oldu. Ve bu filmlere 1932'de korku filmi denildi. 1932 tarihli Beyaz Zombi filminin ana ilham kaynağı William Seabrook'un yazdığı 'Büyü Adası'dır. Film 11 günde ve 100 bin dolar bütçeyle çekilmiştir. Tam bir fırsatçılık örneğidir.

        1915 SONRASI KİTLESELLEŞEN ZOMBİLER

        Zombinin temsilinde 1945'ten sonraki en çarpıcı değişiklik, artık her zaman yalnız bir figür veya bir efendinin kontrolündeki acınası bir köle grubu olmamasıdır. Bunun yerine zombiler anonim, kalabalık sürüler halinde gelirler. Zombi nadiren rastlanan ve yakalanması zor bir tuhaflıkken nasıl modern kitlelerin figürlerinden birine dönüştü? Amerika sineması 1930'larda zombiyi sömürge sınırlarından imparatorluk merkezine taşımaya başlamıştı zaten.

        REKLAM

        KÜRESELLEŞEN ZOMBİ

        Son 15 yılda, zombiler doyum noktasına ulaştı. Son 20 yıllık değişim süreci, zombi kültürü deneyimi ve tanımını da değiştirdi. Bu değişimin ilkini 2001'de Sacramento'da yapılan ama o dönemden beri dünyanın farklı şehirlerinde düzenlenen küresel bir ritüele dönüşen zombi geçit törenlerinde (zombi yürüyüşlerinde) bulmak mümkün.

        KÜRESELLEŞMEYİ ANLAMAK

        Belki de zombi, canlı bedenlerden zorla ölü emek çıkarılışına ilişkin kapitalist mantığın somutlaşmasıdır. Romero'nun 'Ölüler Ülkesi' filmi korku filmi değil yeni bir toplumsal gerçekçilik biçimidir. Zombi 21'inci yüzyılda belli bir kültürel kapsama ulaştıysa bile, bu aynı zamanda dikkati çekecek ölçüde yoğun bir kültürel doyum aşamasıdır.

        THE WALKING DEAD

        The Walking Dead dizisiyle zombi kıyameti sıradan bir hal aldı.

        Bugüne kadar 120'den fazla ülkede 30 dilde izleyiciye sunuldu.

        George A. Romero. 'Yaşayan Ölüler Gecesi' setinde zombileri canlandıran aktörlerle birlikte (1968)

        GEORGE ANDREW ROMERO'NUN ZOMBİLERİ

        Sıra herkesin bildiğini sandığı zombiye geldi. George A. Romero'nun 'Yaşayan Ölüler Gecesi'nde (1968) üzerimize saldığı fakat gerçekte ancak 10 yıl sonra devam filmi 'Ölülerin Şafağı'yla yerini sağlamlaştıran zombi sürüsü. Özellikle Avrupa'da çok sayıda taklitçisi ortaya çıktı.

        VİDEO OYUNLARI

        1996'da Japon bilgisayar oyun tasarımcısı Shinjii Mikami, Romero'nun zombi filmlerinden esinlenerek 'Biohazard' adında oyun tasarladı. Daha sonra Capcom oyunu Japonya dışında 'Resident Evil' adıyla piyasaya sürdü. Ondan birkaç yıl önce 1992'de piyasaya sürülen 'Alone in the Dark'la birlikte yeni bir korku oyunu türü yarattı ve bu oyunlar sinema sektörünü etkileyerek yeni bir zombi kıyameti filmleri dalgası oluşturdu.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa