Habertürk
Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

 

Koca Yusuf

 

 

1857 yılında Şumnu'nun Karalar köyünde doğdu. Türk güreşinin gelmiş geçmiş en büyük pehlivanı olarak görülen Koca Yusuf Avrupa ve Amerika’da yaptığı bütün güreşleri kazanmıştır.  Koca Yusuf 1885 yılında Kırkpınar başpehlivanı olmuştur. 

1.88 metre boyunda olan sporcu, 144 kilo sıkletindeydi. Koca Yusuf yaşamını  bir gemi kazasında ABD turnesinden dönerken yitirmiştir.

 

 

Koca Yusuf’un  Lakabı

 

 

Koca Yusuf serbest güreşin efsanevi isimlerinden biridir. “Koca” lakabını ise  iri gövdesi, güreş becerisi, ve sporcu ahlakı sayesinde almıştır.

Önceleri doğduğu köyden ötürü "Kararlı Yusuf", sonra "Şumnulu Yusuf" olarak anılmış, çırağı "Erikli Mehmet"e "Küçük Yusuf" denilmeye başlanınca 1896'dan itibaren  kendisine "Büyük Yusuf" denilmiştir.

Koca Yusuf dünyada “Terrible Turk” (Korkunç Türk) olarak tanınmıştır. Bu unvanı  Koca Yusuf’tan sonra gelen başka Türk güreşçiler de kullandı.

Rıza Tevfik 1990 yılında 'Güreşte Avrupa Usulü ile Türk Usulü arasındaki Fark ve Müşahebet’ başlıklı yazısında Koca Yusuf diye bahsedince bundan sonra yurtta Koca Yusuf olarak anıldı.

 

 

Koca Yusuf’un  Yaşamı

 

 

Koca Yusuf’un Çocukluk ve gençlik yılları

 

Bulgaristan sınırlarında yer alan Şummu Kasabası’nın Karalar Köyü’nde 1857 yılında Koca Yusuf dünyaya geldi.

Doğum tarihi tam olarak bilinmese de İsveç güreş tarihçisi William Baster'a göre 1857 yılında doğmuştur. Babasının adı İsmail'dir. Babası ve dedesi Yusuf'un ilk güreş ustaları oldu. Çocukluğu, milliyetçilik hareketleri nedeniyle Bulgarların Türk köylerini bastığı bir ortamda geçti.

Dönemin ünlü pehlivanları Şumnulu Dursun Pehlivan, Nasuhçulu Kel İsmail Pehlivan ve Pomak Osman Koca Yusuf’u yetiştiren pehlivanlardandır.  Koca Yusuf 1885’de  Sultan Abdülaziz’in 26 yıl boyunca üst üste başpehlivanlığı elinde bulunduran Kel Aliço ile güreşip berabere kalmıştır. Bu karşılaşmadan sonra Koca Yusuf Kel Aliço’nun başpehlivanlık unvanını elinden aldı.  

Kel Aliço'nun çırağı olan ve 18 yıl Kırkpınar başpehlivanlığını elinde bulundurduğu söylenen Adalı Halil'i iki kez ardı ardına yendi. Sultan Abdülaziz, Sultan V. Murat ve Sultan II. Abdülhamit döneminde pek çok güreş yaptı. Koca Yusuf ile çarpışan Kara Ahmet, Katrancı Mehmet, Kazandereli Memiş, Filiz Nurullah, Kurtdereli Mehmet ve Hergeleci İbrahim gibi ünlü pehlivanlar, onun kendilerinden üstün bir pehlivan olduğunu kabul ettiler.

 

 

Koca Yusuf’un Çolak Mümin'e Yenilmesi

 

Kavalalı Çolak Mümin Pehlivan’ın  Koca Yusuf’u yenebilen tek pehlivan olduğu söylenir. Çolak Mümin,Kel Aliço'nun hakem olduğu bir karşılaşmada 1894 yılında Rami'de yapılan karşılaşmada Koca Yusuf’u açık düşürmüştür.  Çolak Mümin’in bu karşılaşmadan sakatlanmasından dolayı güreş hayatının bittiği rivayet edilir. Hakem Aliço’nun bu karşılaşmada Koca Yusuf’u yenik saymasından sonra tek  yenilgisini almıştır.

 

 

Koca Yusuf’un Fransa yılları

 

Koca Yusuf’un tüm hayatı  Fransız güreşçi Joseph Doublier ile tanıştıktan sonra değişir. Fransa’da güreşme teklifi alan Koca Yusuf teklifi kabul eder.  Fransız yazar Edmond Desbonnet'in "Güreşin Kralları" (1910, Paris) adlı kitabında anlatıldığına göre Doublier, 1894'te rakibi Sabés'e yenildikten sonra onu yenecek bir güreşçi arayışına girmiş ve Türkiye'ye gelmiş; Filibeli Kara Osman, Filiz Nurullah ve Yusuf İsmail'i beraberinde Fransa'ya götürmüştü. Yusuf, başlangıçta yurtdışına çıkmayı kabul etmediyse de Müslümanların güçlü olduğunu ispat etmenin bir cihat olduğu şeklindeki ulema açıklamaları üzerine  Avrupa'ya gitti ve Paris'te minder güreşinin kurallarını  1897'de öğrendi. İlk maçını Sabés ile yaptı ve onu yendi. Fransa'da 3 yıl kaldı (1894-1897). Bu dönemde güreştiği ve döneminin önemli sporcuları olan Olsen, Pons, Fournier'i yendi. Gambier, Raul, Rum güreşçi Antonio Pierri ve İngiliz güreşçi Tom Cannon'u da yendikten sonra Avrupa’da rakip bulamaz hale geldi.  Koca Yusuf’un gelmiş geçmiş  en acımasız karşılaşması olarak bilinen  karşılaşma  Paris'te bir sirkte, Türk güreşçi Hergeleci Mahmut Pehlivan (İbrahim Mahmut) ile yaptığı ancak polis müdahalesi ile durdurulabilen karşılaşmadır.

 

 

Koca Yusuf’un ABD Turnesi

 

Avrupa'da büyük ün kazanınca Amerika Birleşik Devletleri'nden organizatörler onu New York’a davet ettiler. Antonio Pierri ve Doublier ile birlikte gittiği ABD'de menajeri William Brady oldu. Bu ülkede yaptığı 33 karşılaşmada yendiği sporcular arasında George Bothner, Ewan Lewis, Dan McLeod, Tom Jenkins vardır. Şikago’da bir karşılaşmada dünya şampiyonu Evan Lewis’i üst üste iki defa yendikten sonra yurda dönmeye karar verdi. Yaptığı güreşlerde yenilmemesi ve heybeti dolayısıyla ABD’de kendisine The Terrible Turk (Korkunç Türk) unvanı verilmiştir.

 

 

Koca Yusuf’un Ernest Roeber ile karşılaşmaları

 

26 Mart 1898'de  ABD'ye gelişinden önce hiç yenilgi almayan Yusuf İsmail, Ernest Roeber ile yaptığı maçta  diskalifiye oldu.  Madison Square Garden'da yapılan bu maçta rakibini ringden dışarı atması, Roeber'in öldüğünü düşünen seyircilerin ayaklanmasına ve Yusuf'a karşı linç girişimine neden oldu. Söz konusu maç, spor yazarı Walter Camp tarafından kaleme alınan 1907 tarihli "The Substitue: A Football Story" adlı romanda anlatılmıştır.

 

30 Nisan günü  iki rakip, Metropolitan Opera Evi'nde 30 Nisan günü tekrar karşı karşıya geldi. Aralarındaki itişmelerden sonra menajerlerinin ringe çıkıp müdahale etmesi sonucu olay büyüyüp yine seyirciler arasında bir ayaklanma dalgası olunca karşılaşma iptal edildi ve bu olaydan sonra Opera Evi güreş karşılaşmalarına kapatıldı.

 

 

Koca Yusuf’un Ölümü

 

21 Mayıs 1898'de Fransız bandıralı La Bourgogne transatlantiği ile Türkiye'ye dönmek üzere  yola çıkan Koca Yusuf, bindiği geminin New York'un kuzeydoğusundaki Sable Adası'nın 60 mil açıklarında 4 Temmuz sabahı  İngiltere bandıralı Cromartyshire  şilebiyle çarpışıp batması sonucu tüm yolcular ve mürettebatla birlikte boğularak ölmüştür.

Ölümünden sonra ortaya atılan iki iddia vardır.  İlki kaza sonrasında filikalara binen diğer yolcularla birlikte kurtulmaya çalışan Koca Yusuf’un tutunduğu filikadaki diğer yolcuların onun koca gövdesinin sandalı devireceği korkusuna kapılıp kürek ve baltalarla ellerine vurduğu ellerini çekmeyeceğini anlaşılıncada filikadakiler tarafından baltayla bileklerinin kesildiği ve bu nedenle öldüğüyken, ikincisi Koca Yusuf'un Amerika'da kazandığı güreşlerin ardından kazandığı paraları kağıt paralara güvenmediği için altına çevirdiği ve bu altınların ağırlığı nedeniyle okyanusta boğulduğudur.Zira bu altınlar 8000 dolar karşılığı 40 kilo altın anlamına gelmektedir.

 

 

Koca Yusuf'un Çocukları

 

Koca Yusuf'un eşi Refiye'den Mehmet ve Hüseyin adında iki çocuğu olmuştur.

 

Koca Yusuf’un  Ölümünden Sonra

Ölümünden sonra adı, şu anda Türkiye Denizcilik İşletmelerine bağlı, Haliç Tersanesinde bulunan 40 Tonluk bir yüzer vince verilmiştir.

 

2001 yılında basılan Bin Yılın Türkleri Hatıra Para Serisi'nde Koca Yusuf portreli hatıra para yer almıştır.

 

Hayatı, gazeteci-yazar Halil Delice tarafından "Cihan'ı Titreten Türk Koca Yusuf Yalnızca Güle Yenildi" (2005) adıyla kitaplaştırılmıştır.

 

Hayatının belgesel yapılması için 2008 yılında "Koca Yusuf Türkiye'de" adlı bir araştırma projesi başlatılmıştır.

 

Türkiye'nin ilk kez ürettiği ve Türkiye ortaklığı bulunan A400M askeri nakliye uçağına hatırasını yaşatmak adına "Koca Yusuf" adı verilmiştir.

 

 

Koca Yusuf’un Mezarı hakkında

 

 Şair Sunay Akın’ın Önce Çocuklar ve Kadınlar adlı kitabının “Okyanusa Yenilen Güreşçi” başlıklı bölümünde Azor Adaları'nda mezarının bulunduğu iddiasına yer verilmiştir. Kaza sonrasında civar adalara vuran gemi yolculara ait 20 cesetten pek heybetli değişik kılıklı olanının Koca Yusuf olabileceğini iddia eden yazar, cesedin adadaki kilisenin mezarlığına defnedildiğini belirtmiştir. Bir diğer iddia ise Koca Yusuf’un cesedinin Atlas Okyanusu’nda kaybolduğu sanılmaktadır.