Güney Kore'ye kraliçe olan Hint prenses: Tarih mi efsane mi?
Güney Kore Devlet Başkanı'nın eşi Kim Jung-sook'un Hindistan'a yaptığı ziyaret iki ülkeyi birbirine bağlayan bir efsaneyle yakından ilgili. Bugün milyonlarca Koreli, binerlce yıl önce Hindistan'daki Ayodhya'dan Kore'ye gelip kraliçe olan Suriratna yoluyla köklerinin Ayodhya'ya dayandığına inanıyor.
#resim#538603#- Getty Images
Güney Kore 'First Lady'si Kim Jung-sook, Hindistan'ın kuzeyinde yer alan Uttar Pradeş eyaletindeki tarihi Ayodhya kentini yakınlarda ziyaret etti.
Hindu tanrısı Ram'ın doğum yeri olduğuna inanılan Ayodhya, Güney Koreliler için özel bir önem taşıyor. Bugün kökenlerinin bu kente dayandığına inanan çok sayıda Koreli var.
Bu inancın temellinde ise tarihi gerçekliği tam olarak bilinemeyen bir efsane yatıyor. Buna göre Suriratna adında Hint prensesi bir Güney Kore kralıyla evlenerek bir hanedan başlatmış.
Efsaneye göre, Heo Hwang-ok adıyla da bilinen Prenses Suriratna, bundan 2000 yıl kadar önce yani milattan sonra 48'de Kore'ye gitmiş ve orada bir kralla evlenerek Karak Hanedanı'nı kurmuş.
Bazı Çince kaynaklar, Ayodhya kralının bir rüya gördüğünü, rüyasında Tanrı'nın kendisine 16 yaşındaki kızı Suriratna'yı Güney Kore'ye Kral Kim Suro ile evlenmeye göndermesini emrettiğini yazıyor.
#resim#538606#- Twitter
Güney Kore fablları ve tarihi öykülerinin derlendiği sevilen bir kitapta da bu efsaneyi doğrular biçimde, Kraliçe Heo Hwang-ok yani Suriratna'nın 'Ayuta' krallığının prensesi olduğu yazıyor.
Efsaneye göre Kraliçe Heo Hwang-ok ve kocası Kral Kim Suro mutlu ve sağlıklı bir hayat sürmüşler, 10 oğulları olmuş ve her ikisi de 150 yaşından fazla yaşamış.
Kim Byung-mo Ayuta adlı bir antropolog, Korelilerin kullandığı Ayuta'nın Ayodhya ile aynı kelime olduğu konusundaki yaygın inanışı doğrular görünüyor.
Fakat böyle bir prensesin gerçekten yaşamış olduğuna dair net bir kanıt yok.
BBC Korece servisinden David Cann, "Hikayenin kaynağının bir efsane olduğu düşünülüyor ve akademik çevrelerde gerçek bir tarihi bilgi olarak görülmüyor" diyor.
Buna karşılık efsanenin hayal gücüyle farklılaşmış birçok versiyonu olduğuna işaret ediyor.
Karak Hanedanı
Kim, Kore'de çok yaygın bir isim ve Kral Kim Suro'nun Gimhae merkezli Kim kabilesinin kurucusu olduğu düşünülüyor.
BBC Korece servisinden Minji Lee, "Geleneksel olarak Koreli çocuklar babalarının soyadını alır ama efsaneye göre Kraliçe Heo Hwang-ok, çocuklarının kendi adını taşıyamamasına üzülüyormuş. Bunun üzerine Kral Kim Suro oğullarından ikisinin Kraliçenin adını alarak Heo diye anılmasına izin vermiş. Bu, bugün de kullanılan bir isim" diyor.
#resim#538609#- Getty Images
Bugün tarihçiler Kral Kim Suro ve Kraliçe Heo Hwang-ok'un soyundan gelenlerin sayısının 6 milyonu bulduğunu yani Güney Kore nüfusunun yüzde 10'unu oluşturduğunu düşünüyor.
Karak hanedanından gelenler ayrıca, Kore'ye gelirken yaptığı deniz yolculuğu sırasında Prenses Suriratna'yı taşıyan teknenin dengesini sağlamakta kullanıldığına inandıkları kaya parçalarını hala muhafaza ediyorlar.
Eski Güney Kore devlet başkanlarından Kim Dae-Jung ve eski başbakan Kim Jong-pil de Karak soyundan geldiklerini iddia edenlerden.
#resim#538612#- Getty Images
Efsanenin bugüne etkileri
Gerçek olsun olmasın efsanenin ikili ilişkilere etkisi inkar edilemez.
2000 yılında Ayodhya ile Kore'deki Gimhae'nin kardeş şehirler olmasına ilişkin bir anlaşma imzalandı.
2001 yılında aralarında Kuzey Kore'nin Hindistan'daki büyükelçisi de bulunmak üzere 100'den fazla tarihçi ve hükümet temsilcisi Ayodhya'daki Saryu nehrinin kıyısında Kraliçe Heo Hwang-ok anıtının açılışına katıldılar.
Her yıl Kraliçe Heo'nun soyundan geldiğini öne süren binlerce kişi Ayodhya'ya gelerek ziyaret ediyor.
2016 yılında bir Kore delegasyonu Uttar Pradeş eyaleti yönetimine kraliçe için yapılan anıtın daha da geliştirilmesi önerisini götürdü.
Yeni Delhi'den Kore çalışmaları uzmanı Profesör Kim Do-young, iki ülke arasında diplomatik ve ekonomik ilişkiler geliştikçe, bu ortak efsane ya da tarihsel öykünün Hindistan'da da aha yaygın şekilde kabul görmeye başladığını söylüyor ve "Temeli ister tarih olsun ister efsane, bu hikaye halkları düşünce ve duygu olarak yakınlaştırdı" diyor.
