Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem DTP'li Ayna'nın 'özerk bölge' çağrısı

        DTP Genel Başkan Vekili ve Grup Başkanı Emine Ayna, ''Türkiye'nin bugün karşı karşıya kaldığı krizin nedeni, yapısal sorundur. 86 yıllık halksız cumhuriyet, demokrasisiz cumhuriyet sistemi artık tıkanmıştır'' dedi.

        Ayna, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 86 yaşındaki Türkiye Cumhuriyetinin bugün yine bir kriz yaşadığını belirterek, Türkiye'nin artık 'krizler devleti' olarak anıldığını söyledi.

        Sorunları sıralarken ''başörtüsü'' ya da ''türban'' kelimelerini bilerek kullanmadıklarını vurgulayan Ayna, sorunun çözümünü doğru tartışmak ve bulmak için sorunun adının da doğru konulması gerektiğini belirti.

        Türkiye'de her sorunun, kuvvetler birliğini gözeten Anayasa nedeniyle yaşandığını ileri süren Ayna, ''Türkiye her ne kadar anayasasında demokratik ve laik bir ülke olduğunu söylese de, anti-demokratik ve anti-laik bir ülkedir. Din işleri ile devlet işlerini ayrıştırmalıyız. Dinlere, inançlara, kültürlere devlet karışmamalı, aksine inançları, kültürleri yaşatmak ve korumak sorumluluğunu taşımalıdır. Türkiye'de artık doğru laiklik anlayışını geliştirmeliyiz. Herkesin dini, etnik, kültürel, siyasi gibi her türlü kimliğini tanıyıp, gözeten bir zihniyet ve onun anayasası; yani özgürlükçü ve demokratik bir anayasa meclislerin, hükümetlerin kimin neyi nasıl giyeceği ile aylarca uğraşmak yerine -öyle ki bir kadının ne giyeceğine ve nasıl giyeceğine meclis olarak karar veriyoruz ve bunun adına da özgürlük diyoruz- ülkenin temel sorunlarını örneğin Tuzla cinayetlerini tartışır ve çözmeye çalışır'' diye konuştu.

        Tuzla'da önceki gün bir işçinin hayatını kaybettiğini anımsatan Ayna, ''Bu ölümler, cinayet tanımlamasını aştı artık. Bu ölümlere göz yumuluyorsa ve sayı 92'ye ulaşmışsa bu bir katliamdır. AKP Hükümeti işçi katliamı yapıyor'' dedi.

        ''DEMOKRASİSİZ CUMHURİYET SİSTEMİ...''

        Yüzde 47 oy alan bir hükümetin daha yılını doldurmadan, bu kadar kısa bir sürede ancak bu kadar ülkeyi kaosa sürükleyebileceğini ifade eden Ayna, ''Dün, bugün, yarın ve daha sonra yaşanacak krizlerin temel nedeni AKP'nin demokrasi konusundaki çıkarcı yaklaşımı, iki yüzlü tutumudur. Sadece kendine demokrat olanların gelebileceği yer buraya kadardır'' dedi.

        Ayna, ''Türkiye'nin bugün karşı karşıya kaldığı krizin nedeni, yapısal sorundur. 86 yıllık halksız cumhuriyet, demokrasisiz cumhuriyet sistemi, artık tıkanmıştır. Tekçi, statükocu, otoriter ve milliyetçi çizgiye dayanan bu sistem artık ülkeyi ve toplumu daha fazla taşıyamıyor. Toplumun daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük talebi karşısında mevcut statükocu sistem daralmakta, zorlanmakta, sıkıştığı noktada çatışma çıkartarak kriz yaratmaktadır'' diye konuştu.

        ''ANAYASA, VAHİYLERDEN ÜSTÜN KILINMAKTADIR''

        ''Anayasa Mahkemesi, verdiği bir kararla yetkisini aşmıştır. Bu nedenle karar hukuki değil, siyasi bir boyut taşımaktadır'' diyen Ayna, şöyle devam etti:

        ''Verilen karar öyle bir nitelik taşıyor ki, yasama organının bundan sonra yapacağı olası anayasa çalışmalarının bile şimdiden önü kesilmiştir. Bu yüzden çok ciddi olarak ele alınması ve değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Şu anlaşılmalıdır; dünyada dini inançlar bakımından insanlar tarafından değiştirilemez olarak kabul edilen dini kurallar bile çağa uydurulmaya çalışılırken ve hatta değiştirilebilinirken; insanların yaptığı, onun da ötesinde askerlerin yaptığı cunta anayasasının dünyanın bulunduğu konuma, AB kriterlerine sosyal-kültürel-siyasal yaşama asla ama asla uymadığı biline biline

        mevcut anayasa değiştirilememektedir. Çünkü değiştirilemez ve değiştirilmesi asla teklif edilemez maddeler içermektedir. Yani anayasa vahiylerden ve dini kitaplardan üstün kılınmaktadır.''

        Kürtlerin anayasada kendilerini görmek istediklerini söyleyen Ayna, Anayasada yer alan ''Türk Milleti'' kavramı yerine ''Türkiye Milleti'' kavramının getirilmesini önerdi. Anayasada değiştirilemez hükümler varken bu önerisinin gerçekleştirilemeyeceğini belirten Ayna, ''Bu gerçekleri açık konuşmak, tartışmak ve çözüm üretmek gerekir. Geri adım atan korkak tavırlar çözüm getirmez. Cesaret çözüm iradesini açığa çıkarır. Biz cesuruz. Bizim cesaretimiz ve yüreğimiz var, bu ve benzeri gerçekleri dile getirdiğimiz için kapatılmayla karşı karşıyayız. Ancak bedeli ne olursa olsun, doğrulardan ve gerçeklerden asla

        vazgeçmeyeceğiz. Ve Meclise de hükümetlere de doğruları ve gerçekleri dayatmaya devam edeceğiz'' diye konuştu.

        ''ATATÜRK'ÜN ÖNERİSİNİ TARTIŞALIM''

        Hükümetin yasama ve yürütmeyi tek elde topladığını, CHP'nin desteğiyle

        yargı ve muhalefetin tek elde toplandığını belirten Ayna, ''Güçler ayrılığı yerine güçlerin birbirine karşı ittifakı ve devleti ele geçirme çabaları bu kaosun nedenidir. Bugün devleti elinde bulunduran elit kesimler, AKP'nin devleti ele geçirme girişimine karşı savaş açmış durumdalar. Mesele bundan ibarettir. Bu kavgayı resmi ideolojiye karşı verilen bir kavga olarak görmek yanılgıdır. Bu resmi ideolojik devlete kimin sahip olacağı mücadelesidir. İşte bunun adı iktidar savaşıdır. AKP-CHP-MHP arasındaki devleti ele geçirme kavgasında halkın zarar görmemesi için bir an önce bu kesimlerden kurtulması için mücadelemizi yükselteceğiz'' ifadesini kullandı.

        Emine Ayna, Türkiye'yi askeri darbeler, e-darbeler ve y-darbeler ülkesi olmaktan çıkaracaklarını savunarak, çözümün idari yapının reformundan geçtiğini söyledi.

        1921 Anayasasının yapıldığı dönemde Mustafa Kemal Atatürk tarafından dile getirilen ve önerilen muhtariyetin yani özerk bölgelerin tartışılması çağrısında bulunan Ayna, ''Bizim önerimiz olarak tartışmak istemiyorsanız Atatürk'ün önerisi olarak tartışalım. Atatürk'ün bu önerisini güncelleştirelim. Bugüne yorumlayalım. İhtiyaçlara cevap olacağını hep birlikte göreceğiz. Demokratik Özerklikten korkmayalım. Biz DTP olarak her zaman ve her yerde halkın kendi öz yönetimi ve demokrasinin yerelleştirilmesi olarak ifade ettiğimiz bu projenin Türkiye'nin temel sorunlarının çözümünde en makul, en akılcı yol olduğunu anlatacağız. Bu çözüm projelerimiz ile hem statükoyu hem de onun bir devamı olarak kendini var etmeyi hesaplayan AKP'yi Türkiye'nin başına bela olmaktan çıkaracağız'' diye konuştu.

        TRT'de Kürtçe yayın yapılmasına ilişkin düzenlemeyi eleştiren Ayna, ''Kürtçe kanal yasa dışıdır. Bugünkü Anayasaya göre uygulanamaz. W, x, q harfleri yasak. Bu iş nasıl olacak? Kürtçe kanalı newrozu nasıl yazacak, nasıl okuyacak? Yasalarla güvenceye alınmamış, kişilerin ve hükümetlerin keyfiyetlerine göre tanınan haklar hak değildir. Kürtleri böyle kandıramazsınız'' dedi.

        BÖLGESEL MECLİS OLUŞTURMA ÖNERİSİ

        Ayna, siyaset kurumunun, Meclisin ve Hükümet'in kendisini gözden geçirmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

        ''Siyaset kurumu şu noktada tercihini yapmak zorundadır. Devletçi siyaset mi, halk adına siyaset mi? Siyaset kurumunun önce bu noktada netleşmesi gerekiyor. Bu aşamadan sonra senato gibi çözüm önerilerini tartışarak zaman kaybetmek yerine, derhal yeni bir anayasa tartışmasını TBMM çatısı altında başlatarak, Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarmak gerekir. Senato gibi Meclis üstü bir yapı oluşturmak yerine, bizim Demokratik Özerklik Projesinde de önerdiğimiz üzere Bölgesel Meclisleri oluşturmak daha çözümleyici olacaktır. Bu arada şunu da belirtmek isteriz ki, bu sorunu AKP'nin başını ağrıtacak bir sorun olarak görmeyi bir kenara bırakıp, çözümü de AKP'yi kurtarma operasyonuna

        dönüştürülmediği müddetçe her türlü diyalog ve tartışma zemininde ve demokratik teamüller çerçevesinde özgülükleri ve meclis iradesini savunacağız.''

        AA

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa