Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Davutoğlu: Başka zemin aramayın

        Peki, bu sürece AK Parti milletvekillerinin de dile getirdiği gibi İmralı'da yatmakta olan Abdullah Öcalan da dahil edilecek mi?

        Soruyu dün sabah Ankara temsilcileri olarak kahvaltıda buluştuğumuz Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'na yönelttik.

        Kuzey Irak'ta üstlenmiş PKK elemanlarının uzaklaştırılmasında bir gelişmenin olup olmadığını sorarak başladık.

        Bakan Davutoğlu, "O konuda detaya girmeyeyim" deyip ekledi:

        "Türkiye, sınırında güvenlik ve terör bağlamında her türlü tedbiri alacaktır..."

        Sözlerini biraz açmasını istediğimizde 2007'deki Dağlıca sınır karakolu baskını sonrası yaşanan gelişmeler ile bugün gelinen nokta arasındaki farkı anımsattı.

        Ardından şu önemli cümlenin altını çizdi:

        "Irak ile aramızda farklı görüş yok. Sıcak takibi doğurmayacak tedbirleri oluşturmak için artık kapsamlı gelişmelere ve anlaşmalara ihtiyacımız var."

        Ancak bunların ne olduğu konusuna girmedi.

        Kendisinin yakında Irak'a gideceğini, ardından da Başbakan Erdoğan'ın bir ziyarette bulunacağını açıkladı.

        ÖCALAN DAHİL Mİ?

        Bu aşamada hepimizin üzerinde durduğu soru arka arkaya geldi.

        "Başbakan Erdoğan'ın, MGK üyesi 6 bakanıyla yaptığı toplantıda da bu konu ele alınıp bir yol haritası çizildi mi?"

        Prof. Davutoğlu bu soruya doğrudan yanıt vermekten kaçındı.

        Ancak, "Yürüyen bazı süreçler konusunda konuşmayı doğru bulmuyorum" diyerek aslında dolaylı da olsa bakanlarla yapılan toplantıda konunun ele alındığını doğruladı.

        Ardından, "Sürece İmralı (Abdullah Öcalan) da dahil edilecek mi?" sorumuz geldiğinde Davutoğlu, önce, "Yok..." yanıtını verdi.

        Hemen cümlesini toparlayıp hepimizin dikkatini üzerinde yoğunlaştırdığı şu önemli cümleyi söyledi:

        "Türkiye kendi iradesiyle çözüm üretmeli. Türkiye'nin Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu gibi zeminleri var. Başka zemin aramayın..."

        Hemen belirtelim, bu sözlerine bakıp da kimse "Öcalan çözüm sürecinde tamamen devre dışı kaldı" sonucu çıkarmasın.

        Bakan Davutoğlu bu anlama gelecek bir imada dahi bulunmadı.

        UFUK TURU

        Şimdi gelelim diğer noktalara...

        Davutoğlu basın toplantısına yanında Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu ile birlikte geldi.

        Her ne kadar Enformasyon Dairesi'nin Sinirlioğlu'na bağlı olması nedeniyle orada bulunması doğal karşılansa da Davutoğlu'nun sohbette kendisine yaptığı jestleri dikkate alan biz gazeteci milleti aramızda "Yeni müsteşar belli oldu" yorumunda bulunduk.

        Her nedense hükümetin hemen her toplantısını yapmaya başladığı Rixos Oteli'nde dün de aksilik serisi bitmedi.

        Davutoğlu sözlerine başladıktan bir süre sonra elektrik kesildi, çok uzun süre de gelmedi.

        Bu ortam içinde diploması muhabirliğini de kapsayan konular arasında Davutoğlu ile bölgede önemli bir ufuk turu attık.

        Çin ile Sincan-Uygur bölgesindeki olaylar nedeniyle ortaya çıkan gerilimli konulara girmek istemedi; bir normalleşme süreci için uğraştığını hissettirdi.

        Diğer konularda ise açıkça her şeyi aktardı, AB işleri de dahil olmak üzere Dışişleri Bakanlığı'na iyiden iyiye hâkim olduğunu açıkça hissettirdi.

        İşte ufuk turumuzda Davutoğlu'nun öne çıkan cümleleri:

        DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI- Nabucco'daki başarı Başbakan'ın siyasi iradesi sayesinde oldu. Her şey 13 gün gibi kısa süre içinde kotarıldı; bir cumhurbaşkanı, 6 başbakan getirildi. Türkiye'ye yakışır bir Dışişleri kompleksi kurmak için uğraşıyoruz. Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu'ndan yeni kurumsal yapılanmada yararlanacağız. Türk Silahlı Kuvvetleri ile bir görüş ayrılığımız yok. MGK'da uyum var.

        AB SÜRECİ- Çok iyi gidiyor. AB ile ilgili olarak yeni bir uygulamaya gideceğiz. Daha önce, geçmiş ve gelecekteki dönem başkanları ile toplantı yapılırdı (troyka). Şimdi bir sonrakinin de katılımını istedik. Böylece bir yıllık program yapabilme imkânına kavuşacağız.

        KIBRIS- Sayın Mehmet Ali Talat ile Sayın Hıristofyas'ın müzakere sürecini iyi bir şekilde yürütmesini istiyoruz. Kimse zamana oynamasın, kendi lehine dönüştürmenin gayreti içinde olmasın. Ada'da stratejik bir barış sağlanmalı. Yoksa süreci olumsuz bir noktaya götürür. Sayın Talat ile Bakanlığımız arasında yoğun bir temas var. Müzakereleri Sayın Talat götürdüğü için onunla yakın çalışıyoruz. Bu KKTC hükümetiyle ilişkimiz olmadığı anlamına gelmez.

        ABD İLE İLİŞKİLER- Afro-Avrasya kıtasında ABD ve Türkiye iki önemli ülke.

        Geçmiş yönetime göre bu yönetimle daha paralel bir yaklaşım içinde çalışıyoruz. Her konuda istişari yaklaşımımız söz konusu ve sonuç da alıyoruz. Suriye bunun en güzel örneği. ABD'nin Irak'tan çekilme süreciyle ilgili olarak bize gelmiş bir talebi yok.

        IRAK- Biz Irak'ta Kerkük ile Telafer arasında fark görmüyoruz. Uluslararası Stratejik Konseyi toplamak istiyoruz. Ulaştırma, Bayındırlık, Dış Ticaret, Çevre, Sağlık gibi bakanları bir araya getirip bir toplantı yapmak istiyoruz. Irak Başbakan Yardımcısı geliyor. Ben gideceğim. Ardından Sayın Başbakan, Irak'a gidecek. Güvenlik için üçlü mekanizma çalışıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ile iç içe geçmiş bir işbirliğimiz var. Şii ve Sünni grup liderleriyle birlikteyiz. Şu an merkezi ile Kuzey Irak bölgesel yönetimi arasında bazı görüş ayrılıkları var. Ama Irak Başbakanı Maliki'nin yakında Kuzey Irak'ı ziyareti söz konusu olacak.

        RUSYA- Kafkasya'daki gelişmeler, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gelişmeler açısından önemli. Başbakan Putin, 6 Ağustos'ta Başbakan Yardımcısı ile birlikte geliyor. Asya ve Avrasya ekseninde geniş bir işbirliğimiz var. Kafkasya ve Orta Asya'da ortak çıkarlarımız var. Türkiye'nin enerji güvenliği konusundaki bir projeye desteği, diğerini ortadan kaldırmaz. Türkiye ile ABD ilişkilerinin gelişmesi, Rusya ilişkilerini etkilemez. Kafkasya'da dondurulmuş krizlerin ani çözülmesinin ne gibi büyük krizler yarattığına tanık olduk. Bundan sonra çok daha ilgili olacağız. Komşularımızla ilişkilerimiz bundan böyle stratejik işbirliği ekseninde yürüyecek.

        ERMENİSTAN- Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesini istiyoruz. Karabağ sorununun çözümü, Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesine önemli bir ivme kazandırır. Azerbaycan-Ermenistan arasında son dönemde 4 buluşma yaşandı. Bölgede süreç yavaşlamadı, bir ivme var. (Maça kadar çözüme ulaşır mı?) O konuda kesin bir şey söyleyemem. Ama mümkün olan en somut gelişme açısından bakmalıyız.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa