Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Eğitim Öğrenciler karnelerini Bakan İsmet Yılmaz'ın elinden aldı

        Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "İkili eğitimi kaldıracağız, daha iyi eğitim verme adına okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacağız ve evlatlarımıza da bir dili daha iyi bir şekilde kullanabilme becerisini kazandıracağız" dedi.

        Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 2016-2017 eğitim öğretim yılı Ankara Fen Lisesi öğrencilerinin 1'inci Dönem Karne Dağıtım Törenine katıldı. Bakan Yılmaz, burada yaptığı konuşmasında, "Bu millet en zor dönemde bile, İstiklal Savaşı en zor dönem, orduları dağıtılmış, yedi düvel her taraftan üstüne çullanmış, herkes bir şey kapma derdinde, önünüze Sevr konmuş, Anadolu Ankara'nın çevresinde bir yer planlanmış ama bu verileni kabul etmemiş bir milletin torunları olarak hiç şüpheniz olmasın geleceğimiz geçmişimizden çok daha parlak, çok daha şanlı olacaktır. Bunu söylerken sadece hamaset olsun, kahramanlık olsun diye de söylemiyorum. 15 Temmuz'u gören bu milletin en zor dönemlerinde elinde silah olmadığı halde pek ala diğerlerinin yani bu ülkenin hakkını hukukunu gasp edenlerin tankına, topuna, silahına, helikopterine karşı elleriyle, bilekleriyle, yürekleriyle, cesaretleriyle nasıl karşı koyduysa hiç şüpheniz olmasın ki gerek Türk milletinin, Türkiye'nin de gelecekte önüne çıkarılacak her türlü engelleri aşma konusunda iradesi, kararlılığı, yeteneği, becerisi vardır. Bundan hiç şüphem yok" ifadelerini kullandı.

        "70 BİN KİŞİ MÜRACAAT ETTİ"

        Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, yeni müfredat taslağına ilişkin olarak yaptığı açıklamada, "70 bin kişi şimdiye kadar müracaat etti. Ama 70 bin kişinin katkıda bulunmak istemesi gerçekten bu müfredatın geçmişe kıyasla daha iyi olacağını gösteriyor. Çünkü el elden üstündür. 3 milyonun üzerinde insan sadece müfredatla ilgili açılmış olan siteye girdi. Bu da müfredata ilgisini, alakasını gösterir, bundan dolayı teşekkür ediyoruz. Aziz milletimiz şundan emin olsun, evlatları bize emanet, inşallah biz de aldığımız emaneti çok daha iyi bir şekilde bizden sonrakilere teslim edeceğiz. Türkiye'nin geleceği aydınlıktır. Atatürk Cumhuriyetini biz güçlendiriyoruz. Türkiye'yi bölgesinde yükselen yıldız haline getireceğiz." ifadelerini kullandı.

        "EĞİTİMİ İYİ VERİRSENİZ GÜVENLİK AÇIĞINI KAPATIRSINIZ"

        "Bugün 18 milyona yakın öğrencimiz karne alıyor" diyen Bakan Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Bunlar içinde 500-525 öğrencimiz olan Ankara Fen Lisesi de var. Hem öğrencilerimizi tebrik ediyorum hem öğrencilerimize destek olan, onlara yol açan, yol gösteren, eğitimin temel taşı olan öğretmenlerimizi tebrik ediyorum. Eğitim, ekmek, su gibi toplumun ihtiyacı hep onu söylüyoruz. Eğitime önem veren her şeye önem vermiştir, eğitimi ihmal eden de her şeyi ihmal etmiş demektir. Hükümetler için bir konuya önem verip vermediğiniz o konuya ne kadar bütçe ayırdığınızla alakalı. Eğer bu milletten toplamış olduğunuz verginin, bütçenin en büyük bölümünü eğitime ayırıyorsanız o halde eğitim sizin için sağlıktan da önemli güvenlikten de önemli. Çünkü eğitimi iyi verirseniz sağlıkta iyi bir yere gelirsiniz, eğitimi iyi verirseniz güvenlik açığını kapatırsınız dolayısıyla her şeyin başı eğitim. 2002 yılındaki eğitime ayrılan bütçeye bir bakın bir de şimdikine bakın. Eskiden bütçenin yüzde 10'u veya altındaydı şimdi yüzde 20. Rakam önemli değil ama oranlar en azından mevcut pastadan ne kadar pay aldığınızı gösterir, şu anda Türkiye'nin merkezi yönetimi bütçesinden en büyük payı eğitime ayırıyoruz."

        "İKİLİ EĞİTİMİ KALDIRACAĞIZ"

        Muhakkak eksikleri olduğunu ifade eden Bakan Yılmaz, "Biraz önce sayın valim söyledi '300'e yakın okula ihtiyacımız var' dedi. 70 bin okul öncesi öğrencimiz var, bunun 40 bine yakını eğitim alıyor demek ki 30 bin civarı yine açık var. Bu açığın olması yine o alanda da okul ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. İhtiyacımız şu: Okul öncesi eğitim oranını yüzde 60'a çıkardık ama daha yüzde 40'lık bir açık var onu da tamamlamamız lazım. Hedefimiz var, önümüzdeki dönemde diyoruz ki okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacağız, bu ne demektir? Yüzde 100 okul öncesi eğitim çağında olan evlatlarımızın hepsini eğitim şemsiyemiz altına alacağız. Bir yabancı dili bilmek lazım, İngilizce olur, Fransızca olur, Almanca, İspanyolca, Arapça olabilir. Arapça'ya biraz daha farklı bakılıyor, Birleşmiş Milletler'in resmi dillerinden herhangi birisi olabilir. Bu dillerden birisini de evlatlarımıza öğretebilirsek dünyaya bakış açısı çok daha geniş olur diye düşünüyoruz. İkili eğitimi kaldıracağız, daha iyi eğitim verme adına okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacağız ve evlatlarımıza da bir dili daha iyi bir şekilde kullanabilme becerisini kazandıracağız. Milli gelirden ayırdığımız pay önemlidir eğitime. Şu anda OECD ülkelerinin oranı yüzde 5.2 ise biz milli gelirden yüzde 6'ya yakın bir payı ayırıyoruz eğitime, kamu artı özel. Genelde bazıları özeli ihmal eder, ikisini üst koyduğumuzda 6'ya yakın bir oran bu OECD ülkelerinden çok daha fazla, geçmişte böyle değildi. Türkiye'nin bugünü dünden çok daha iyi hiç şüpheniz olmasın, geleceği de bugünden daha iyi olacaktır. Evlatlarımıza eğitimi daha kaliteli vermek için çok şey yaptık, yaptıklarımızın arasında bütçeyi ayırdık ama bütçeyi de kullanabilmek lazım. Kullanabilmek için çok daha fazla okul yaptık, çok daha fazla derslik yaptık, eski rakamlarla yeni rakamları kıyaslarsanız bunu görürsünüz" şeklinde konuştu.

        Ankara Fen Lisesi öğrencilerine karnelerini dağıtan Bakan Yılmaz, öğrencilere tek tek üniversite tercihlerini sorarak Başbakan Binali Yıldırım'ın selamını da iletti. Yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen için yarıyıl tatili bugün başladı. Yarıyıl tatilinin ardından ikinci kanaat dönemi için ders zili 6 Şubat'ta çalacak.

        "İNÖNÜ SAVAŞI'NDAN BAHSEDİP, İNÖNÜ'DEN BAHSETMEMEK OLUR MU?"

        Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, güncellenen müfredata yönelik eleştirilere yanıt vererek, "Birinci İnönü Savaşı'ndan, İkinci İnönü Savaşı'ndan bahsedip de İnönü'den bahsetmemek olur mu? Lozan Anlaşması'ndan bahsedeceksiniz, bu ülkenin bağımsızlığını sağlamış bir anlaşma, İnönü'den bahsetmeyeceksiniz; olabilir mi? Söyledikleri doğru değil" dedi.

        Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, Ankara Fen Lisesi'nde, 2016-2017 eğitim öğretim yılı birinci kanaat dönemi karne dağıtım törenine katıldı. Yeni müfredat taslağına yönelik eleştirilere yanıt veren Bakan Yılmaz, "Herkesin dile getirdiği husus üç; birisi Atatürkçülük, birisi İnönü diğeri de evrim teorisi. Demek ki gerileri hakkında söyleyecek hiçbir kelimeleri yok. Bu da demektir ki biz çok doğru yaptık. Atatürk'ün sözü var. 'Cumhuriyet benim en büyük eserimdir' diye. Eğer siz, cumhuriyeti güçlendirirseniz Atatürk'e hizmet ediyorsunuz, Atatürkçülüğün yolundasınız, onun ilkelerini yaşatıyorsunuz demektir" diye konuştu.

        "İNÖNÜ'DEN BAHSETMEYECEKSİNİZ, OLABİLİR Mİ?"

        İsmet İnönü'nün yeni müfredatta yer almamasının, söz konusu olmadığını vurgulayan Yılmaz, "Birinci İnönü Savaşı'ndan, İkinci İnönü Savaşı'ndan bahsedip de İnönü'den bahsetmemek olur mu? Lozan Anlaşması'ndan bahsedeceksiniz, bu ülkenin bağımsızlığını sağlamış bir anlaşma, İnönü'den bahsetmeyeceksiniz; olabilir mi? Atatürk rahmetli 38'de ölmüş, yerine bir cumhurbaşkanı seçilecek. İkinci cumhurbaşkanı İnönü olmuş. Ondan bahsetmemek olur mu? Dolayısıyla her iki konuda da söyledikleri doğru değil" dedi.

        "ÖĞRETMENLERİN GÖRÜŞÜ ALINMADI" ELEŞTİRİLERİNE YANIT: DOĞRU DEĞİL

        'Taslakta öğretmenlerin görüşü alınmadı' eleştirilerine de yanıt veren Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, şöyle konuştu: "Yine görüyorum. Bu müfredatta öğretmenlerin görüşleri alınmadı, deniyor. Kesinlikle o da doğru değil. Şu ana kadar çerçeve, taslak. Lütfen inceleyin, bakın. Bu taslağı katkılarınızla daha iyi hale getirelim, diyoruz. 'Bu taslakta öğretmenlerin görüşü alınmadı'. Doğru değil. Bütün çalışanlar öğretmenlerimiz. Türkiye'de bu ana kadar her seçime giderken, anket yaparlar. 'Bu anketörlerin gelip, hiçbiri beni görmedi, bana sormadı'. Bana sormadı, diye bu anket doğruyu yansıtmıyor; diyebilmek mümkün mü? İlla ki bir işin doğru olduğunu kabul etmek için anketörün size mi gelmesi lazım?"

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa