Hüseyin Avni Mutlu: Kumpasın başı Ali Fuat Yılmazer'di

Veli SARIBOĞA / İSTANBUL

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından tutuklanması istemiyle Nöbetçi İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen valiler Hüseyin Avni Mutlu, Ahmet Aydın, Yusuf Yavaşçan, Nurullah Çakır, Abdulkadir Demir, Necmettin Kalkan, Fatih Şahin ve İbrahim Şahin, İbrahim Özçimen, vali yardımcısı Haluk Nadir ile kaymakamlar Feyzullah Özcan, Erdal Çakır ve Birol Kurubal, FETÖ üyesi oldukları iddiasıyla tutuklandı.

Eski Vali Mutlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın KCK soruşturması kapsamında alınmak istenmesi ve bu yönde bir kumpas kurulması olayından sonra, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki istihbarat, terör ve mali suçlarla şube müdürlüğüne yapılan atamalara ilişkin, "Orada bu kumpas girişiminin başında il emniyet müdür yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ile ilgili bir değişiklik yaptık ve sayılmış olan isimler de bu değişiklik listesinin içerisinde bulundu" dedi.

İstanbul eski Valisi Mutlu, hakimlik sorgusunda hakkında suçlamaları kabul etmeyerek, "Benim aziz devletim, şayet üniversite yıllarımdan itibaren duruşumu, fikriyatımı, gönül bağımı tespit edememiş de 15 Temmuz gecesi tespit etmişse ve beni FETÖ terör örgütü olarak ilan etmişse söyleyeceğim şudur; 80 milyon vatan evladı, 24 saat 'FETÖ terör örgütü' diye bağırsa başımı bir santimetre öne eğmem. Bu leke de benim üstümde durmaz. FETÖ'yü ve diğer terör örgütlerini lanetliyorum" dedi.

"BİN YIL ÖMRÜM OLSA.."

Açığa alınmayı kabullenemediğini belirten Mutlu kendisini şu sözlerle savundu: "246 vatan evladının şehadetine, 2 bin 500'e yakın insanımızın yaralanmasına ve milli irademize silah çekilmesine sebebiyet veren ihtilal kalkışmasından 2 gün sonra açığa alınmayı, bin yıl ömrüm olsa bin yıl boyunca reddederim. Beni bu şerefsizlerin arkasına takıp, cuntacılarla birlikte yargılamayı asla kabul etmiyorum.

"GÜLEN İLE BİR KEZ TELEFONDA GÖRÜŞTÜM"

Bana sorduğunuz FETÖ silahlı terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen ile yüz yüze bir görüşmem yoktur. Bir telefon görüşmemiz vardır. Şöyle vuku buldu; İstanbul valiliğim dönemimde ziyarete gelen, şimdi tam hatırlayamadığım bir sivil toplum kuruluşu, ziyaret sırasında, 'ABD'ye yakında gideceklerini ve orada bir geçmiş olsun dileğinde bulunacaklarını' ifade ettiler. Tarihi tam hatırlamıyorum, 2011 ya da 2012 yılları olabilir. Hasta olan kişiye 'geçmiş olsun' dileğinde bulunmak örf adetlerimizde var olan bir uygulamadır. Ben bu gaye ile hareket ettim. Bir müddet sonra ifademde de belirttim. Telefonumdan Zaman gazetesi Genel Müdürü Ekrem Dumanlı direkt olarak kendisi çıkarak Amerika'dan aradığını ifade ettiler. 'Sizin geçmiş olsun dilekleriniz de iletilmiş, bu vesileyle Fetullah Gülen de size bir teşekkür de bulunmak isterler' diyerek telefonu Gülen'e vereceğini söyleyip bir görüşme yaptırdılar. Fetullah Gülen ile tek görüşmemiz budur. Çok kısadır. 'Bana göndermiş olduğunuz geçmiş olsun dileklerinizi aldım teşekkür ederim' dedi. Ben de tekrar 'geçmiş olsun' dileğimi ilettim. Başkaca bir husus olmamıştır bunun dışında. Ekrem Dumanlı'yı da ilk kez Diyarbakır valiliğim sırasında Zaman gazetesinin sergisinde gördüm. Daha sonra İstanbul valisi olduğumda, bütün gazetelere olduğu gibi bir kez ziyaret ettim.

TELEFONUNDAKİ "PAŞA AKIN ÖZTÜRK"

Cep telefonumda, 'Paşa Akın Öztürk' olarak kayıtlı bulunan Öztürk, Diyarbakır valisi olarak 2007-2010 yıllarında görev yaptığım sürede Diyarbakır 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'nı yürütüyordu. Bu mesai vesilesiyle kendisini tanırım. Cunta girişimi, ihtilal teşebbüsü konusunda irtibat söz konusu değildir.

'BU NİTELEMEYE GÖRE BU ÜLKEDE HERKES FETÖ ÜYESİDİR'

Eski Dicle Üniversitesi Rektörü Ayşegül Jale Saraç'ı Diyarbakır'da görev yaptığım zaman içerisinde tanıdım. Açığa alındığını duyunca "geçmiş olsun" dileklerimi ilettim. Dostları aramak terör örgütü mensubu olarak nitelendiriliyorsa bu ülkede herkes FETÖ terör örgütü mensubudur diye düşünüyorum.

"MİT KUMPASININ BAŞINDA ALİ FUAT YILMAZER'İN OLDUĞUNU BİLİYORDUM"

Mutlu, 7 Şubat 2012 tarihinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın KCK soruşturması kapsamında alınmak istenmesi ve bu yönde bir kumpas kurulması olayından sonra, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki istihbarat, terör ve mali suçlarla şube müdürlüğüne yapılan atamalara ilişkin soru üzerine de şu beyanda bulundu:

"Orada bu kumpas girişiminin başında il emniyet müdür yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ile ilgili bir değişiklik yaptık ve sayılmış olan isimler de bu değişiklik listesinin içerisinde bulundu. Zira bize söylenen bu kumpası yürüten kişinin Yılmazer olduğu bilgisiydi. Bu nedenle görevinden aldık.

Bana emniyette sorulan, atamaların 17-25 Aralık kumpas soruşturma dosyaları ile Selam-Tevhid kumpas soruşturmalarının devam etmesini ve sızmasının sağlanmasına yönelik olarak yapıldığı iddiasını kabul etmiyorum."