Financial Times: Suudi Arabistan Cemal Kaşıkçı konusunda dünyaya bir açıklama borçlu
İngiliz Financial Times gazetesi, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasına ilişkin başyazısında, Suudi Arabistan'ın konuyla ilgili açıklama yapma yükümlülüğünün olduğunu vurguluyor. Gazetecilere yönelik tehdit ve tehlikelerin son yıllarda arttığına dikkat çeken gazete, bunda popülist liderlerin payının olduğunu savunuyor.
#resim#522850#- Getty Images
İngiliz Financial Times (FT) gazetesi bugünkü başyazısında Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasını değerlendirdi.
"Suudi Arabistan dünyaya bir açıklama borçlu" başlığını taşıyan yazıda, Cemal Kaşıkçı "dünya çapında arkadaşları ve sevenleri olan ünlü bir Suudi gazeteci ve yorumcu" olarak tanımlanıyor.
Yazıda Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürüldüğü kanıtlanırsa, bunun "Suudi yetkililerin muhalifleri susturmak için neleri yapabileceğini gösteren kan dondurucu bir mesaj olacağı" belirtiliyor.
Yazı şu şekilde devam ediyor:
"Suudi Arabistan'ın muhalifleri bastırma geçmişi uzun. (Veliaht Prens) Muhammed bin Selman yönetimi altında krallığın içinde ve dışında muhalif seslerin bastırılması, başlattığı ve çok ihtiyaç duyulan ekonomik, dini ve kültürel reformlara ters düşüyor."
'Popülist politikacılar gazetecileri günah keçisi haline getiriyor'
Gazetecilerin dünya çapında artan bir şekilde hedef haline geldiği belirtilen yazıda, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde 2017'den bu yana dört gazetecinin öldürüldüğü hatırlatılıyor.
"Gazeteciliğin karşı karşıya olduğu tehlikelerin artışta olması tesadüf değil. Popülist politikacıların gazetecileri günah keçisi ilan edilmesini destekleyen müsamahakar bir ortam yaratmaları bunun nedenlerinden biri. Özgür basının destekçileri bu çürümüşlüğü durdurmak için çabalarını ikiye katlamalı."
#resim#522853#- AFP
Kaşıkçı'nın son bir yıldır ABD'de yaşadığı ve ABD'nin şimdiki ve önceki yönetiminde dostlarının olduğu belirtilen yazıda, "Onun kayboluşu Donald Trump'ı düşündürmeli. ABD Başkanı gazetecileri 'halkın düşmanı' şeklinde lanse ederek sıklıkla hedef alan devlet başkanlarının başında geliyor. Aynı zamanda Suudi Arabistan'ın genç veliaht prensinin uluslararası alanda en büyük destekçisi oldu" deniyor.
Haberde, Bin Selman'ın tutuklanan kadın insan hakları savunucularını bırakması çağrısını yapan Kanada ile diplomatik ilişkileri dondurduğu hatırlatılıyor.
Yazı şu şekilde son buluyor:
"Eğer Kaşıkçı öldürüldüyse, bu, alarm verici bir şekilde uluslararası hukuku ayaklar altına almaya ne kadar hazır olduklarını gösterecek.
"Olaya dair tüm gerçekler bilinmese de, Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili açıklama yapmanın yükümlülüğü Riyad'ın omuzlarında olmalı.
"Bu tür bir açıklamanın yoksunluğunda, Muhammed bin Selman'ın ceza almadan hareket edebileceğine inandığı sonucuna varılmalı. Ve bunun tersini ona göstermek için toplu bir uluslararası çabaya girişilmeli."
Ne olmuştu?
2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosuğu'na giren Cemal Kaşıkçı'dan o tarihten beri haber alınamıyor.
Türk yetkililer, Kaşıkçı'nın başkonsoloslukta "öldürüldüğü" ihtimali üzerinde duruyor.
Suudi Arabistan yetkilileri ise bu iddiayı reddediyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda arama yapılması için izin alındı.
