Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İnanç FATİHA SURESİ OKUNUŞU, Anlamı: El Fatiha Suresi Arapça Yazılışı, Türkçe Anlamı, Diyanet Meali, Tefsiri, Fazileti ve Okunuşu -Fatiha Duasını Oku
        • 1

          Fatiha Suresi, İslam dini için önem taşıyan dualar arasındadır. Fatiha Suresi, Kur'an'ın ilk suresidir. Sure, 7 ayetten oluşur Mekke döneminde inmiştir ve iniş sırasına göre 5. suredir. Kur'an'ın ilk suresi olduğu için, adını ''başlangıç, açılış'' anlamlarına gelen ''fatiha'' kelimesinden almıştır. Önemine ithafen Fatiha-ı Şerife olarak da hitap edilir. Sure ayrıca, ikinci ayetinin başlangıcına binaen Elham olarak da anılır. Fatiha Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı ve yazılışı hakkında bilgi sahibi olmak için doğru yerdesiniz. Bu sureyi ezberinizden bilmiyorsanız önce okumalı, daha sonra tekrar etmelisiniz. İşte, Fatiha Suresi Türkçe - Arapça okunuşu, anlamı, Diyanet meali, tefsiri, fazileti ve yazılışı...

        • 2

          Fatiha Suresi Arapça Okunuşu

          Bismillahirrahmanirrahim.

          1- Bismillahirrahmanirrahim.

          2- Elhamdü lillahi rabbil'alemin

          3- Errahmanir'rahim

          4- Maliki yevmiddin

          5- İyyake na'budü ve iyyake neste'in

          6- İhdinessıratel müstakim

          7- Sıratellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdubi aleyhim ve leddallin

        • 3

          Fatiha Suresi Türkçe Anlamı

          Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle.

          1- Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.

          2- Hamd (övme ve övülme), alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.

          3- O, rahmandır ve rahimdir.

          4- Ceza gününün malikidir.

          5- (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.

          6- Bize doğru yolu göster.

          7- Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil! Amin.

        • 4

          Fatiha Suresi Konusu

          Bu sure ilahi kitabın bütün amaçlarını; getirdiği mana, bilgi ve hükümleri özet halinde ihtiva etmektedir. Kur’an-ı Kerim’in gönderiliş amacı insanların dünya hayatını düzene koymak ve iyi (ilahi irade, rıza ve düzene uygun) bir dünya hayatından sonra ebedi saadeti sağlamaktır. Bu amaca ulaşabilmek için: 1. Emir ve yasaklara ihtiyaç vardır. 2. Bu emir ve yasakların hayata geçmesi, bunların kaynağının “yaratıcı, varlığı zaruri, kemal sıfatlarına sahip, her çeşit eksiklik ve kusurdan uzak bulunan Allah” olduğunun bilinmesine bağlıdır. 3. Bu imanı, bu bilgi ve şuuru desteklemek üzere de mükafat ve ceza vaadi gerekir. Surenin başından “yevmi’d-din”e kadar birincisi, “müstak^m”e kadar ikincisi ve buradan sonuna kadar da mükafat ve ceza vaadi ile –konuları desteklemek, canlı bir şekilde tasvir etmek ve geçmişten ibret alınmasını sağlamak üzere verilen– Kur’an kıssalarının özü veciz bir şekilde ifade edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’in bilgi, irşad ve talimatla ilgili bütün muhtevası “bilinmesi ve inanılması gerekenler” ve “yapılması gerekenler” diye ikiye ayrılabilir. Birincisinde Allah, peygamberlik, gayb alemi hakkında bilgiler, öğütler, misaller, hikmetler ve kıssalar vardır. İkincisinde ise ibadetler, hayat düzeni gibi ameli, ahlaki hükümler ve öğretiler vardır. Fatiha suresi bütün bunları ya sözü veya özüyle ihtiva etmektedir ya da bu konularda aklın önünü açarak ona ışık tutmaktadır.

          “Hamd Allah’a mahsustur” cümlesi Allah Teala’nın kendisini hamde (övgü, yüceltme) layık kılan bütün yetkinlik sıfatlarını; “alemlerin rabbi” ifadesi diğer yaratma ve fiil sıfatlarını; “rahman ve rahim” isimleri Allah’ın insanlara rahmet ve merhametinden kaynaklanan din kurallarını; “ceza ve hesap gününün sahibi” nitelemesi kıyamet hallerini ve ahiret alemini; “Yalnız sana kulluk ederiz” kısmı iman, ibadet ve sosyal düzeni; “Yalnız senden yardım dileriz” cümlesi amellerde ihlası (ibadetlerin yalnızca Allah rızası için yapılmasını) ve tevhidi (O’ndan başkasına kul olarak boyun eğilmemesini, Tanrı’ya mahsus sıfat ve etkilerin O’ndan başkasına tanınmamasını) ifade etmektedir. “Bizi doğru yola ilet” cümlesi ibadet, nizam, düşünce ve ahlak çerçevesini, “nimete erdirdiklerinin yoluna...” kısmı gelip geçmiş örnek nesilleri, millet ve toplulukları; “gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil” bölümü ise kötü örnek teşkil eden ve hallerinden ibret alınması gereken geçmiş toplulukları içine almaktadır.

          Denebilir ki besmelenin başındaki “bi” edatından başlayarak besmeleye, sonra Fatiha’ya ve devamında bütün Kur’an’a doğru ilahi sırlar perde perde açılmakta; yoğunlaştırılmış dar hacimden, yoğunluğu gittikçe hafifleyen geniş hacimlere doğru yansıyan ilahi irşadın ışığı alemlere yayılmaktadır. “Bi” edatındaki “musahabe” (beraberlik) ve “ istiane” (yardım dileme) manaları, kul ile Allah ilişkisinin ve dolayısıyla dinin amacının bütününü ihtiva etmektedir. Besmelenin geri kalan kısmı ile Fatiha, bu ilişkiyi daha da açarak devam etmekte, diğer sure ve ayetler de bunları, aralarında bir bütünlük oluşturarak her kabiliyet ve zihin seviyesine uygun üsluplar içinde açıklığa kavuşturmaktadır.

        • 5

          Fatiha Suresi Nuzül

          Mushafta birinci, nüzul sıralamasında 5. suredir. Hz. Muhammed’in peygamberliğinin ilk yıllarında Mekke’de nazil olduğu hususunda ittifak vardır. Kaynaklarda nüzul sebebiyle ilgili özel bir olay yoktur. Kur’an’ın hem bir mukaddimesi hem de özeti gibidir. Ayrıca her müminin kıldığı namazın bütün rek‘atlarında rabbi ile konuşurcasına okuması ve bu sayede O’na yaklaşması murat edilmiştir.

          Fatiha Suresi Fazileti

          Gerek yalnızca “elhamdülillah” vb. şeklinde ifade edilen hamdin ve gerekse bütünüyle Fatiha suresinin değeri ve müminin dini hayatındaki yeri hakkında birçok sahih hadis bulunmaktadır: “Zikrin en üstünü ‘la ilahe illallah’, duanın en yücesi ‘elhamdülillah’tır” (Tirmizi, “Dua”, 9). “Allah’a hamd ile başlamayan her önemli işin sonu güdüktür” (İbn Mace, “Nikah”, 19). Allah’ın resulü, Ebu Said b. Mualla isimli sahabiye, Kur’an-ı Kerim’deki en büyük sureyi mescidden çıkmadan bildireceğini ifade buyurmuş, sonra da bunun Fatiha olduğunu açıklamıştır (Buhari, “Feza’ilü’l-Kur’an”, 9).

          Yine birçok sahih hadiste Fatiha suresinin şifa özelliği ile ilgili açıklamalar yapılmıştır (mesela bk. Buhari, “Feza’ilü’l-Kur’an”, 9).

          “Euzü” veya “istiaze” diye bilinen bu cümle, bu şekliyle bir ayet olmadığı için mushafa yazılmamıştır. “Kur’an okuyacağın vakit o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın” (Nahl 16/98) şeklinde buyurulduğu için Kur’an okumaya başlayanlar, besmeleden önce “euzü...” ifadesini okumak suretiyle bu emri yerine getirmektedirler.

          Asıl adı İblis olan şeytan, Allah’ın “Adem’e secde et!” emrine uymadığı, kendisinin daha üstün olduğunu ileri sürerek emre karşı geldiği için meleklerin vatanından (melekut alemi) kovulup sürgün edilmiş; o da imtihan dünyasında Allah’ın kullarını, O’nun yolundan ve rızasından ayırmak için uğraşmayı kendine vazife edinmiştir (A‘raf 7/11-17). Şeytan, kendine uyan diğer cinleri ve insanları da kullanarak vazifesini yapmaya çalışmaktadır (En‘am 6/112). Ancak Allah’a iman eden, O’na dayanan ve güvenen müminlere şeytanın zarar veremeyeceği ve onlara hükmünün geçmeyeceği ilgili ayetlerde açıklanmıştır (Nahl 16/98-100).

          Yukarıda meali zikredilen ayet (16/98) sebebiyle Kur’an okumaya başlayanlar “euzü” çekerler. Ancak bunun hükmü konusunda farklı görüş ve yorumlar vardır. Bazı müctehidlere göre emir kipi kullanıldığı için euzü çekmek farzdır. Müctehidlerin çoğunluğuna göre ise bu bir tavsiye emridir, euzü çekmek farz değil menduptur, teşvik edilmiştir ve güzel bulunmuş bir davranıştır.

          Şeytanın insandan en uzakta olması gereken zaman olan Kur’an okuma halinde bile –okumaya başlarken– euzü çekmek tavsiye edildiğine göre diğer işlere başlarken bunu yapmanın daha da gerekli olacağı anlaşılmaktadır.

          Kötülüğe karşı bile iyilik yaparak insanlardan gelecek belayı defetmek, euzü çekerek de şeytandan gelecek olan vesvese ve kışkırtmayı kendilerinden uzaklaştırmak Kur’an’ın, müminlere tavsiyeleri arasında yer almıştır (bk. Mü’minun 23/96-98). Euzü, bir yandan böyle maddi ve manevi şerleri, kötülükleri defetmeye ilaç olurken diğer yandan kulun imtihan şuurunu tazelemekte, insanın ulvi yönü ile süfli yönü arasında ömür boyu sürüp giden ve onu geliştirmeyi, olgunlaştırmayı sağlayan mücadelede uyanık ve tedbirli olmayı telkin etmektedir.

        • 6

          Fatiha Suresi Tefsiri (Kur’an Yolu)

          Surelerin başında bulunan besmele cümlelerinin, Kur’an-ı Kerim’in mushaflarda ilk defa toplanmasından itibaren yazılageldiği, aynı dönemde Kur’an’a dahil olmayan hiçbir şeyin mushafa yazılmadığı dikkate alınırsa –aksine görüşler bulunmakla birlikte– her surenin başındaki besmeleyi, surenin ayet sayılarına dahil olmayan ayrı bir ayet olarak kabul etmek gerekmektedir. Hanefi fıkıhçılarının görüşleri de böyledir (Cessas, Ahkamü’l-Kur’an, I, 12). İmam Şafii Fatiha suresinin başındaki besmeleyi bu sureden bir ayet olarak kabul etmiştir. Diğer surelerin başlarındaki besmeleler konusunda kendisinden iki farklı görüş nakledilmiş, her sureye dahil bir ayet sayılması görüşü –ona ait olması yönünden– daha sahih bir rivayet olarak kaydedilmiştir. Ebu Hanife’ye göre besmeleler surelerin başında ayrı ayetler olduğu için namazda yalnızca Fatiha’dan önce sessiz olarak okunur, Fatiha’yı takip eden ve zamm-ı sure denilen sure ve ayetlerden önce ise besmele okunmaz. Yukarıda verilen bilgiler istikametinde besmele bu surenin ilk ayeti olarak tefsir edilmiştir.

          Besmele dilimize genellikle “Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla” şeklinde çevrilmektedir. Bu cümlede zikredilmeyen fakat her besmele okuyanın başlayacağı işe göre niyetinde bulunan “... okuyorum, başlıyorum, yapıyorum, yiyorum” gibi bir yüklem vardır. “Allah’ın adıyla yemek, okumak” ifadesinden Türkçe’de “yenen ve okunanın Allah’ın adıyla birlikte yenildiği veya okunduğu” anlaşılır. Bu mana kastedilmediğine göre maksadı doğru anlatabilmek için besmeleyi “Rahman ve rahim olan Allah adına, ... adını anarak, ... Allah’tan yardım dileyerek ...” şekillerinde çevirmek de uygun olur.

          Kul herhangi bir davranışta bulunurken, önemli bir işe teşebbüs ederken önce euzü çekerek muhtemel olumsuz etkileri defetmekte sonra da besmeleyi okuyarak “kendinin tek başına yeterli olmadığını, başarı ve gücün ancak Allah’tan gelebileceğini, Allah’ın yeryüzünde halife kıldığı bir varlık olarak O’nun mülkünde, O’nun adına tasarrufta bulunduğunu, asıl malik ve hakim olan Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa emanete hıyanet etmiş olacağını...” peşinen kabul etmekte ve bundan güç almaktadır. Burada tevhid cümlesinin manası da üstü kapalı olarak mevcuttur. Zira nasıl ki tevhid cümlesinde “la ilahe” denilerek önce bütün sahte tanrılar zihinlerden siliniyor, sonra da “illallah” ifadesiyle hakiki, tek, eşi ve benzeri bulunmayan Tanrı (Allah) kalbe ve zihne yerleştiriliyorsa, euzü besmele çekildiğinde de önce kulluk ilişkisine engel olan kirli çevre temizleniyor, sonra da bu ilişkinin en uygun anahtarı kullanılmış, doğru kapılar açılmış, sağlıklı bağ kurulmuş oluyor.

          Kur’an dilinde rahman sıfat-ismi de Allah’a mahsustur, başka hiçbir varlık için kullanılmamıştır. Rahman “en uzak geçmişe doğru bütün yaratılmışlara sonsuz ve sınırsız lutuf, ihsan, rahmet bahşeden” demektir. Rahman, rahmetiyle muamele ederken buna mazhar olan varlığın hak etmesine, layık olmasına bakmaz, bu sıfatın tecellisi yağmur gibi her şeyin üzerine yağar, güneş gibi her şeyi ısıtır ve aydınlatır.

          Rahim “çok merhametli, rahmeti bol” demek olup bu sıfatla kullar da nitelenebilir. Allah’ın rahim sıfat-ismi O’nun, daha ziyade kullarının gelecekte elde etmek üzere hak ettikleri, layık oldukları sınırsız rahmetini, lutuf ve merhametini ifade etmektedir. “Esirgemek” ve “bağışlamak” bu sonsuz, engin ve etkisi çeşitli rahmetin ancak bir parçası, etkilerinin yalnızca bir çeşididir.

        • 7

          Fatiha Suresi Ne Zaman Okunur?

          Fatiha suresinin İslam alimlerine göre çok sayıda sırrı bulunur. Fatiha suresi ne zaman okunmalıdır sorusunun yanıtı şu şekildedir:

          Fatiha Suresi'ni öğrenmek, düzgün okumak, farz ve müstehap namazların birinci ve ikinci rekatlarında okumak her mükellef için farzdır.

          Namaz kılan şahıs, namazın üçüncü ve dördüncü rekatlarında, Fatiha Suresi veya Tesbihat-ı Erbaa’yı okumak arasında seçme hakkına sahiptir. Namazın üçüncü ve dördüncü rekatlarında, Fatiha Suresi'nin mi yoksa Tesbihat-ı Erbaa’nın mı okunmasının daha iyi olduğu noktasında, farklı görüşler bulunmaktadır.

          Namazın birinci rekatında Fatiha Suresi'ne başlamadan önce ‘‘Euzu billahi mineş-Şeytanir-Racim’’ demek müstahaptır; fakat namazdayken Fatiha Suresi'nin sonunda ‘‘Amin’’ demek, haramdır ve aynı zamanda namazın da batıl olmasına sebep olmaktadır.

          Nafile ve müstahap namazlarda eğer özel bir surenin okunması istenilmemişse, sadece Fatiha Suresi'nin okunması caiz ve yeterlidir.

          Fatiha Suresi'nin birçok yerde, özellikle de farz namazlardan sonra veya hastanın yattığı yatağın başı ucunda veyahut da ölünün kabre koyulduğu esnada ve İmam Hüseyin’in (a.s) Türbesi ve etrafından türbet (toprak) alırken okunması müstehaptır.

          Fatiha Suresi Ölüler İçin Okunur Mu?

          Fatiha Suresi'ni birçok yerde, özellikle de farz namazlardan sonra veya hastanın yattığı yatağın başucunda yada ölünün kabre koyulduğu esnada okumak müstahaptır.

          Müslümanlara özgü örf bu geleneklerde oldukça yaygın bir şekilde okunur. Özellikle de ölülerin günahlarının bağışlanmasını talep ettiklerinde veya ölüleri anmak ve yad etmek istediklerinde her daim Fatiha Suresi okunur.

        • 8

          Fatiha Suresi Kaç Ayet?

          Fatiha Suresi 7 ayetten oluşmaktadır.

          Fatiha Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüzde Yer Alıyor?

          Fatiha Suresi, Kur’an-ı Kerim’de en başta yer alır ve 1. cüzde bulunur.

          Fatiha Suresi Abdestsiz Okunur Mu?

          Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.

          Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Fatiha suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)

          Keza, başörtüsü olmadan da Fatiha suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olunması tavsiye edilmektedir.

          Fatiha Suresi Adetliyken Okunur Mu?

          Fatiha suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.

        Haberi Hazırlayan: Mehmet Kerem Hançer
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa