Bütçede başarılıyız, bir de siyasi istikrar olsa

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Ocak-Mayıs döneminde bütçenin 2 milyar 60 milyon YTL açık verdiğini açıkladı. Beş ayda yılsonu bütçe açık hedefi olan 18 milyar YTL’nin yüzde 11,4’ünün gerçekleştiğini ifade eden Unakıtan, Mayıs ayında da bütçenin 3 milyar 389 milyon YTL fazla verdiğini bildirdi. Türkiye ekonomisinin küresel krizlerden sınırlı derecede etkilendiğini savunan Unakıtan, “Ah bir de siyasal istikrarı sağlasak var ya önümüzde kimse duramaz. Ama ne yapalım” dedi. Ekonominin ülkenin bir numaralı gündemi olması ve siyasi belirsizlik yaratılmaması gerektiğini ifade eden Unakıtan, “Koskoca iktidar partisi kapanacak mı kapanmayacak mı bir belirsizlik, ekonomi için risktir” diye konuştu. Bütçe fazla verdiği için kamu kurumlarından ek ödenek talepleri geldiğini söyleyen Unakıtan, “Bakanlıklara, arkadaşlara söylüyorum; kimse benden ilave ödenek istemeye gelmesin. Sakın o yanlışa düşmesinler” dedi. Unakıtan, özelleştirme çalışmaları ile ilgili bilgi verirken, Milli Piyango işletme hakkı devri için sürecin bu ay başlayacağını, Halkbank’ta özelleştirme stratejisinin önümüzdeki haftalarda kesinleşeceğini ve enerji özelleştirmesinde üretim de dahil edilerek bu yıl içinde uygulamaya geçilecek yeni bir strateji oluşturulacağını söyledi.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 2008 yılı mayıs ayında bütçe uygulama sonuçlarının program hedefleri ile uyumlu şekilde gerçekleştiğini belirterek, ''mayıs ayında, 3 milyar 389 milyon YTL bütçe fazla verildi'' dedi.

Unakıtan, Güncel Ekonomik Gelişmeler ve 2008 Ocak-Mayıs Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Uygulamaları sonuçlarını açıkladı. Geçen yılın mayıs ayında 2 milyar 36 milyon YTL bütçe fazlası verildiği dikkate alındığında bu yılın aynı döneminde bütçe fazlasının yüzde 66,4 oranında artış gösterdiğini kaydeden Unakıtan, aynı ayda merkezi bütçe yönetim giderlerinin 15 milyar 823 milyon YTL, faiz hariç bütçe giderlerinin de 14 milyar 141 milyon YTL olduğunu söyledi. Bakan Unakıtan, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 19 milyar 212 milyon YTL olduğunu ifade ederek, bu rakamın içinde vergi gelirlerinin miktarının 16 milyar 902 milyon YTL, 603 milyon YTL teşebbüs, 27 milyon YTL sermaye ve 1 milyar 193 milyon YTL'de diğer gelirlerin olduğunu bildirdi. Unakıtan, mayıs ayında faiz dışı fazlanın da 5 milyar 70 milyon YTL olarak gerektiğini kaydetti.

-OCAK-MAYIS-

Maliye Bakanı Unakıtan, ocak-mayıs sonu itibariyle merkezi yönetim bütçe giderlerinin 86 milyar 23 milyon YTL olduğunu bildirdi.

Unakıtan, faiz hariç bütçe giderlerinin 66 milyar 425 milyon olduğunu, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 83 milyar 962 milyon YTL, bütçe açığının da 2 milyar 60 milyon YTL olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:

''Neredeyse yılın yarısına yaklaştık, 5 ay geçti artık bize önemli fikirler vermeye başladı bütçe uygulamaları. Ama yine de biz her zaman neticeye bakarız, sene sonundaki rakam esas bizim için, o zamana kadar her türlü rakama ihtiyatla yaklaşırız. Sene sonunda hedeflenen bütçe açığı 18 milyar, 5 ay sonunda bu 2 milyar YTL oldu. Ama 5 aylık neticemiz de bu.

Bu yılın Ocak- Mayıs döneminde bütçe açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,4 oranında azaldı. Böylece ilk 5 ay sonunda yıl sonu bütçe açığı hedefinin sadece yüzde 11,4'ü gerçekleşti.

İktidara geldiğimiz günden beri her ay bütçe sonuçlarını açıklıyoruz. Mali tatil oldu, o zaman 2 aylık birden yaptık, o dönemde gene aynısını yapacağız.''

Bakan Unakıtan, bütçe giderlerinin yüzde 41'inin ocak-mayısta iken, bu yılın aynı döneminde bütçe ödeneklerinin yüzde 38,7'sinin kullanıldığını söyledi.

2008 ocak-mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre, faiz hariç bütçe giderlerinin yüzde 11, vergi gelirlerinin yüzde 18,3 oranında arttığını söyledi.

Unakıtan, 2007 yılı ocak-mayıs döneminde vergi gelirlerinin faiz hariç bütçe giderlerini karşılayamaz iken, 2008 yılının aynı döneminde vergi gelirlerinin yüzde 94,8'inin faiz hariç bütçe giderlerini karşıladığını belirterek, ''Yani artık topladığımız vergi gelirler, faiz hariç giderlerimizi karşılıyor üstüne de para kalıyor. Ocak-mayıs döneminde vergi gelirlerinin yüzde 40,9'u tahsil edildi'' diye konuştu.

-MEMUR ZAMMI-

Bütçedeki en fazla artış kaleminin personel giderleri olduğuna dikkat çeken Unakıtan, şöyle devam etti:

''Personel giderlerinde personelin durumunun iyileştirilmesinden dolayı bu yükleri çekiyoruz. Memura 2 artı 2 verdiniz deniliyor. Temmuzda enflasyon çıkacak. O enflasyona göre bütçe genel müdürlüğü memura verilecek zammı hesap edecek ona göre de vereceğiz. 3 Temmuz da enflasyon ilan ediliyor, sonra hesaplamaları yaparız.''

Bu yıl bütçedeki vergi gelirlerinin yüzde 40,9'unun tahsil edildiğini ifade eden Bakan Unakıtan, geçen yılın bütçe rakamlarından daha iyi rakamlar ortaya çıktığını söyledi. Unakıtan, ''Ama biz geçen yıl da başarılıydık. Bu yıl iyinin de iyisi gibi bir şey oluyor'' dedi.

ÖZELLEŞTİRMEYE DEVAM

AK Parti hükümetleri döneinde 49 milyar dolar özelleştirme yaptıklarını hatırlatan Unakıtan, buna aynı şekilde devam edeceklerini söyledi.

Türkiye'nin tam rekabeti sağlayabilmek için özelleştirme yapmak zorunda olduğunu belirten Unakıtan, "Petkim bizim gözbebeğimizdi. Ama kendisini geliştiremedi. Eskiden Türkiye'nin ihtiyacının tamamını karşılarken şimdi dörtte birini karşılıyor. Neden? Çünkü bir tane var, rekabet yok.. Özelleştirmeden sonra göreceksiniz dev adımlarla ilerleyecek" dedi.

Unakıtan, şans oyunları, köprü ve otoyollar ile şeker fabrikalarının özelleştirileceğini, elektirik sektöründe de yeni bir üretim stratejisinin belirleneceğini kaydetti.

Maliye Bakanı Unakıtan, 2008 Ocak-Mayıs Bütçe Gerçekleşmeleri'ne yönelik bir basın toplantısı düzenledi. Toplantının başında dünya ekonomisindeki olumsuz gelişmelere değinen ve global ekonomilerin daha önce yaşamadığı bir krizi tecrübe ettiğini hatırlatan Unakıtan, Türkiye'nin de bu durumdan etkilendiğini belirtti.

-TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER-

Türkiye ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Unakıtan,

göreve geldiklerinde Türkiye'nin 230 milyar dolarlık bir ekonomik

büyüklüğe sahip olduğunu, bu rakamın, 2007 sonunda 660 milyar dolara

ulaştığını anlattı.

Dünyada yaşanan krizin Türkiye ekonomisini de etkilediğine işaret eden

Unakıtan, ancak ekonomide sağlanan gelişmeler sonrasında 2001'deki gibi

kriz senaryolarının geride kaldığını söyledi.

Dışarıdaki gelişmelerin yanı sıra içerideki belirsizliklerin de büyüme

hızını yavaşlattığını vurgulayan Unakıtan, Türkiye'de birkaç yıl eskiden

olduğu gibi yüzde 7-8'lik büyüme rakamlarının yakalanamayacağını dile

getirdi. Unakıtan, ancak Türkiye'nin ileride tekrar yüksek büyümeye

kavuşacağını da ifade etti.

Mali disiplin ve bütçe açıkları yönünden de Türkiye'nin fevkalade iyi

durumda bulunduğunu söyleyen Maliye Bakanı, ihracatın sürekli arttığını,

ihracattaki artış hızının da yüzde 30-40'ları bulduğunu kaydetti.

-''ENFLASYON İTHAL EDİYORUZ''-

Mayıs ayında sanayi üretiminde de artış kaydediliğine işaret eden

Unakıtan, enflasyonla ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu:

''Talepteki yavaşlamaya rağmen gıda ve enerji fiyatları nedeniyle

enflasyon artmaya başladı. Petrol fiyatları 140 dolarlara tırmandı, bu

akıl almaz bir yükseliş. Dünya için de en büyük risklerden birisi bu.

Dışarıdan gıda maddesi ve enerji alan ülkelerin durumları gittikçe

güçleşiyor. Türkiye enflasyon ithal eden bir ülke konumuna geldi.

Enflasyonun yüzde 70'i gıda ve enerji kaynaklı. Dünyadaki artışlar,

Türkiye'deki artışları tetikliyor, Türkiye'ye enflasyon ithal ediyor.

Buralarda düzelme olursa Türkiye'de de düzelme olacak. Bu konjonktürel

durumların değişeceğini tahmin ediyorum. Bu değişim 2008'e kolay kolay

yansımaz. Belki 2008'in son ve üçüncü çeyreğinde bazı gelişmeler olması

mümkün.

Ama, dışarıda bunlar oluyor diye enflasyonla mücadeleyi bırakmış

değiliz. Enflasyonun tekrar tek hanelere indirmek en büyük hedefimiz. AB

ülkeleri seviyesine indirmek en temel hedefimiz. Merkez Bankası'nın sıkı

para politikasını destekliyoruz. Sıkı Maliye politikalarıyla da bunu

desteklemeye devam edeceğiz. Eğer bu şekilde hareket etmezsek, Türkiye,

eski günleri yaşayabilir. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Reformlara

aynen devam. Bugünkü sıkıntılar içinde bile Türkiye'nin bir numaralı

gündemi ekonomi.''

-1 KİTAP KOCA TÜRKİYE'Yİ GÖTÜRDÜ-

Maliye Bakanı Unakıtan, borç yapımızda olumlu gelişme sağlandığını ve

borçların GSYİH'nın yüzde 38,8'ine gerilediğini de belirtti.

2012'de bu oranı yüzde 30'a indireceklerini ifade eden Unakıtan, söz

konusu oranın İtalya'da yüzde 104,6, Fransa'da yüzde 64,2, Yunanistan'da

ise yüzde 93,3 olduğuna dikkat çekti.

Faizlerde ise son dönemde, enflasyondaki yükselişe parelel bir artış

yaşandığını vurgulayan Unakıtan, ''Dışarıdaki ve içerideki bir takım

belirsizlikler nedeniyle son günlerde gittikçe artan faizlerin en iyi

ilacı enflasyonu indirmek, belirsizlikleri kaldırmak ve mali disiplini

daha da sıkılaştırmak'' diye konuştu.

Orta Vadeli Mali Planla 2012'ye kadarki hedefleri ortaya koyduklarını da

hatırlatan Maliye Bakanı, şöyle devam etti:

''Maliye politikalarının öngörülebilir olması o ülkenin itibarını

arttırır. Bunu yapmak da cesaret ister. Bu yapılanlar geçmişte asla

yapılamadı. Akşam yattık, sabah başka ekonomiyle karşılaştık. Akşam

yattık, sabah dolar 2 misli artmış, faizler fırlamış, gecelik faizler

yüzde 5000'leri gördü.

Türkiye için ileri geri konuşanları o günleri hatırlamaya davet

ediyorum. Anayasa kitabı fırlatıldı, ekonomi battı. Şimdi ekonomiyi ne

kadar geçlendirmişiz ki, dünyada 1 değil, 3 kriz oluyor, Türk ekonomisi

bunları en hafif şekilde atlatabiliyor. Bu ekonominin güçlü hale

getirilmesinin sonucu. Anayasa Mahkemesi karar da vermiyor. 1 kitap koca

Türkiye'yi götürdü. Onunla mukayese yaparsanız, bunu anlarsınız.''

-PETROL FİYATLARINDAKİ ARTIŞ-

Son zamanlarda ihracatın ithalatı karşılama oranının giderek arttığını,

ama Türkiye'nin enerjiye harcadığı paranın 40 milyar doları aştığını

vurgulayan Unakıtan, akaryakıt hammaddesindeki 1 dolarlık artışın

Türkiye'ye 500 milyon dolara malolduğunu bildirdi. ''Şimdi hammadde

fiyatları 1 dolar değil, 10 dolar, 10 dolar artıyor'' diyen Unakıtan,

eskiden bu fiyatlarla karşılaşılsaydı, milletin benzin kuyruklarında

benzin bulamayacağını savundu.

Basın toplantısında cari açıkla ilgili görüşlerini de açıklayan

Unakıtan, ''Enerji fiyatlarında bu artış olmasaydı, cari açığın GSYİH'ya

oranı yüzde 2,7 olacaktı'' dedi.

Türkiye'nin son 3 yılda 52 milyar dolara yakın doğrudan yabancı sermaye

çektiğini, gelecek 3 yılda ise 58 milyar dolarlık bir yabancı sermaye

hedeflendiğini vurgulayan Unakıtan, ancak son dönemdeki belirsizlikler

nedeniyle bu yıl iyimser tahminle 14-17 milyar dolar arasında bir

yabancı sermaye beklediklerini anlattı.

-MP'DE ÖZELLEŞTİRME SÜRECİ BU AY BAŞLIYOR-

Özelleştirme çalışmaları hakkında da bilgi veren Unakıtan, Türkiye'nin

AK Parti hükümeti döneminde 49 milyar dolarlık özelleştirme yaptığını,

özelleştirmelerin para bulmak için değil, rekabet şartları için

gerçekleştirildiğini kaydetti. Unakıtan, şans oyunlarının işletme hakkı

devri sürecinin bu ay başlayacağını, otoyol ve köprü özelleştirmelerinin

devam ettiğini, Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine dönük

çalışmaların da bu yıl sonuna bitirilmesinin öngörüldüğünü söyledi.

Halk Bankasının kamu hissesinin özelleştirilmesi stratejisinin

önümüzdeki haftalarda belirleneceğini ifade eden Unakıtan, enerji

dağıtım ihalelerinin de başlayacağını vurguladı.

"KİMSE PARA MARA İSTEMESİN"

Bu arada Unakıtan, bütçenin fazla vermesi nedeniyle bazı kamu

kuruluşlarından ilave ödenek talebi geldiğini belirterek, şunları

söyledi:

''Birçok kamu kuruluşlarından 'A efendim bu sene, dün bütçe fazla

vermiş, ondan bize biraz verir misiniz?' Veremeyiz. Öyle bir şey yok.

Yani bütün arkadaşlara, bütün bakanlıklara da duyurmak istiyorum. Bizim,

'Mayıs ayında fazla verdi' dememiz, geçen sene de vermiştik, bu sene

biraz daha fazla verdik. Bunun manası, 'size daha fazla para vereceğiz'

değil, öyle bir şey yok. Kimse benden tekrar ilave para istemeye, ödenek

istemeye gelmesin. Ödeneği koymuşum baştan, sene başından neyse o.

Herkes onun içerisinde hareket etmek mecburiyetinde. Kimseden artırma

talebi sakın ha gelmesin. Böyle bir yanlışa düşmesinler. Bu o manada

değildir. Onu da burada söylemiş olayım. Çünkü Bütçe Genel Müdürü boyuna

telefonlara cevap veriyor. 'Ya sizin bütçeniz fazla vermiş. Bakanım bize

şu kadar bir para versin' diyorlar. Bakanlıklar söylüyor bunu, valiler

söylüyor, belediye başkanları... Yok böyle bir şey. Para mara yok.''