Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Böyle giderse kumbaraya koymaya para kalmayacak - Makro Ekonomi Haberleri

        enflasyonun, tansiyon gibi kötü bir şey olduğunu belirterek, ''Bunun az

        yükseği, çok yükseği olmaz. Türkiye'nin enflasyonla başa çıkmaya gücü

        yettiğine göre, bu konuda taviz verilmeden devam edilmesi lazım'' dedi.

        Özince, İş Bankası'nın banka şubesini karnesini getiren ilk 1 milyon

        ilköğretim öğrencisine kitap armağan edeceği ''Karneni Göster, Kitabını

        Al'' kampanyasına ilişkin basın toplantısının ardından, gazetecilerin

        piyasalara ve ekonomiye ilişkin sorularını yanıtladı.

        Bir gazetecinin, ''Enflasyon hedeflemesi şaşmış, faiz yükseliyor, siyasi

        belirsizlik var. Böyle bir ortamda kriz değil ama ona benzer bir

        olumsuzluk söz konusu olur mu?'' sorusu üzerine, Özince, ''Kriz olması

        hiç önemli değil. Ama bizi bir tembelliğe ve ilkesizliğe itmesinden

        endişe ederim'' diye konuştu.

        Dün Anadolu'nun birkaç şehrine gittiğini anlatan Özince, konuştukları

        insanların hep enflasyonun bir miktar yüksek olmasına göz yumulup,

        ekonominin rahatlatılmasının daha yerinde olup olmayacağı sorusunu

        sorduklarını belirterek, şöyle devam etti.

        ''Bu aynen şuna benziyor. 'Biz biraz daha fazla yesek, şişmanlasak acaba

        daha gürbüz ve daha sağlıklı mı oluruz?'. Hayır, hiç ilgisi yok.

        Enflasyon, tansiyon gibi birşey. Bunun az yükseği, çok yükseği olmaz.

        Yüksek oldu mu, yüksektir. Türkiye'nin enflasyonla başa çıkmaya gücü

        yettiğine göre bu konuda taviz verilmeden devam edilmesi lazım. Türkiye

        neyle övünmüştür. 'Maastricht kriterlerini karşılayan ülke oldum'

        diyebilmiştir. Bugün AB'ye girmeye çabalayan ülkelerden daha iyi

        ekonomik performans gösterdiğini öne sürmüştür. Niye buna devam etmesin?

        Niye bundan vazgeçsin? Böyle saçmalık olur mu? Bir vatandaş ve ebeveyn

        olarak bu konularda özellikle eleştirel konuşanların sonraki nesilleri

        düşünerek konuşmasını veya düşünerek hep mantıklarını oluşturmasını arzu

        ediyorum.''

        Enflasyon hedeflerinin revize edilmesinin, taviz gibi yorumlanıp

        yorumlanamayacağı yönündeki bir soru üzerine de Özince, bu gerçeğin

        kabul edildiğini ifade ederek, ''Kime taviz? Nasıl istersek öyle

        algılayabiliriz. Bana göre gerçeği kabul ettik. Bana göre gerçekçi bir

        yaklaşım. Bu yukarıya revize edildiği gibi, ümit ediyorum bir süre sonra

        aşağı doğru yeniden revize edilmeye başlar. Yoksa her yönden çok kötü

        etkileneceğiz. Biz bunu istemeyelim. Özellikle ücretli kesim olarak

        bundan çok kötü etkileneceğiz. Bir vergi daha ödemek istemiyorsak,

        bununla hep beraber mücadele etmemiz lazım'' diye konuştu.

        -''GÜNLÜK HAREKETLER ÜZERİNDE DURMUYORUM''-

        Ersin Özince, faizlerdeki yükselişe ilişkin bir soru üzerine de, bunu

        umursamadığını dile getirerek, faizlerin yükselmesinin hoş bir şey

        olmadığını, ancak kendisinin günlük hareketler üzerinde durmadığını

        söyledi.

        Faizlerin yükselebileceğini ve bu düşünceyi daha önceden paylaştığını

        aktaran Özince, bu nedenle konut kredisinin ucuz olduğunu söylediğini de

        hatırlattı.

        Hem dünyadaki trendler hem de Türkiye'de son dönemdeki gelişmelerin en

        çok kamu borçlanmasının maliyetini artıran faiz yükselmesini gündeme

        getirdiğine işaret eden Özince, bunun iyi bir şey olmadığını, bu

        olumsuzluğun ancak ekonomik ve siyası istikrara ağırlık verilerek

        aşılabileceğini kaydetti.

        Özince, ''Ama yükselmenin sürekli olacağı ve artarak devam edeceği

        kanaati taşımıyorum. En azından bankacılık sektöründe, İş Bankası

        özelinde böyle bir beklentimiz yok. Belki likidite konusunda hassasiyeti

        olanlar vardır ama bizde şu anda böyle bir düşünce yok'' görüşünü

        aktardı.

        Yabancıların aldıkları pozisyona ilişkin bir soru üzerine ise Özince,

        cari açığın finansman kompozisyonuna bakıldığında yabancı

        yatırımcıların, yani yurt dışı fonların özellikle portföy yatırımları

        yönünden terse döndüğünün görülmeye başlandığını, portföy yatırımcısında

        özellikle kısa vadeli tercihler açısından biraz daha kısa vadeli

        yoğunlaşma ve azalma eğilimi olduğunu söyledi.

        Türkiye'nin mutlaka bir şekilde yabancı yatırımcıyla ilgili istikrarı

        sağlayacak hem istikrar hem de mevzuat ortamını oluşturması gerektiğini

        belirten Özince, ''Sonuçta, bugün Türkiye'deki para ve sermaye

        piyasasında bizlerin ve hatta Türk Merkez Bankası, Hazinesinin, yani

        Türk ekonomisinin baş aktörlerinin büyük ölçüde bir hakimiyeti olduğunu

        düşünmüyorum'' dedi.

        -''ÇOCUKLARIN BORÇ ÖDEMEYE GÜÇLERİ YETMEYECEK''-

        İş Bankası Genel Müdürü Özince, yatırımcılara ne önerdiği sorusunu ise

        şöyle yanıtladı:

        ''Ne önerebilirim? Böyle güzel faiz... Harika. Ama çocuklara ne

        önereceğiz onu bilemiyoruz. Kitap önerdik de, böyle giderse ikincisini

        almaya borç ödemeye güçleri yetmeyecek. Kumbaraya koymaya para

        kalmayacak. Paralar faiz bütçesine gidecek. Çocuk yapacağız. Ama ne

        yazık ki. Borçlu çocuklar yapacağız'' dedi.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa