'Yeni sanayinin kurulmasına izin yok'

Topbaş, incelemelerde bulunmak üzere gittiği Tataristan'ın başkenti Kazan'da 1/100.000'lik planlarla ilgili basında yer alan haberlere ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Planın bir bilimsel çalışmanın sonucunda oluşturulduğunu belirten Topbaş, artık kişilerin, birtakım kuruluşların kendilerince herhangi bir bölgeyi kendi gelişim alanı olarak görmemeleri gerektiğini söyledi. Altyapı ve ulaşım imkanlarının buna göre tasarlandığını, planların sistematiğinin doğru kurulmaması halinde sıkıntı oluştuğunu dile getiren Topbaş, bu nedenle bundan sonra İstanbul'un geleceğinin daha planlı olması için bir plan çıkardıklarını anlattı.

''SANAYİNİN YÜZDE 37'Sİ İSTANBUL'DA''

Bu plan doğrultusunda kentin geleceğini tasarladıklarını kaydeden Topbaş, bu planda öngörülen hizmet sektörünü, yerleşim alanlarını, kentin kültür, sanat, aktivite mekanlarını, kongre merkezi, ticaret ve yerleşim yerlerini, tarım arazilerini bütün olarak düzenlendiklerini söyledi.

Bu planın bir noktada kentin anayasası olduğunun altını çizen Topbaş, şöyle konuştu:

''Bu planda İstanbul'un bundan sonra bir sanayiyi kabul edecek, yeni sanayi bölgeleri oluşturacak düzeyde olmadığını, yeni alanlar bulmak gerektiği bilimsel çalışmalar sonucu ortaya çıktı. Türkiye'nin sanayisinin yüzde 37'si İstanbul'da. Bu sanayi yoğunluğunun devam etmesi halinde o nispette göç alması anlamına gelmekte. Teknolojik sanayi var. Daha çok bilgiye dayalı sanayi var. Biz bunlara karşı değiliz. Bunların olması gerekiyor ama emek yoğun sanayi artık İstanbul'da yeni bölgelerde olmaması lazım. Biz planı hazırlarken artık sanayi niteliği yitiren bölgeleri tekrar planlara işlemediler. Çünkü artık oralarda araziler daha kıymetlenmiş, sanayi yerine orasının ticaret ve hizmet bölgeleri haline gelme imkanları var.''

Kağıthane-Cendere Vadisi, Kartal, Maltepe-Dragos gibi mekanların sanayi bölgesi işlevini yitirdiğini vurgulayan Topbaş, buraların çok daha farklı ve getirisi olan alanlara dönüşmesi gerektiğini belirtti.

Topbaş, ''Planlar yapıldığında bugün için oralarda bulunan sanayiye 'hadi kalkın, boşaltın' demiyorsunuz ama bundan sonra o bölgelerde yeni sanayi oluşmayacağı gibi, o sanayi bölgelerinin yeni ruhsat alma ve yeni değişime girmeleri süreci devam etmeyecektir. Şu anda mevcut haliyle devam etmelerinde bir sorun yok. Mevcut haliyle devam edebiliyorlar. Bu noktada yanlış bir değerlendirmenin olduğunu düşünüyorum. Sanki artık sanayi İstanbul'dan boşaltılıyor, sanayi taşınmaya zorlanıyor gibi bir şey yok. Ancak bundan sonra yeni sanayi kurulmasına izin verilmeyecek. Yeni sanayi alanları açılmaması anlamına gelmektedir bu plan'' dedi.

İDO VE İGDAŞ'IN ÖZELLEŞTİRİLMESİ

Topbaş, İDO ve İGDAŞ'in özelleştirilmesi konusunda ise yasa gereği belediyenin, şirketlerini özelleştirmesi gerektiğini anlattı.

Özelleştirmeyi halka arz veya blok satış yöntemiyle yapacaklarını kaydeden Topbaş, seçimden önce de bu konunun gündeme getirildiğini anlattı.

''Bu şirketleri özelleştirip başta ulaşım olmak İstanbul'un kendi yatırımlarına kullanacağımızdan söz etmiştik'' diyen Topbaş, şunları söyledi:

''Bu çalışmaları yaparken İstanbul ve İstanbullular'ın lehine, elimizden çıkarma pahasına, olursa olsun değil, gerçek değerini bulduğumuz takdirde bu şirketleri satacağız. Şirketlerin gücünü, başarısını ve kalitesini biliyoruz. Değerlendirmeleri mutlaka yapıyoruz. İstenilen noktaya gelmediği, istediğimiz bedeli bulmadığımız takdirde İDO ve İGDAŞ'ı satmayız. İyi bir fiyat verilmediği takdirde vermeyiz.''