Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Bu sorular her zaman aklıma takıldı! - Makro Ekonomi Haberleri

        Paranız var, zor kazandınız.. Krizler geldi, krizler geçti... Peki paranızı "kimler, nasıl" yönetti ?

        Bu sorular "her zaman" aklıma takıldı. Kendi adıma değil, sizin adınıza takıldı.

        "Param var, ne yaptım, ne yapmalıyım" gerçeğinden yola çıkarak "aklımdaki bütün detayları", özellikle "emeklilik şirketlerini de" içine alacak şekilde sizlere aktaracağım...

        İşte sorular...

        * Emeklilik şirketleri fonlarını portföy yönetim şirketlerine yönettiriyor... Yönetim, vatandaşın 'risk kabul etme' profiline göre yapılıyor! Acaba bu kriter çalışıyor mu? Vatandaşa, hayatı boyunca biriktirdiği paranın riskli seçenekte yok olabileceği iyi anlatılıyor mu! Tekrar ediyorum; riskli "seçenekler" için!

        Bu noktada konuyu biraz açalım...

        Anlatmak istediğim durum; normal bir portföy yönetim şirketine para yatırmaktan çok farklı. "Fazla bir paranın değerlenmesi amacı ile risk alınması" ile "iş yapamaz hale gelince kullanılacak paranın değerlendirilmesi" çok iyi ayırt edilmeli... Bir not düşmem gerekli: Emekliliğinizde "kullanacağınız" parayı "sağlam kriterlere" bağlayın!

        Devam edelim...

        *1999-2000 veya 2007-2009 tipi bir kriz olursa, portföy yönetim şirketleri "risksiz" olarak nitelenen parayı yanlış yönetim sonucu kaybederlerse veya yetersiz hale getirirlerse ne olacak?

        Bunu da açayım... Diyelim ki; yükselirken veya düşerken; risksiz sınıfı plan için 1 milyon 650 bin seviyesinden döviz aldılar ve yaklaşık X yıldır pozisyonu koruyorlar. Risksiz gibi görünüyor ama fırsat getiriden kaybedilen sadece basit faiz bile ciddi bir zarar. Bir emeklilik fonunda, ileride dağıtılacak paranın X yıl üstünde fırsat getiri kaybetmesi veya yerinde sayması ciddi bir sorun mu değil mi! Para "yerinde" sayıyor, nominal olarak değer kaybetmiyor! Acaba bu değelendirme "ne kadar" doğru!

        *Hazine bonosu, diğer ifadesiyle "devlete borç verme" kavramı bitti veya faiz çok düştü. Şirketler fonları hangi enstrümanda değerlendiriyor? Bugün gördüğümüz "faiz seviyesi" ile "risk almadan" para nasıl "ileriye dönük olarak" değerleniyor? Daha açık sorayım; bu kadar parayı vatandaştan "emeklilik adı altında" topluyoruz... Peki Devlete borç vermenin olmadığı ortamda mevcut enstrümanlar, parayı değerlendirmeye yetecek mi? Yeni enstrümanlara ihtiyacımız yok mu?

        * 2000-2001 arasında ve özellikle son üç yılda "en kurtların bile" yanlış stratejilerde boğulduğunu, yanlış noktalarda hisse pozisyonu açıp kapattıklarını, dalgalanmalarda 1 milyon 700 bin seviyelerinden dolar aldıklarını yaşayarak gördük... Böyle bir ortam yeniden oluşursa (olmaması her piyasada uçların yaşanmaması mümkün değil) şirketlerde böyle günleri okuyabilecek yeterli personel var mı? Örnek: Son düşüşü öngörerek kaç yönetici dolar sattı? Kaç yönetici dolarda kaldı!

        *Devlete borç vermenin "risksiz" olarak algılandığı bir ortamda, bu tip uygulamalar, "devletin sırtından emeklilik yükünü alıyoruz" görüntüsü altında yükü diğer taraftan tekrar devlete yüklemez mi? Diğer enstrümanlar da "risksiz" sınıfa dahil edilirse; bence doğrusu budur, sadece devlete borç vermek risksiz olamaz, bunları seçebilecek ve ortamı siyasi-ekonomik anlamda doğru okuyabilecek yeterli personel var mı?

        *Son 3 yıl içinde aldığınız emeklilik fonu; dolar bazında yüzde X'lik bir faiz kazancı sağlarken ve en önemlisi yıllık yüzde X üzerinde İMKB getirişi sağlanabilecek bir ortam varken; "fırsatları" ne kadar değerlendirebildiler?

        Değerli yatırımcılar, bu soruları daha uzatabilirim ama burada keseceğim...

        Benim size tavsiyem; paranızı "kime, hangi kuruma, hangi strateji eşliğinde" emanet ettiğinize çok dikkat edin! Önümüzde "getirinin yüksek" ama yanlış pozisyon alınması halinde "kaybın da" aşırı olabileceği günler var! Dikkat!

        Dolarda 'tam dibi' 1.4915'i test ediyoruz

        Dolarda uzun zamandır tartıştığımız 1.4915-1.55 dibini test ediyoruz! Aşağıdaki grafik üzerinde göreceksiniz; burası kırılır ise yeni bir "kanal" açılacak ama daha önce de altını çizdik buranın aşılması için bazı kurallar var...

        Nedir derseniz? DOVV'da 8800-9030 bandının iki kapanış ile yukarı geçilmesi ve Euro-doların 1.4250 üstünde "kalıcı" olması gerekli!

        Burada kesin bir not düşmem gerekli; nasıl 1.55 yukarı zorlanırken "elastisite" gereği 1.55 üstünü gün içinde zorlar ama "kesin kırıldı" demek için erken demiştim, yukarıdaki denklem sağlanmadığı sürece; dolar 1.4915-1.4790 bandında sarksa bile, kesin "kırılma" oldu denemez!

        ybulut@htgazete.com.tr

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa