Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Kart krizine karşı tedbir alınıyor - Makro Ekonomi Haberleri

        1 Ocak 2009 itibariyle tedavüle girecek olan Türk Lirası'nın tanıtım toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, "Bakan Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası yetkilileri önümüzdeki günlerde ABD'ye giderek durumu yerinde inceleyecek, çeşitli incelemeler yapacak" dedi.

        Toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Erdoğan, Erdoğan, bu dönemde makro ve finansal istikrarı sağlamanın üzerinde durulması gereken önemli bir konu olduğuna işaret ederek, ''Özellikle çekler meselesi, tabii ki bankamatikler, kredi kartları, tüketici kredileri. Bunlar üzerinde daha hassas davranmak suretiyle, buralardan bizlere zaaf belirtileri doğmasın istiyoruz. Bunun için de arkadaşlarımız Nazım Bey (Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren) başkanlığında çalışmalarını sürdürecekler. Bu çalışmalardan sonra da buna yönelik bazı adımlar atmayı düşünüyoruz'' açıklamasında bulundu.

        Erdoğan, Ziraat Bankasının özelleştirmesine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de şu anda böyle bir düşünceleri olmadığını bildirdi.

        Böyle bir zamanda, kalkıp da Halk Bankasının özelleştirilmesi veya halka açılmasında yeniden bir sürece girmenin ''akıl karı'' olmadığını vurgulayan Başbakan, ''Yani eğer iyi tüccarsanız bunun zamanlamasını da iyi yapacaksınız. Şu anda bunun zamanı değil, dikkatli olmak zorundayız'' dedi.

        Erdoğan, mevduat garanti tutarlarının yükseltilip, yükseltilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de, bunun da şu anda gündemlerinde bulunmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan, ''Sıkıntı yokken niye adım atalım, sıkıntı olursa o da gündeme gelir'' diye konuştu.

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bankacılık sektöründe eskiye oranlı çok daha korunaklı bir yapı bulunduğunu belirterek, ''Burada rahat olalım. Bankalarımız da çok kararlı ve dikkatli gidiyorlar. Sıkıntı şu anda söz konusu değil'' dedi.

        Merkez Bankası'ndaki Türk Lirası banknot ve madeni paraların tanıtım toplantısında, konuşmaların ardından Başbakan Erdoğan ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

        Erdoğan, global krizle ilgili yeni tedbirlere yönelik bir çalışma olup olmadığı sorusu üzerine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in ilgili bakanlarla sürekli irtibat halinde olduğunu, aynı şekilde Bankalar Birliği temsilcileri ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) gibi kuruluşlarla da bağlantı halinde bulunulduğunu bildirdi.

        Uluslararası piyasalar ile yurt içi piyasanın da yakından izlendiğini kaydeden Erdoğan, ''Atılması gereken adımlarla ilgili ne gerekiyorsa tabii ki bu adımlar atılacak'' diye konuştu.

        Başbakan, Merkez Bankası başta olmak üzere, Hazine ve Ziraat Bankası ile diğer bankaların temsilcileriyle de görüşmeler yapıldığı ifade etti.

        Bu ay Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve diğer ilgililerin (Dünya Bankası-IMF toplantıları için) ABD'de olacağına da dikkat çeken Erdoğan, ABD'deki çalışmalar sırasında çeşitli temaslarda da bulunulacağını belirtti.

        Makro istikrar ve siyasi istikrarı koruma noktasında hassas bir şekilde çalışmaları sürdürdüklerini söyleyen Erdoğan, gelişmelerle ilgili gerektiğinde açıklama yapıldığını da hatırlattı.

        ''SIKINTI SÖZ KONUSU DEĞİL''

        Başbakan Erdoğan,bankaların tamamının BDDK'nın kontrolünde, takibinde bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

        ''Gerek Fortis olsun, gerek Dexia olsun bu bankalar da yine aynı şekilde bu takibin içerisindeler ve BDDK tarafından ilgili banka yönetimleriyle bütün görüşmeler yapılmakta. Ben burada herhangi bir sıkıntı doğacağını düşünmüyorum. Bunlar aşılacaktır ve onların da bütün oradaki mudileri rahat olsun tavsiyesini burada tekrarlıyorum.

        Ülkemizde bizim şu anda böyle bir sıkıntı, böyle bir durum söz konusu değil, hepsi yakın takiptedir. Zaten böyle bir durum olacak olsa BDDK bunları bize rapor eder. Böyle bir şey söz konusu değil ve bizim bankacılık sistemimiz 2000'li yıllarda yaşanan o atmosferi kesinlikle yaşamıyor, hiç böyle bir şey yok. Burada rahat olalım. Düşünün o zamanlar yüzde 30, 35'lere varan kredilerde risk vardı. Ama şu anda böyle bir şey yok. Bankalarımızda çok kararlı ve dikkatli gidiyorlar. Bizler de bunu yakından takip ediyoruz. BDDK zaten bu konuda tavizsiz bu işi takip ediyor. Şüphesiz ki rehavete kapılmayacağız, dikkatli olacağız ama böyle bir sıkıntımız şu anda söz konusu değil.''

        ''MORTGAGE SİSTEMİNİ TOKİ İLE ALTERNATİFİNİ ORTAYA KOYARAK SİGORTA ETTİK''

        Başbakan Erdoğan, kapitalizmin tartışılmaya başlandığını, Türkiye'de de bu tür analizler yapılıp yapılmadığını soran bir gazeteciye de, her sistemin süreç içinde kendini güncelleyeceğini ifade etti.

        Komünizmin de belki kendini güncelleyemediği için bir çöküş yaşadığını kaydeden Erdoğan, Türkiye olarak öncelikle kendimize bakmak durumunda olduğumuzu vurguladı.

        Türkiye'de dünyadaki sistemlerden esinlenerek bir yapı oluşturduklarını, sosyal adalete dayalı bu yapı içinde sağlam bir bütçeye yer verdiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi:

        ''Rezervlerimiz sağlam, böyle bir noktadayız. Sağlam olmanın yanında da şu anda Türkiye'nin kendi boyutunda yüksek bir rezerve sahip olduğunu görüyoruz. Bunlar Türkiye'yi şu anda rahatlatan, riski en az olan ülkeler arasında sokan bir durumdur. Nitekim Türkiye'yi yakından takip edenler de bunu açıklıyorlar.

        Bankalarımızın sermaye yapısı da zayıf değil. Önüne gelene (gel sen de banka kur) diyen bir yapı mevcut değil. Eskiye oranla çok daha korunaklı bir bankacılık yapımız var. Burada onlarla ciddi farkımız var.

        Mortgage sistemi ABD'yi nereye getirdi? Biz olaya sadece mortgage sistemiyle yüklenmedik. Sistemi getirdik ama TOKİ ile alternatifini ortaya koyarak sigorta ettik. Şu anda 320 bin konut inşası var, yaklaşık 200 bini teslim edildi, 10 yıl, 20 yıl vadeyle. Mortgage giden çok az, dolayısıyla bizi hiç mi hiç etkilemiş değil.''

        IMF İLE İLİŞKİLER

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ilişkiler konusunu değerlendirirken, öncelikle ABD'de buna ilişkin görüşmelerin yapılması gerektiğini belirtti. Küresel mali ekonomik krizin olduğu ortamda bu ilişkilerin daha dikkatli sürdürmek gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, ''bakanımız (Devlet Bakanı Mehmet Şimşek) görüşmeleri yapsın, döndüğünde değerlendirir ve kısa zamanda kararımızı açıklarız'' dedi.

        CARİ AÇIK

        Başbakan, cari açıkla ilgili bir soru üzerine, ithalat politikasında çok daha dikkatli bir sürecin içinde olduklarını, enerji politikasında da kendi içimizdeki enerji kaynaklarına dönük adımlar atıldığını anlattı.

        Bu çerçevede, nükleer santral, hidroelektrik ve termik santraller ile yenilenebilir enerji konusunda çalışmalar yürütüldüğünü kaydeden Erdoğan, ''İthalata dayalı enerji de reformlarla ithalatı ne kadar azaltabilirsek, açık da o kadar kapanmaya başlayacaktır. Bizim petrol kuyularımız yok, doğalgaz ve petrolde dışa bağımlı bir ülkeyiz. İhracatımızın ithalatımıza göre fazla olması için çalışıyoruz, orada da olumlu bir netice yakalayacağız. Turizm de olumlu gelişmeler var. Bu yıl beklenen 25 milyon turistin ülkemize gelmesi... Geçen yıla göre 3 milyon artış var'' şeklinde konuştu.

        Önümüzdeki dönemde de mali disiplinin devam edeceğine ve bundan taviz verilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, harcama ve tasarruflara da dikkat edileceğini, aynı şekilde ülkenin rekabet gücünü artıracaklarını kaydetti.

        Başbakan Erdoğan, ''Ama şimdi ekonomimiz güçlü, yere da sağlam basıyorsak, bunu bu kadar (cari açık) ürkütücü göstermek yanlıştır. Ama üzerine gidilmesi, çözülmesi gereken bir problemdir'' dedi.

        TEK HANELİ ENFLASYON

        Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da küresel krizle birlikte ortaya çıkacak yüksek enflasyonun TL'yi aşındırıp, aşındırmayacağı konusundaki bir soruyu şu şekilde yanıtladı:

        ''Enflasyon yüksek ise paranın satın alma gücü düşer, bu hayatın gerçeği. Ama bugün geldiğimiz noktada, siyasi istikrar ve makro istikrar, kamu maliyesinin güçlü ortamı, Merkez Bankasının sıkı para politikası var. Mevcut politikalardan taviz vermezsek, bu çalkantıdan rahatlıkla çıkabiliriz. Etkilenmemek mümkün değil ama bugünkü verilerle, büyük ihtimalle yıl sonunda enflasyonun tek haneli olacağını düşünüyoruz. Yeni paralar için çok aşındırıcı olacağını düşünmüyoruz.''

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa