Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para ABD bize söylenenin tam tersini yapıyor - Makro Ekonomi Haberleri

        Bakan Tüzmen, Kültür Merkezi'nde düzenlenen bayramlaşma törenine katılarak, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan ve bazı milletvekilleriyle bayramlaştı.

        Tüzmen, buradaki konuşmasında, bayramların önemine işaret ederek, tüm Türkiye'nin bayramını kutladı. İnsanların aileleriyle huzurlu bir bayram geçirmesini dilediğini ifade eden Tüzmen, ''bundan önceki bayramlarda olduğu gibi bundan sonraki bayramlarda da Türkiye, ekonomisini gelecek nesillere en iyi şekilde aktaracak. Bu nedenle dünya ekonomisinde yaşanan kriz ortamı çerçevesinde, gerekli hazırlıkları yaparak yolumuza devam ediyoruz. Halkımız huzur ve rahat içerisinde bayramlarını geçirsinler'' dedi.

        Daha sonra gazetecilerin ABD'de başlayan finans piyasalarındaki krize ilişkin sorusunu yanıtlayan Tüzmen, ABD temsilciler Meclisi'ne önerilen 700 milyar dolarlık paketin ekonomistler tarafından küçük olup olmadığının tartışıldığını söyledi.

        Ekonomistlerin ''700 milyar dolarla hiç bir şeyden kurtulunamaz, en az 2 trilyon dolarlık olması lazım'' dediğini ifade eden Tüzmen, şöyle devam etti:

        ''ABD'NİN SOSYALİZM YAKLAŞIMI''

        ''ABD senatosu bile, liberalizmin temsilcisi, kapitalizmin beşiği bir ülkede böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini söyledi. Yani, tamamen bu sosyalizm şeklinde bir yaklaşım yaptı. Gerçekten ABD, tamamıyla liberal ekonomi açısından her zaman güçlülerin ayakta kalıp, zayıfların elenmesini gerektiren bir sistemin öncülüğünü yapıyor. Bundan evvel bize verilen reçetelerde bankaların kesinlikle kurtarılmaması, ekonominin kendi çarklarının yerli yerine oturması, devletin herhangi bir şekilde şirketleri kurtarmaması gerektiği vurgulanmıştı. Geçmişte biz bunun örneklerini gördük.

        Enteresan bir şekilde biz de izliyoruz. Bize söylenen reçetelerin tam tersi şuan ABD'de yapılıyor. Dolayısıyla bu olayları, iyice izleyen arkadaşlarımızın ve değerli akademisyenlerin yorumlarına bırakıyorum.''

        Yaşanan sürecin dikkatle izlenmesi gereken bir dilim olduğunu anlatan Tüzmen, şunları kaydetti:

        ''Görüyorsunuz denizde rüzgar olduğu zaman büyük dalgalar oluşur. Ama göllerde büyük dalgalar oluşmuyor. Dolayısıyla Türkiye'de ölçek yine işleyecektir. Firmalarımızın küçük ölçekli ve esnek olmaları bu dönemi biraz daha rahat atlatmamızı sağlayacaktır.

        Tehlike yok demiyoruz, hiç bir zaman dünya krizinden Türkiye hiç bir şekilde etkilenmez diye bir şeyi hiç kimse demiyor. Ama etki en az seviyede olacaktır. Biz burada ihraç pazarlarımızda karşılaşılacak daralama ile ilgili olarak AB ülkeleri içerisinde pazar payımızın gitgide azalması beklediğimiz bir gelişmeydi.

        Nitekim AB pazar payı, toplam pazar payımızın içinde yüzde 58'lerden yüzde 50'lere doğru indi. Bunun yerine biz, Avrupa dışında Orta Doğu, Asya ve yine civar ülkeler pazarlarıyla yine bir şekilde doldurmaya çalıştık. Burada sektör ve bölge çeşitlenmesi yaparak yolumuza devam etmeye çalıştık.''

        BORÇLANMA

        Krizle ilgili olarak bir diğer unsurun ise Türkiye'nin borçlanmada yaşadığı dönüşümde saklı olduğunu dile getiren Tüzmen, ''artık uzun vadeli borçlarımızın, oranının kısa vadeli borçlarımızdan çok daha yüksek olduğunu görüyoruz. Yani Türkiye borçlanırken, yüzde 30 kısa vadeli borç, yüzde 70 uzun vadeli borç şeklini benimsedi'' dedi.

        Bu dengelerin, bu dönemi diğer özellikle batı ülkelerine göre, daha sıkıntısız bir şekilde atlatmasını sağlayacağını ifade eden Tüzmen, şöyle konuştu:

        ''Tabi ki ABD'de bu paketin reddedilmesi şimdi yeni bir takım sıkıntılar yaratacaktır. Yeni sıkıntıda finans sektöründe olacaktır. Finans sektöründe Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler, borçlanma gereği olan ülkeler borçlanmalarını daha yüksek faiz ve daha kısa vadelerden yapmak zorunda kalacaklardır.

        Yani Türkiye'nin zaten çok yüksek bir faiz oranı var. Dışarıya cazip gelmesinin nedeni bu. Bu dönemde daha da yüksek bir faiz almak zorunda kalacak. Yeni borçlanma daha da yüksek faizle yapılacak.''

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa