Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Dünyada her 3 saniyede bir kişi demans hastası haline geliyor

        Demans (bunama), kişinin çeşitli beyin işlevlerinin zaman içerisinde giderek bozulduğu klinik bir durumu anlatan hastalıklar topluluğunun genel bir adı. Genel olarak görülen belirtiler; bellek bozukluğu, düşünme ve yargılayabilme sorunları, dil ve tanımaya ait sorunlar, planlama ve organizasyon bozuklukları, yön bulma ve alet kullanma sorunları, bazı durumlarda da davranışsal sorunlardır. Bu sorunlar ancak günlük yaşam aktivitelerini etkileyecek aşamaya ulaşmışsa, kişiye demans tanısı konulabilir.

        Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Erkol, "Demansa yol açan hastalıkların başında, tüm demansların yüzde 60 kadarından sorumlu olan Alzheimer hastalığı yer alır. Diğer önemli demans nedenleri arasında; frontotemporal demans, Lewy cisimcikli demans ve vasküler (damar kökenli) demans yer alır. Bu sayılanların dışında demansa yol açan daha birçok hastalık vardır.

        Dünyada yaşlı nüfusun giderek artması, demansın daha sık görülmesine neden olmaktadır. Halen 65 yaş grubunda yüzde 5 oranında görülen demansın sıklığı, her 5 yılda bir, iki katına çıkar. 85-90 yaş arasında neredeyse her 2 kişiden biri demans hastasıdır" dedi.

        REKLAM

        HER 3 SANİYEDE BİRİ DEMANS HASTASI OLUYOR

        Prof. Dr. Erkol, "Günümüzde dünyada her 3 saniyede bir kişi demans hastası haline gelmektedir. Halen dünyada 50 milyon demanslı kişi vardır. Bu kişilerin bakımı ve sağlık harcamaları 1 trilyon doların üzerindedir ve 2030 yılında bu rakamın iki katına çıkacağı ve 2050 yılında da tüm dünyadaki demanslı insan sayısının 150 milyona ulaşacağı düşünülmektedir. Ülkemizde yaşlı nüfusun giderek artıyor olması, bu sağlık sorununu bizim de derinden hissetmemize yol açmaktadır.

        Demans sosyal, ekonomik, sınıfsal ya da coğrafi sınır tanımaz ve her toplumda ve her sosyoekonomik düzeyde insanda görülebilir. Bununla beraber, nüfusun ve özellikle yaşlı nüfusun çok olması nedeniyle, hastaların %70 kadarı az ve orta gelirli ülkelerde yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere, Uluslararası Alzheimer Birliği, ülkemizde onunla bağlantılı çalışan Türkiye Alzheimer Derneği ve benzeri birçok farklı ülkenin ilgili kuruluşları hastalığın daha fazla tanınır hale gelmesi ve tedavi çalışmalarının yaygınlaştırılması için uğraşmaktadır" diye konuştu.

        ERKEN TANI ÖNEMLİ

        1994 yılından bu yana Eylül ayının “Alzheimer Ayı” olarak kabul edildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erkol, "Onun 21. günü “Dünya Alzheimer Günü” olarak çeşitli organizasyonlarla kutlanmaktadır. Burada elde edilmek istenen en önemli amaç, Alzheimer hastalığının tanınırlığını artırmak ve hastalara mümkün olduğunca erken tanı koyarak yaşamlarının düzenlenmesine bir an önce başlamaya yardımcı olmaktır. Demans tanısının gecikmesindeki en önemli neden, bu hastalığa ait belirtilerin yaşlılığın normal bir sonucu olarak görülmesidir. Hastaları doktora gitmekten ya da götürülmekten alıkoyan bir başka neden de, “bunama” tanısının kişinin üzerine bir etiket tarzında yapışmasıdır. Tablonun hastalık olarak tanınır ve kabul edilir olması, hastaların karşı karşıya kaldıkları “bunama” damgasıyla da daha rahat mücadele edebilir hale gelmelerine yardım edecektir. Ek olarak, hastalığın hiçbir nedeni tamamen tedavi edilemese de, birçok belirtisi için kullanabileceğimiz ilaçların var olması, hastalığın erken tanınması gerekliliğinin önemli nedenlerinden biridir.

        Bu yıl Alzheimer gününde demanslı hastaların ve onlara bakanların gündemine yeni bir gerçek yerleşti: COVID-19 pandemisi. Hastalık nedeniyle uzunca bir süre evlerine kapanmış olan çoğu 65 yaş üzerinde olan demans hastası, hem bedenen sahip oldukları hareket yetilerinin bir kısmını kaybetti hem de sosyal ilişkilerinin azalması sonrası bilişsel işlevleri daha da kötüleşti. Ek olarak, hem kendileri ve hem de yakınları enfeksiyon tehlikesiyle karşı karşıya kaldı ve hatta yaşamlarını yitirenler oldu. Hasta bakım evlerinde çalışanların yükü daha da arttı ve hem onlar hem de hastalarımız buralarda izole hale geldi. Bu sırada birçok hasta rutin kontrolleri için hastanelere başvurmaktan çekinir oldu ve yeni hastalık tanılarının konması ya da yeni belirtilere müdahele edilmesi belli oranda gecikti. Ayrıca, birçok ülke sağlık sistemi kaynaklarının çoğunu pandemiyle mücadele için kullandığından, demansın görece daha az önemli bir sağlık sorunu olarak görülme tehlikesi söz konusu hale geldi. Bu yüzden, demans belirtileri gösteren hastaların vakit kaybetmeden yakınlarındaki bir sağlık kurumuna başvurmaları çok önemli. Hastaneye başvurmaktan çekinen hasta ve hasta yakınları için uzaktan tıp uygulamalarının kullanılması, çözüm olarak önerilebilecek yöntemlerden bir tanesi ve en azından acil görüşmelerin yüz yüze yapılmasına olanak sağlaması açısından oldukça yararlı. Bu arada, pandemiden korunmanın en önemli ögeleri olan “hijyen, sosyal mesafenin korunması ve maske kullanımı”, tüm toplum gibi demanslı hastaların ve onlara bakım verenlerin de mutlaka uyması gereken kurallar...

        Alzheimer hastalığının tanınmasında önemli rol oynayabilecek Dünya Alzheimer Günü’nde, tüm hastaların hak ettikleri tedaviyi alabildikleri bir sağlık sistemi içinde olmaları en önemli dileğim. Ayrıca bu hastalığın her bir gününü hastalarıyla beraber yaşayan hasta yakınları da, en az hastalarımız kadar bu hastalığın belirtilerinin yükünü üzerlerinde hissetmekte. Tüm hastalarımızın ve yakınlarının içinde bulunduğumuz pandemi dönemini sağlıkla atlatabilmelerini diler, doktorlarıyla ilişkilerini kesmemelerini ve daha fazla bilgi için de Türkiye Alzheimer Derneği’yle temasa geçmelerini öneririm (www.alzheimerdernegi.org.tr)" dedi.

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa