"Deprem felaketinin ardından yaşananları çocuklara doğru anlatmak çok önemli"
Kahramanmaraş'ta meydana gelen iki büyük deprem felaketinin ardından kuşkusuz en büyük desteğe ihtiyacı olanlar çocuklar. Bölgedeki çocuklar için akut olarak yapılması gerekenleri anlatan Dr. Şirin Seçkin "Çocuklar için bu büyük bir şok. Ama en kısa zamanda mevcut şartlarda bir düzen oluşturmak çocuğun yeniden güvende hissetmesine yardımcı olacaktır. Çocuklar dürüstlük ve açıklık ister, yaşına göre olan biten açıklıkla anlatılmalı. Ötelemek ya da gerçeği saklamak doğru değil" dedi. Dr. Seçkin "Çocuklara mümkün olduğu kadar şefkatli yaklaşılmalı, hayatın bir şekilde hâlâ devam ettiği anlatılmalı ve yakınlarından hiç kimse kalmamış olsa bile ülkemiz için çok kıymetli oldukları hissettirilmeli" şeklinde konuştu
Kahramanmaraş'ta meydana gelen deprem felaketi on binlerce kişinin ölümüne neden olurken geride kalanlar için de büyük bir yıkım bıraktı, özellikle de çocuklar için. Kimi ailesini, kimi evini, yaşadığı sokağı, okulunu, kimi arkadaşlarını, kimi de hepsini birden kaybetti. Hiçbir şey kaybetmemiş olsa bile yaşadığı travmanın etkisini ömür boyu taşıyacağı bir gerçek. UNICEF Türkiye'de 11 ilde yıkıma neden olan depremlerden yaklaşık 5 milyon çocuğun etkilendiğini açıkladı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin bölgedeki çocuklar için akut olarak yapılması gerekenleri haberturk.com'a anlattı.
"ÇOCUKLARA OLAN BİTEN AÇIKÇA ANLATILMALI"
"Çocuklar dürüstlükten ve açıklıktan yanadır" diyen Dr. Seçkin "Evet çok ciddi bir kayıp var ama çocuklara tüm olan biten, anlayabileceği bir şekilde, bir an önce açıklıkla anlatılmalı. Belki bir süre çadırda kalacak, belki yeni bir hayata başlayacak. Evet hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama bundan sonra onu neyin beklediğini güzel bir dille anlatmak gerekiyor" şeklinde konuştu. "Çocuktur anlamaz ileride açıklarız" düşüncesinin çok yanlış olduğunu belirten Dr. Şirin Seçkin "Ölümü de anlayabileceği bir şekilde anlatmak gerekir. 'Uzaklara gitti' ya da 'derin bir uykuya daldı' gibi açıklamalar çocuğun zihninde yanlış inanışlar yaratıyor. 'Derin uyursam ölürüm' inancına kapılmasına veya her gidenin arkasından dönmeyecek kaygısı yaşamasına neden oluyor" dedi.
"YENİDEN GÜVENMEYE İHTİYAÇLARI VAR"
Felaketin ardından bölgedeki çocukların ruh sağlığının korunmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Seçkin "Çocuk bu yaşananlar karşısında çok huzursuz olabilir, sürekli ağlayabilir ya da tamamen sessiz kalabilir. Çevresindeki erişkinlerin mümkün olduğu kadar şefkatli yaklaşmaları gerekir. Çocuklara hayatın bir şekilde hâlâ devam ettiği bir şekilde bakılacakları anlatılmalı ve hayata yeniden güven duyması sağlanmalı. Çocukların umuda ve geleceğe dair pozitif şeyler duymaya ihtiyacı var" dedi. Dr. Şirin Seçkin "Mevcut şartlarda bir düzen oluşturmak çocuğun kendini geçici de olsa güvende hissetmesine yardımcı olur" ifadelerini kullandı.
OYUN, KİTAP, MASAL TERAPİSİ
Bölgede bulunan çocukların mümkün olduğunca yaşıtlarıyla bir araya gelmesini sağlamanın önemine işaret eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin "Oyun çocuklar için, yaşadıkları korkuyu, gördükleri dehşeti çözmeleri açısından terapi işlevi görüyor. Yine kitap okumak, masal anlatmak da faydalı oluyor. 1999 depreminde pedagoglar ve psikiyatrlar eşliğinde 'Limon Ağacı', 'Masal Evi' gibi projeler uygulandı. Yine bu tip projeler faydalı olabilir" ifadelerini kullandı. AÇEV'in de bölgede çalışmalar yaptığını söyleyen Dr. Seçkin "Çocukları normal hayata döndürme çalışmalarına hemen başlamak gerekiyor. Yakınlarından hiç kimse kalmamış olsa bile ülkemiz için, ulusumuz için çok kıymetli oldukları söylenmeli, hissettirilmeli" dedi.