Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İnanç Cuma saati 15 Mart 2019! (il il) İstanbul'da Cuma namazı için ezan vakti ne zaman? İstanbul Cuma saa

        İstanbul Cuma namaz saati, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı haftalık ezan ve namaz saatleri tablosunda yer alıyor. Geçen hafta İstanbullular Cuma namazını saat 13.23'de okunan öğle ezanıyla birlikte kılmıştı. Bugünkü Cuma namazı için ise hazırlıklar tamamlanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tüm camilerde okunması için yayımladığı Cuma Hutbesi'nin temesı, "Çanakkale Zaferi ve Birlik Ruhu". İşte Diyanet'in yayımladığı Cuma Hutbesi ve il il cuma namazı saati ve İstanbul Cuma saati...

        İSTANBUL CUMA SAATİ 15 MART 2019

        Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre İstanbul'da Cuma namazı bugün saat 13:18'de okunacak öğle ezanıyla birlikte kılınacak. İstanbul'un haftalık ezan ve namaz saatleri takvimi ise şöyle;

        REKLAM

        CUMA HUTBESİ 15 MART 2019

        Muhterem Müslümanlar!

        Vatan, insanın huzur ve güven içinde yaşadığı, hür olmanın şerefini taşıdığı topraktır. Aynı değerler uğruna baş koyanların, aynı ideallerle geleceği inşa edenlerin yurdudur. Dinini, milletini, şeref ve izzetini korumak için şehadet şerbeti içenlerin, gazi olup varlığından geçenlerin emanetidir. Bu emanete sahip çıkıp onu savunmanın karşılığı ise özgürlüktür.

        Kıymetli Müminler!

        Allah’ın korunmasını emrettiği mukaddes değerler uğruna can vermenin adı olan şehitlik, dinimize göre en yüce makamlardan biridir. Çünkü şehit; din, vatan, millet, devlet ve istiklal uğruna anadan, babadan, yârdan, evlâttan hâsılı tüm sevdiklerinden ayrılmayı göze almış, mukaddesatı uğruna gözünü kırpmadan canını feda etmiştir. Bu eşsiz fedakârlığının mükâfatı ise Yüce Rabbimizin sonsuz iltifatına ve ikramına mazhar olmaktır. Cenâb-ı Hak şehidin ulaşacağı bu yüce makamı şöyle haber vermektedir: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanma! Bilakis onlar diridirler; Allah'ın, lütuf ve kereminden

        kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz

        kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.” Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ise şehidin ahiretteki durumunu şöyle ifade buyurmuştur: “Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü itibar ve ikram

        sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve onlarca kez yeniden şehit olmayı ister.”

        REKLAM

        Değerli Müslümanlar!

        Ecdadımız, Allah’a olan imanları, vatana olan sevdaları, cesaretleri ve fedakârlıklarıyla üzerinde yaşadığımız bu toprakları asırlarca korumuştur. Tarihin hiçbir döneminde inancından ve bağımsızlığından taviz vermemiş, zulme asla boyun eğmemiştir. “Ölürsem şehit, kalırsam gazi” şuuruyla vatanın her karış toprağı için çarpışmış, ne pahasına olursa olsun canından aziz bildiği yurduna düşmanları uğratmamıştır. Tarih, vatanı ve mukaddesatı uğruna her türlü zorluğa göğüs geren şanlı ecdadımızın kahramanlık destanlarıyla doludur. İşte imanlı sinelerin Allah aşkıyla şahlandığı bu destanlardan biri de Çanakkale Zaferi’dir.

        Kıymetli Müminler!

        Çanakkale Zaferi, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla bir milletin omuz omuza vererek üstlendiği büyük mücadelenin adıdır. Çanakkale, ismini Sevgili Peygamberimizden alan kahraman Mehmetçiğin, imanından aldığı güçle bütün dünyaya “Çanakkale Geçilmez” diye haykırdığı, tertemiz alnından vurulup toprağa düştüğü yerdir. Yüreği sarsılmaz bir imanla dolu olanların, kalbi

        vatan aşkıyla çarpanların yedi düvele karşı bütün yokluk ve imkânsızlıklara rağmen kazandığı zaferdir Çanakkale.

        REKLAM

        Muhterem Müslümanlar!

        Çanakkale Savaşı bize bir kez daha göstermiştir ki; Allah’ın rızasını kazanmak, i‘lâ-yi kelimetullahı yeryüzüne hâkim kılmak için çarpan yürekler asla esaret altına alınamayacaktır. Yurdumuzun üstünde tüten en son ocak sönmeden rengini şehidin kanından alan al bayrağımız inmeyecektir. Şehadetleri dinin temeli olan ezân-ı Muhammedi hiçbir zaman dinmeyecektir. Bu

        uğurda gerekirse nice canlar verilecek ancak mabedimizin göğsüne nâmahrem eli değmeyecektir. Hakka tapan milletimizin birlik ve beraberliğine göz dikenler asla muvaffak olamayacaktır.

        Aziz Müminler!

        Bugün bizlere düşen, Çanakkale’de şahlanan o muazzam ruhun idrakinde olmaktır. Bizi biz yapan, bizi millet yapan değerlerimizin etrafında kenetlenmek, onları nesillerimize aktarmaktır. Şehit ve gazilerimizin emaneti olan mukaddesatımızı

        aynı bilinç ve idealle yarınlara taşımaktır. Unutmayalım ki, millet olarak birlik, beraberlik ve kardeşlik şuurunu diri tuttuğumuz,

        değerlerimize sahip çıktığımız müddetçe karşı koyamayacağımız hiçbir hain saldırı, kazanamayacağımız hiçbir mücadele, elde

        edemeyeceğimiz hiçbir zafer yoktur.

        1 Âl-i İmran, 3/169-170.

        2 Buhârî, Cihâd, 21.

        Haberi Hazırlayan: Büşra Kamış
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa