Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu olduğunu söyledi.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun 4,5 yıl önce, Cumhurbaşkanının yakınlarının Man Adası'ndaki bir şirket üzerinden, Türkiye'de vergi ödemeden gerçekleştirdikleri milyonlarca dolarlık para alışverişlerini belgeleriyle ortaya koyduğunu ifade eden Öztrak, bu belgelerin muhatabının ise ortaya konulan belgelere "Bir tomar kağıt" dediğini aktardı.

Faik Öztrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ardından da sarf ettiği, 'İspat ettiğin anda, Cumhurbaşkanlığını bırakacağım' sözleri de orta yerde duruyor. Yargıtay, Genel Başkanımızın açıkladığı belgelerle ilgili, hem ilgili bankanın hem de MASAK'ın yazılarına dikkat çekerek Genel Başkanımızın açıklamalarının, 'Olgusal temele dayandığını' tescil etti. Genel Başkanımızın açıklamalarında 'kamu yararı bulunduğuna' hükmetti. Şimdi, 'İspat ettiğin anda, Cumhurbaşkanlığını bırakacağım' sözlerinin sahibinin sözünün eri olmasını ve sözünün gereğini yapmasını bekliyoruz."

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Öztrak, TÜİK'in "işsizlik azalıyor" demesine karşın, Adıyaman’da 19 kişinin alınacağı temizlik kadrosuna 17 bin, Şanlıurfa'da da 60 kişilik temizlik kadrosuna 53 bin kişinin başvurduğunu söyledi.

İşsizliğin milletin canını yaktığını vurgulayan Faik Öztrak, "Bu bereketli topraklarda insanlarımız açlıkla sınanıyor. Domatesin kilosu 20 lira, patatesin tazesi 11, küçüğü 19 lirayı buldu. Biber sadece tadıyla değil, fiyatıyla da acı. Markette sivri biberin kilosu 40 liradan başlıyor. 5 litrelik ayçiçek yağı 150-200 lira." diye konuştu.

Sınır bölgelerinde yaşananlara değinen ve Türkiye sınırlarının Peşaver gibi olduğunu savunan Öztrak, şöyle devam etti:

"Herkes elini kolunu sallayarak ülkemize geliyor. Ankara'da kırmızı ışıklarda kağıt mendil, su satan kaçaklar vakayı adiyeden oldu. IŞİD militanları ülkede fidye tahsil ediyor. Sığınmacıların sosyal medyadaki paylaşımları milletimizin sinirlerini geriyor. Sonra da Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanı ve onun atama İçişleri Bakanı, 'huzur ve güvenden' bahsediyor. Tekrarlıyoruz, CHP iktidarının ikinci yılında, ülkemizdeki Suriyeli sığınmacı sorununu bitirmiş olacağız. Suriye yönetimiyle masaya oturacağız, güvenliklerini sağlayıp, sığınmacıları ülkelerine göndereceğiz."

Tır şoförlerinin 45 gündür Rusya ile Gürcistan arasındaki Vladikavkaz Sınır Kapısı'nda bekletildiğini belirten Öztrak, Dışişleri Bakanlığına sorunun çözümü için çağrıda bulundu.

"BUGÜN BU ÜLKEDE SAVAŞ MI VAR?"

Ekonomi eleştirilerini sürdürerek iktidarın kınadığı her şeyle sınandığını dile getiren Faik Öztrak, şunları aktardı:

"Bugün bu ülkede savaş mı var? Hayır? Savaş Ukrayna'da. Ambargolar Rusya'ya uygulanıyor ama kıtlık ve ekmek karnesi Türkiye'de. Buna 'Allah'ın sopası yok.' denmez de ne denir. Şimdi 20 temel ihtiyaç malzemesine narh koymayı, tavan fiyat getirmeyi konuşuyorlarmış. Vatandaşın rahat etmesi için, enflasyon altında ezilmemesi için atılacak her 'akıllıca' adımın yanında olacağız. Ama, sarayın yanlış politikaları nedeniyle arşa çıkan mazot, gübre, yem maliyetleri nedeniyle çiftçi tarlasını ekemiyorsa, üretici hayvanını besleyemiyorsa, üretim yoksa, narh, geçici bir çözümdür. Üretim artmıyorsa, narh konan mal tezgah altına iner. Karaborsa olur. Ucuzluk sopayla değil, üretmekle olur.

Sadece mal ve hizmet piyasasında değil, finansal piyasalarda da adım adım taş devrine dönüyoruz. Önce ihracatçılarımıza ülkeye getirdikleri dövizin yüzde 25'ini, Merkez Bankasına devretme zorunluluğu getirdiler. Yetmedi, bu oranı pazartesinden itibaren yüzde 40'a çıkardılar. Turizmcilerin döviz gelirleri de sırada. Bu düzenlemeyle, ihracatçı yaptığı ihracattan elde ettiği döviz gelirinin yüzde 40'ını Merkez Bankasına verecek. Sonra ihtiyacı olan dövizi, kur değişmese bile, bankaya komisyon ödeyerek alacak. Durduk yere ihracatçının üzerine, yeni bir işlem maliyeti yüklüyorlar."

İktidarın hala para basarak, kredi dağıtmanın peşinde olduğunu savunan Öztrak, buna benzer politikaların 1960'tan beri uygulandığını ancak para basarak kredi dağıtmanın ekonominin işleyişini ve kaynak tahsisini bozduğunu söyledi.

Geçen yılın ağustos ayının başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ağustosla birlikte enflasyonda düşüşü göreceğiz. Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil. Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz, Yüksek faiz yok. Çünkü yüksek faiz, bize yüksek enflasyonu getirecektir." dediğini belirten Öztark, o sırada, enflasyonun yüzde 19, politika faizinin ise yüzde 19 olduğunu hatırlattı.

Bu sözlerden sonra talimatla faizin 5 puan indirildiğini söyleyen Öztrak, "Bugün enflasyon ne kadar? Resmi rakamlarla yüzde 61. ENAG'ın rakamlarıyla yüzde 143. 'Faiz indirmek nasın gereği' diyen, 'faiz sebep, enflasyon sonuç' iddiasını ortaya atan, bu iddiasına gerçekten güveniyorsa, 'yüzde 14 faiz de çok' der. Ardından da faiz indirir. Ama 4 aydır bu iddiayı ortaya atanda tık yok. Faiz nas, kararlar pas, ekonomimiz oldu paspas. Nastı, pastı derken, paramız pul oldu." dedi.

İktidarın "en büyük halk düşmanı" olan enflasyonun dizginlerini bilerek, isteyerek serbest bıraktığını ileri süren Öztrak, şunları kaydetti:

"Ciddi akademisyenlerimiz, yüzde 61 seviyesine çıkan enflasyonun dörtte birinin, yani 15 puanının yurt dışından kaynaklı olduğunu, geriye kalan 46 puanın ise yerli ve milli olduğunu hesaplamış. Yani bugün yaşadığımız bu yıkımın müsebbibi, dışarıda değil, bizzat içeride. Enflasyona sebep olanlar, enflasyonla mücadele edemez. Akıllı bir hükümetin yapmayacağı ne varsa, hepsini saray yaptı. Bir de TÜFE'ye endeksli borçlar var. Enflasyon arttıkça, TÜFE'ye endeksli kağıtların vadesi dolduğunda, ödenecek anapara ve faiz yükü de artıyor. Enflasyonu azdıran sarayın, bize, çocuklarımıza, torunlarımıza bıraktığı, henüz görünmeyen bir başka yük de bu. Bu ucube rejime geçtiğimiz 2018'de, bütçeden ödenen faiz bir yılda 74 milyar liraydı. Şimdi bir yılda ödedikleri faizi 3 ayda öder hale geldiler. Hep diyoruz, bu hükümet faiz lobilerinin hükümetidir. Bu hükümet faiz baronlarının hükümetidir."

CHP Sözcüsü Öztrak, açıklamalarının ardından bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Ülkemizde herkes can ve mal güvenliğine sahiptir. İsteyen herkesin çalışacak işi vardır." şeklindeki sözlerini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, şunları söyledi:

"Hep söylüyorum saray milletin halini görmüyor, milleti unuttu. Adıyaman'da 19 kişilik kadroya 17 bin, Şanlıurfa'da 60 kişilik kadroya 53 bin, Niğde'de hastanede açılan 78 kişilik işe 13 binden fazla, Erzurum'da şehir hastanesinde 241 kişilik işe 49 bin vatandaşımız başvuruyorsa 'bu ülkede iş arayan herkes iş bulabiliyor' nasıl deniliyor ben anlamıyorum. Bu ülkede iş arayan herkes iş buluyorsa mart ayında İŞKUR'da kayıtlı işsiz sayısı sadece tek bir ayda 500 bin kişi artarak 3 milyon 635 bin kişiye nasıl ulaşıyor? Bu insanlar eğlence olsun diye mi İŞKUR'a başvuruyorlar? Bu lafları ancak millete dürbünün tersiyle bakanlar söyler."

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ