Çelik üreticileri koruma tedbirlerinden endişeli

TÇÜD'den yapılan açıklamada, haziran ayına ilişkin üretim, tüketim ve dış ticaret verileri paylaşılarak, sektörde yaşanan gelişmeler değerlendirildi.

Buna göre, Türkiye'nin toplam ham çelik üretimi haziranda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,7 artarak 3 milyon tona ulaştı, ocak-haziran döneminde ise yıllık bazda 3,7 artış göstererek 18,9 milyon tona çıktı.

Haziran ayında nihai mamul çelik tüketimi 2017'nin aynı ayına kıyasla yüzde 5,9 azalışla 2,7 milyon tona geriledi, yılın ilk yarısında ise yüzde 11,5 artarak 18 milyon tona yükseldi.

Söz konusu ayda ihracat miktar bazında yüzde 10,5 artarak 1 milyon 596 bin tona, değer bazında da yüzde 26,6 artışla 1 milyar 340 milyon dolara ulaştı.

Sektör ithalatı haziranda miktar yönünden yüzde 2,6 gerileyerek 1 milyon 177 bin ton olarak gerçekleşti, değer bazında ithalat ise yüzde 13,9 artış göstererek 1 milyar 66 milyon dolara çıktı.

İhracat ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre miktar olarak yüzde 1,8 azalışla 9 milyon 731 bin ton seviyesine geriledi, değer bazında ise yüzde 21,2 artışla 8 milyar 130 milyon dolara yükseldi.

İthalat ise bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 14,7 artarak 8 milyon 677 bin tona, değer bazında da yüzde 31,4 artışla 7 milyar 309 milyon dolara ulaştı.

"İÇ PAZARIMIZ ACİLEN KORUNMALI"

Sektörde son aylarda yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerin de yer aldığı açıklamada, ABD'nin çelik ithalatına yüzde 25 ek vergi koymasının ardından AB'nin de 26 çelik ürününü kapsayan ithalata yönelik başlattığı soruşturmanın geçici sonuçlarının paylaşıldığı belirtildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Buna göre, 200 gün için 23 üründe son üç yılın ortalaması esas alınarak tespit edilen kotanın aşılması durumunda aşılan miktar için yüzde 25 vergi uygulaması getirildi. Ülkemiz söz konusu uygulamadan en fazla olumsuz etkilenecek ülke konumunda bulunmaktadır. ABD'den sonra AB'nin de koruma önlemi alması, birçok çelik üreticisi ülkeyi benzer kararları almaya sevk ederken bu durum Türkiye'nin diğer ülke pazarlarına olan ihracatını da sekteye uğratma potansiyeli taşımaktadır. İhracatı negatif yönde etkilenen Türk çelik sektörünün, koruma altına alınan pazarlara ihracat yapamayan ülkelerin hedef pazarı haline gelerek, sadece ihracat pazarında değil, aynı zamanda iç piyasasında da haksız rekabetle karşı karşıya kalmasından endişe duyulmaktadır. Bu sebeple iç pazarımızın acilen gümrük vergisi ve diğer ticaret politikası araçlarıyla korunması gerekmektedir."