Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Trabzonspor Burak Yılmaz saha dışında da kral - Trabzonspor Haberleri

        Çin’den transfer olduğundan bu yana transfer taksitlerini alamayan Burak Yılmaz, buna karşın takımdaki performansını bir dakika bile düşürmedi, 19 golle ‘iş’ini yaptı. Yetmedi yabancı oyunculara 240 bin Euro’dan fazla cebinden para ödedi.

        Eleştirmeye geldi mi eleştiriyoruz. Kızdık mı demediğimizi bırakmıyoruz. Ama işler bazen bizim de hemen öğrenemediğimiz, zaman içinde haberdar olabildiğimiz değişik şekillerde ilerleyebiliyor. Önceki gün Trabzon’da yaşayan ve Burak’la da bire bir görüşme halinde olduğunu bildiğim bir dostumla sohbet ederken çok enteresan şeyler duydum. Golcü, sadece ‘iş’i olan golleri atarak değil takım arkadaşlarına maddi olarak yardımcı olarak da takımına yardımcı olmuş.

        REKLAM

        Ne mi yapmış? Çin’den geldiğinden bu yana parasını, taksitlerini alamamış. Hatırlarsanız “Benim alacağım önemli değil, bilhassa yabancı arkadaşların parasını ödeyin” dediği zaten medyaya yansımıştı. Ama bakmış ki, işler iyice kötüye gidiyor elini cebine atmış. Tam 6 yabancıya ‘ihtiyaçları görülsün” diye 240 bin Euro para vermiş. (Bu isimlerin hepsi biliniyor ama Burak bilinmesin istiyor. “Takım içinde olur böyle şeyler, aramızda” diyor.) Bir genç oyuncuya da 100 bin lira ödemiş. Yetmemiş; Sosa’ya, yani takımın en pahalı oyuncusuna “İhtiyacın var mı?” diye de sormayı ihmal etmemiş. Sosa “Sağ ol kaptan, benim şimdilik ihtiyacım yok” cevabını vermiş.

        Kolombiyalı Castillo da kulübü şikayet etmiş ve alacaklarının ödenmesini istemişti hatırlarsanız. Aslında Burak, Castillo’ya da gidip “Trabzonspor’u icralık-davalık yapma ben bir miktar karşılayayım” demiş ama Kolombiyayı “kibarca” reddetmiş. Yani bu bilgilere önceki gün ulaşmasam, dün de teyit ettirmesem Akhisar maçından sonra Burak’ın “Başkanla oturup konuştuk. Dertleştik, gözleri doldu” cümleleriyle başlayan demecine içten içe “Ne alaka?” diyebilirdim. Ama belli ki Sayın Başkan Muharem Usta da konuşup dertleşeceği en doğru ismi bulmuş.

        Bu haberi yazmamın 3 temel nedeni var:

        İlki, elbette ki haber değeri taşıması; ikincisi, Trabzonspor’un mali olarak iflas durumunda olduğu zaten bilinen bir durumdu ama bu kadar büyük krizler de yaşadığını bilmek üzücü. Bu kulübe yeni bir çıkış planı lazım. Üçüncüsü de hep eleştirmek değil görevimiz. Bize diyorlar ya hani “Sadece eleştiriyorsunuz” diye; işte bu tip önemli katkıları da takım için yapılan fedakarlıkları da dile getirmeyi bildiğimizi göstermek lazım diye düşündüğüm için.

        REKLAM

        BİR ARAYA GELİN; TABAN VE TAVAN ÜCRET BELİRLEYİN

        Sahibi olan kulüpler; belediye destekli kulüpler ve Gençlerbirliği gibi dikkatle yönetilen kulüpler dışında tüm kulüplerimiz batık. Birçoğu teknik olarak iflas etmiş durumda. Başta 4 büyüklerin başkanları; Kulüpler Birliği binasında bir araya gelsinler ve hep birlikte hepsi kendi taraftarlarına popülizm yapmaktan uzak daha geniş bir çerçeveden bakıp şu açıklamayı yapsınlar: “Hepimiz bittik. Gelirimizi belki biraz daha artırırız. Ama giderlerimizi kısmamız şart. Bu seneden itibaren maksimum taban ve tavan ücret belirleyeceğiz ve hepimiz bu şartlara uyacağız. Bir oyuncuya en yüksek 1 milyon Euro ödeyeceğiz. Buna uygun transferler yapacağız. Kadrolarımızı 25 oyuncu ile sınırlayacağız. Böylece hepimiz aşağı yukarı yaklaşık maliyetlerle yaklaşık sayıda oyuncu alacağız.”

        İktisatta buna ‘Ceteris Paribus’ denir; yani “Tüm durumlar sabitken...” Şartların eşit olduğu ortamda ise farkı yaratan unsurlar, scouting başarısı, daha da önemlisi hoca farkı ortaya çıkacaktır. Kimin ne ölçüde başarılı olacağı hocasının performansı ile orantılı olacaktır. Böylesine bir iş birliği ortamında en çok kaybedenler taklacı menajerler, soyguncu başkanlar ve komisyoncu hocalar olacaktır. Benim fikrim bu; başka da çıkış göremiyorum.

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa